Kamu Hizmet Alımı İhaleleri

Kamu Hizmet Alımı İhaleleri: Kamu Hizmetlerinin Devri

Pek çok ülke kamu hizmetlerini sağlarken devir seçeneğini tercih etmektedir. Kamu hizmetlerinin üretiminde veya tedarik edilmesinde piyasa görevlendirilmektedir. Kamu hizmetleri, kamu hizmet alımı ihaleleri ile devredildiğinde, yükleniciler kumunun politikalarına göre arzda bulunurken zorlu ve maliyetli süreç içerisinde kaldıkları da olmuştur. Sözleşmelerin kamu menfaatlerinin korunması için yeterli olup olmadığı veya hükümetin tamamlayıcı görev almasına ihtiyaç bulunup bulunmadığı da başka bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sözleşmeler, kanunlar ve idari düzenlemeler gibi güvence mekanizmalarına ek olarak kamu menfaatlerinin korunmasında daha fazla uygulanmaktadır. Kamu hizmetinin sağlanması adına sözleşme yapılacağı zaman karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi yüklenicinin ödeme yapılan konu ile ilgili üretiminin nasıl garanti altına alınacağıdır.

Kamu hizmetlerini taşeronlara yaptıran devlet kuruluşları için tehlike oluşturan bir durum da fırsatçı davranış türleridir. Ters seçim, hakların eşitliği, yasal kesinlik ve demokratik meşruiyet gibi kamu çıkarının zararına gerçekleşen bu durumlar kamu hizmetlerinin devrinin etkinliğini ve verimliliğini düşürmektedir. Sözleşme sürecinde fırsatçı davranış türlerinin ele alınması kamu menfaati açısından önemli bir yer tutmaktadır.

Kamu hizmetlerinin devri, uygun maliyetliliği de gerçekleştirmeye imkan sağlamaktadır. Hizmet sağlayıcılar bu sayede optimize edilmiş maliyetler göz önünde bulundurarak üretim yapmaya zorlanmaktadır. Rekabet ortamı oluşur ve yükleniciler ürün geliştirme ve yenilikler için bir çaba ortaya koymaktadır.

Kamu hizmetlerinin devrine ilişkin bir başka opsiyon ise yerel yönetimlerdir. Sorumlulukların merkezden yerel yönetimlere devredilmesi, kamu hizmetlerinin yerel ihtiyaçlara göre hayata geçirilmesiyle ilişkilendirilir. Sorumlulukların devletten yerel yönetimlere aktarılması sonucunda yerel yönetimler merkezin acentesi konumuna gelmektedir. Kamu hizmetlerinin devredildiği özel tedarikçinin işvereni konumuna gelen yerel yönetim ile bu ilişki, işveren-acente ilişkisinin başlangıcını oluşturmaktadır.

Kamu menfaatlerinin korunması adına hükümet yöntemlerinden ilki gözetim ve denetleme mekanizmasıdır. Gözetim ve denetleme işlemine tabi tutulan yüklenicinin sorumluluğunun tamamlayıcısı olan bu işlem, sorumlulukların yerine getirilip getirilmediği veya kurallara göre hareket edilme durumu üzerine odaklanmıştır.

Bir diğer menfaat koruma yöntemi ile finansal teşviklerin kullanılmasıdır. Finansal teşvikler piyasa aktörlerinin özel çıkarlarının genel kabul görülen kamu menfaati ile uyum içerisinde hareket edilmesini ortaya çıkardığından, gözetim ve denetlemeyi daha az gerekli kılınmasını sağlamaktadır.

Hükümet müdahalesinin üçüncü bir yöntemi ise piyasanın şeffaflığının arttırılmasına yöneltilmiş enstrümanlardır. Eğitim ve hastane bakımı gibi pek çok piyasada hizmet alıcılar adına hizmetlerin değerlendirilmesi zordur. Böyle durumlarda hükümet özel tedarikçilerin işleyişine ilişkin haberleşme ağı kurabilir. Şeffaflığın artırılmasıyla hükümet, piyasa başarısızlıklarını düzeltmekte ve piyasanın işleyişini geliştirmektedir. Bu sayede kendi kendini düzenleme yöntemlerini desteklemek suretiyle hükümet kolaylaştırıcı bir rol yerine getirmektedir.

Kamu Hizmet Alımı İhaleleri Tanımlama

Hizmet ihaleleri özelleştirme politikalarında yaygın bir şekilde uygulanan bir yöntemdir. Merkezi yönetim veya yerel yönetim tarafından kamuya ait bazı hizmet alanlarının özel sektör ile paylaşılması sürecinde uygulanmaktadır.

Hizmet ihalesi ile hizmet, özel sektör tarafından sunulsa da, kamu kaynaklarınca finanse edilmektedir. Hizmeti gerçekleştiren özel şirketler olmasına rağmen, hizmetin kalitesi ve sunumunda kamu otoriteleri sorumluluğu üstlenmektedir. Hizmet sunumu süresince planlama ve finansman işlemlerini yerine getirmektedir.

Kamu hizmet alımı ihalelerinin yapılmasının sebebi maliyet etkililiğini artırmak, personel eksikliğini gidermek, değişen Pazar şartlarına esneklik oluşturmaktır. Kamu üretemediği veya üretmek istemediği hizmetleri sözleşme yoluyla yerine getirmektedir.

Kamu Hizmet Alımı İhalelerinin fayda sağladığını savunanların bazı görüşleri maddeler halinde şu şekilde sıralanabilir;

Hizmet İhaleleri yönteminin sakıncalı olduğunu belirtenler ise;

İşletme en iyi yaptığı işe, temel yeteneklerine, kendisine rekabet avantajı sağlayan alanında uzman olduğu işe odaklanırken, uzmanlık alanına girmeyen faaliyetleri, bu konuda uzmanlaşmış işletmelerden sağlamaktadır. Bu dış kaynaklardan yararlanma yönetim stratejisidir.

Kamu hizmet sektöründe son zamanlarda yaygın bir şekilde kullanılan bu strateji ülkemizde de taşeronluk adı altında uygulanmaktadır.

İletişim için tıklayın. İletişim

Sosyal Medyadan Takip için Tıklayın. https://www.instagram.com/omerfarukgvrkk/