Kamulaştırma (İstimlak) Davası Süreci ve İtiraz süreci kamulaştırma avukatı tarafından titizlikle incelenerek ele alınması gereken bir süreçtir.Teknik olarak süreler ve itirazların değerlendirilmesi ve dava süreci önem arz etmektedir.
Mülkiyet hakkı anayasa ile koruma altına alınmış bir haktır ve sınırlandırılması ancak kamu yararı söz konusu ise gündeme gelebilmektedir
Kamulaştırma, devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre el konulması veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi işlemidir.
Kamulaştırma idare ile uzlaşma yolu ile yapılabileceği gibi, idare ile uzlaşılamayıp dava yoluyla mahkeme kararı sonucunda da yapılabilmektedir.
Özel mülkiyete tabi olan taşınmazlar, tapuda kayıtlı olup olmadığı fark etmeksizin, kamulaştırmaya konu olabilmektedir. Taşınır mallar kamulaştırmaya konu olamamaktadır. Ancak olağanüstü durumlarda bedeli ödenmek şartıyla taşınır mallara da el konabilmekte ve buna “istimval” denmektedir. İstimval, kamulaştırma ile alakalı değildir. Ayrı başlıkta incelenir.
Kamulaştırmanın, kamu gücüne sahip bir kamu kurumu tarafından yapılması gerekmektedir. Kamu hizmeti gören, ilgili bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren kamu kurum ve tüzel kişileri de kamulaştırma yapabilir. Kamu kurumu niteliğinde meslek teşekküllerinin kamulaştırma yetkileri bulunmamaktadır.
Kamulaştırmanın, devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre el konulması veya üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi işlemi olduğunu belirtmiştik. Aynı zamanda kamulaştırma, Kamulaştırma idare ile uzlaşma yolu ile yapılabileceği gibi, idare ile uzlaşılamayıp dava yoluyla mahkeme kararı sonucunda da yapılabilmekte idi. Taşınmazınızın kamulaştırılması söz konusu ise haklarınızı öğrenmek ve bu hususta hak kaybı yaşamamak adına Farah Hukuk avukatları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acele kamulaştırma ise kamulaştırmanın özel bir hali olup Kamulaştırma Kanunu’nda aşağıdaki gibi tanımlanmıştır
3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın usulünce seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına usulünce yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. (Kamulaştırma Kanunu madde 27)
Acele kamulaştırmanın kamulaştırmadan farkı, isminden de anlaşılabileceği üzere kamu yararı gereği hızlı kamulaştırma gereken zamanlarda kamulaştırma prosedürünün kamulaştırma işleminden sonra işletilmesinden ileri gelmektedir. Nitekim kanunda belirtilmiş olan hallerde ilgili taşınmazın kamulaştırılmasına yönelik bir aciliyet ve kamu yararı mevcuttur. Sürecin işlemesiyle zaman kaybedilmemesi gereken durumlarda idarenin başvurmuş olduğu bir yoldur.
Detaylı bilgi için Acele Kamulaştırma konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Belirtilmiş olduğu üzere kamulaştırma ancak kamulaştırmaya yetkili olan kamu kurum ve kuruluşlarınca gerçekleştirilebilmektedir. Peki ya bu kamu kurum ve kuruluşları gerekli kamulaştırma prosedürünü uygulamadan, mahkemeye başvurup ilgili taşınmazın bedelini de ödemeden şahısların taşınmazlarına el koyması durumunda ne olmaktadır?
Kamulaştırmaya yetkili devlet ve kamu tüzel kişilerinin, ilgili taşınmaza yönelik gerekli kamulaştırma prosedürünü uygulamadan şahısların mallarına el koyması kamulaştırmasız el atma olarak adlandırılmaktadır. Bu durum anayasal güvenceye sahip olan mülkiyet hakkı bakımından tehdit oluşturmakta olup şahısların başvurabilecekleri hukuki imkanlar mevcuttur.
Detaylı bilgi için Kamulaştırmasız El Atma Davası konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Taşınmaz maliki, ilgili taşınmaza yönelik sahip olduğu mülkiyet hakkından vazgeçip taşınmazın bedelini bir bedel tespit davası ile talep edebilecektir.
Bedel tespit davasında mahkemenin varacağı karar ile taşınmazın bedeli tespit edilir. Uygulamada ile bu tespit bilirkişi eliyle olmaktadır. Bilirkişiler ilgili taşınmazın bedelini o taşınmazın emsallerinin o günkü rayiç bedeli üzerinden hesaplamak suretiyle tespit ederler.
Bedel tespiti sonucunda taşınmazınıza değerinden az bir bedel tespit edildiğini düşünmeniz durumunda bilirkişi raporuna itiraz etme hakkınız vardır.
Bilirkişiler, kanunen belirlenmiş ölçütler çerçevesinde gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler. Şu belirtilmelidir ki taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sonucunda gerçekleşmesi muhtemel değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr miktarı hesaba katılmaz. Belirlenen bu bedeli haklı bulayan mülk sahibinin buna itiraz etmesi mümkündür. Kamulaştırma bedeline itiraz, 30 gün içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak yapılır.
Mahkemece bedeli tespit edilmiş kamulaştırma konusu taşınmaza, sahibi tarafından itiraz edilirse itiraz sonucunda bedel tespiti işlemlerinin tekrarlanması ve mal sahibi haklı ise bedelde artırıma gidilmesi söz konusu olmaktadır. İdari işlemlerde halkın mağdur edilmemesi hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Şahısların mülkiyet hakları anayasal güvence altındadır ve kamulaştırma işleminde mülkiyet hakkına bir müdahale söz konusu olmaktadır. Gerekçesi ise kamu yararının bulunmasıdır. Bu durumda mülkiyet hakkı sahiplerini de mağdur etmemek adına ilgili taşınmazın bedelinin doğru olarak tespit edilmesi, bir hak kaybına mahal verilmemesi idarenin görevidir. Hukuk düzeni de mülk sahibine bedel tespitine itiraz hakkı tanımıştır.
Taşınmazı kamulaştırılan bir malik, taşınmazı geri almak isterse bu aşağıdaki şartlar doğrultusunda mümkündür:
Kamulaştırılan Malın Geri Alınmasının Şartları:
Kamulaştırma Kanunu’nda belirtildiği üzere;
Detaylı bilgi için Kamulaştırılan Malın Geri Alınması konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Kamulaştırma davalarında görevli ve yetkili mahkeme davanın niteliğine göre belirlenmekle birlikte genel olarak görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri olup yetkili mahkeme ise kamulaştırmaya konu olan gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesidir.
Kamulaştırmasız el atma davaları hususunda fiili el atma değil de hukuki el atma mevcut ise bu işlem idari yargı alanına girmektedir.
Kamulaştırma davalarında zamanaşımı süreleri ve davanın açılmasına ilişkin süreler davanın niteliğine göre değişkenlik göstermektedir.
Acele kamulaştırma davalarında;
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin kararına göre:
“Acele el koyma kararından sonra 6 aylık makul süre içinde bedel tespiti ve tescil davası açılmaz ise; taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı vardır”
Bu karar uyarınca eğer idare, acele el koyma kararından itibaren 6 ay içinde usulüne uygun bir şekilde bedel tespiti ve tescili davası açıp mahkemece tespit edilen değeri taşınmaz malikine ödemezse taşınmaz maliki kamulaştırmasız el atma davası açma yoluyla hakkını arayabilecektir.
Kamulaştırmasız El Atma Davalarında;
Kamulaştırma Kanunu’nda yirmi yıllık süre bulunmakta idi. Ancak bu sürenin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesinden sonra şahıslar herhangi bir süre ve zaman aşımına bağlı olmadan idare aleyhine el atmanın önlenmesi ve tazminat talebinde bulunabileceklerdir.
Kamulaştırılan malın geri alınması hususunda;
Kamulaştırılan malın geri alınabilmesi için 5 yıl süre boyunca kamulaştırma işlemini yapan idarenin kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik bir amaçla kullanmaması gerekmektedir. Bu 5 yıllık sürenin başlangıcı ise kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihidir. Bu bedelin kesinleşmesi ise malın satın alma yolu (idareyle uzlaşma) ya da dava sonucu mahkeme tarafından kamulaştırma kararı verilmesi şartlarında farklı zamanlara denk gelmektedir.
Kamulaştırma bedeli şayet idare ile uzlaşmak suretiyle malın kamulaştırılması yoluna başvurulmuş ise;
Anlaşma tutanağının düzenlendiği tarihte
İdare ile anlaşma vuku bulmadığından dava yoluna gidilmiş ise;
Mahkemenin kararı ile birlikte kesinleşecektir.
Nitekim geri almaya ilişkin hakkın doğum tarihi yani kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren kamulaştıran idarenin kamu yararına kullanmadığı 5 sene geçtikten ve malın geri alınmasına ilişkin diğer şartlar da vuku bulduktan sonra hak doğmuş olur.
Belirtilen 5 yıllık sürenin dolmasından itibaren hak 1 senelik hak düşürücü süreye tabi olup kullanılmadığında düşmektedir.
Kamulaştırmaya konu taşınmazınızla alakalı hukuki sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi ve hak kaybına uğramadan, işlemlerinizin sonuçlandırılması adına Farah Hukuk avukatlarıyla iletişime geçmeniz yararınıza olacaktır.