Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde ödenir. ( Çek Kanunu madde 3/1 )
Çekin karşılığı yoksa, muhatap bankanın hamile kanun ödemekle yükümlü olduğu kısım dışında karşılıksız kalan kısım ile sınırlı olarak “karşılkıksızdır” işlemi yapılır. ( Çek Kanunu madde 3/1 )
Yazı İçeriği
6728 sayılı Kanun ile Çek Kanunu madde 5 ‘te değişiklik yapılmış ve cezai sorumluluk getirilmiştir.
Çek Kanunu Kanunu madde 511’e göre;
Çek süresinde bankaya ibraz edildiğinde “karşılıksızdır” işleminin yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında hamilin şikayeti üzerine her bir çek yaprağı için 1500 güne kadar adli para cezası verilir. Ancak çekin bedeli ve ibraz tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi ile takip ve yargılama giderleri bu miktarı aşıyorsa bu durumda bu miktar adli para cezasına hükmedilir.
Kesilecek adli para cezasından çek sahibi sorumludur. ( Çek Kanunu madde 5/2 )
Çek hesabı sahibi tüzel kişi ise bundan mali işleri yürütmekle görevli yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yoksa yönetim organını oluşturan kişi veya kişiler sorumludur. ( Çek Kanunu madde 5/2 )
Özellikle cezanın mali işlere kesilmesinde veya bu organların değişmesi durumunda yeni gelen kişilere kesilirse suç ve cezada şahsilik çiğnenmiş olacağı kesindir. Çünkü her iki durum da çeki başka yöneticiler düzenlemiştir. Bu açıdan bu hüküm biraz sıkıntılır.
Peki anonim ve limited şirketlerin yönetim organında başka anonim veya limited şirket yönetici ise, çek karşılıksız kalsa bile yönetici tüzel kişi olduğu için adli para cezası kesilemez. Bu durumda tüzel kişilik perdesi kaldırılamaz. Çünkü ceza hukukunda;
ilkeleri mevcuttur.
Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, ( ceza kesinlenler ), yasaklık süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar.
Fakat bu kişilerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder. ( Çek Kanunu madde 5/2 )
Bu hükme ilişkin bir sorun da limited şirkette çıkar. Limited şirkette müdürün görev süresinin belirlenmesinde üst sınır yoktur. Buna göre, diyelim ki 50 yıl için atanan müdür, 2. yılda ceza aldı. Bu durumda kişi 48 yıl daha görevde kalmak zorunda olacaktır. Bu da sıkıntı yaratır.
İleri tarihli bir çek düzenlenmiş ise o tarihte yönetim organında ( veya mali işlerde ) kim varsa onlar cezadan sorumludur. Önemli olan, çekin üzerindeki düzenleme tarihidir.
Çek hamiliyi bu başvuru hakkına sahiptir.
Başvuru yönünde 2 görüş bulunmaktadır;
1.görüş : Cumhuriyet savcılığına başvulur. ( Çek Kanunu geçici madde 3 )
2.görüş : icra mahkemesine başvurulur. ( Çek Kanunu madde 5 )
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi bu konudaki kararında görevli merciinin İcra Mahkemesi olduğu yönünde karar vermiştir.
İcra İflas Kanunu 347 şikayet süresini düzenlemiştir. Buna göre fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.
Adli para cezası ödenmez ise doğrudan hapis cezasına çevrilir. Kamu yararına göreve çevrilemez. Bu davaları ağırlıklı olarak icra davaları üzerine çalışan bir icra avukatı vasıtasıyla yapmanız daha sağlıklı olacaktır.
Adli para cezası veren mahkeme, adli para cezası verilen kişi hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; böyle bir yasak zaten varsa, devamına hükmeder. ( Çek Kanunu madde 5/1 )
Yargılama sırasında da mahkeme tarafından, koruma tedbiri alarak, re’sen çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı verilir. ( Çek Kanunu madde 5/1 )
Bu yasak gerçek veya tüzel kişiler ( çek sahibi ), tüzel kişi adına düzenleyenler ve karşıklıksız çek sermaye şirketi adına düzenlenmiş ise ayrıca yönetim organı ve ticaret siciline tescil edilen yöneticiler hakkında uygulanır. ( Çek Kanunu madde 5/1 )
Bu yasağa hükmedilen kişi adına çek hesabı açılamayacak ve çek düzenlenemeyecektir.
Bu kişiler ellerindeki çek yapraklarını 10 gün içinde iade etmekle yükümlüdür.
Karşılıksız kalan çekin bedeli yasal temerrüd faiziyle beraber tamamen ödenirse;
yargılama sırasında dava düşer,
mahkumiyet hükmü kesinleştikte sonra ise mahkumiyet kararı bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar ( Çek kanunu madde 6/1 )
Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veyakovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz
Hamilin şikayetinden vazgeçmesi durumunda da aynı sonuçlar doğar. ( Çek Kanunu madde 6/2 )
Kişi mahkum olduğu cezanın tamamının infazından itibaren 3 yıl, her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten geçtikten sonra hükmü veren mahkemeden çek hesabı açma ve düzenleme yasağının kaldırılmasını talep edebilir. ( Çek Kanunu madde 6/3 )
İcra ceza mahkemeleri veya çek tahsilinin her aşamasında bu konularda tecrübeli bir icra avukatı ile sürecin yürütülmesi hak kaybı yaşamamanız için oldukça önemlidir.