Kentsel dönüşümün hukuki boyutu nedir? Türkiye’de son yıllarda en çok merak edilen ve yakından takip edilen konulardan birisidir. Önceden şehir planlaması yapılmadan oluşturulan kentler için değişim ve dönüşümlerin çevre koşullarına göre yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşümler, bölgede yaşanabilecek afet riskleri göz önünde bulundurularak yapılıyor. Yıkılma riski taşıyan ve ömrünü tamamlamış olan binaların yıkılarak yerine yenilerinin yapılması ve daha modern şehirlerin oluşturulması amaçlanıyor.
İçindekiler
Kentsel dönüşümle ilgili yapılacak olan tüm çalışmaların bir kanuni dayanağı vardır. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun yapılacak tüm dönüştürme işlemlerinin hukuki dayanağını oluşturuyor. Diğer kanuni dayanak ise 5393 sayılı Belediye Kanunu ve bu kanuna göre belediyeler, kentsel dönüşüm bölgelerini tespit ederek gerekli çalışmaların yapılamaya başlamasını sağlayabiliyor. Belediye meclis kararıyla kentsel dönüşüm çalışmalarının boyutu ve yeni proje içerikleri belirlenebiliyor.
Kentsel dönüşüm için çalışmalar kanuni dayanaklara göre yapılırken, yer sahiplerinin hak ve özgürlüklerinin korunmaları sağlanmalıdır. Kentsel dönüşüm aşamasında karşılaşılabilecek etkiler şunlardır.
Kişilerin bu haklarının olumsuz etkilenmemesi için yasa koyucu, işlemi yapacak olan idareye çeşitli yetkiler verir. Bu yetkiler kullanılarak, yapılacak tüm çalışmalar gerekçeleri ile anlatılır.
Kentsel dönüşüm işlemleri kamu gücü kullanılarak yapılır. Kentlerin ve mekanların yenilenmesine yönelik yapılacak çalışmaları içermektedir. Kanunda belirtilen dönüşüm gerekçeleri ortaya konularak yapılacak çalışmalarla ilgili sorulara cevap verilmesi sağlanır. Kentsel dönüşüm uygulamalarının gerekçelerinin arka planında her zaman sosyo-ekonomik konular yer alıyor. Mevcut yapıların can ve mal emniyeti açından daha güvenli hale getirilmesi ve risklerin önlenmesi amaçlanır. Yapılacak çalışmalar, kent yaşam kalitesinin artırılmasını sağlayacak projeler hazırlanarak yapılır.
Kenti dönüştürmenin hukuki boyutu tamamen afet riskinin önlenmesini kapsar. Bu alanda yapılan yasal düzenlemeler, kentin fiziki yetersizliğinin ortadan kaldırılarak, can ve mal güvenliği ile ilgili risklerin de mümkün olduğu kadar en aza indirilmesini amaçlar. Toplum yaşamını tehdit eder boyuta gelen eski yapılar, her konuda tehlike arz etmektedir. Tehlike arz eden yapıların ve yerleşim alanlarının kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi, şehir yerleşiminin ve yaşam kalitesinin artmasını sağlayacaktır. Ömrünü tamamlamış ya da denetimsizlik nedeniyle riskli hale gelmiş olan yapılar, afet riskinin önlenmesi kapsamında hukuki dayanaklarla yerel yönetimler tarafından kentsel dönüşüm kapsamına alınabiliyor.
Kentsel dönüşüm çalışmalarında hukuki boyutlar, daha estetik, sağlıklı ve yaşanabilir yerleşim alanlarının oluşturulmasını sağlar. Belediye kanununa göre yapılacak tespitlerle, yeni yerleşim yeri planları oluşturulur ve eski yapılar yıkılarak, daha modern, sağlıklı, estetik görünüme sahip binalar inşa edilir. Kanunun idareye vermiş olduğu yetkiyle, idare, kentsel dönüşüm çalışmalarında her türlü denetleme yetkisini kullanarak, kent dönüşümünün daha güvenli yapılmasını sağlar.
Kentsel dönüşüm uygulamalarının tüm gerekçeleri, belirli hedefler için yapılır. Tespit edilen risklerin ve eksikliklerin giderilmesi için kamu yararına kentsel dönüşümler yapılır. Kentsel dönüşümün hedefleri ve amaçları şunlardır.
Kentsel dönüşümlerde, yaşam alanlarının canlandırılması, daha ekonomik ve sosyal alanlara dönüştürülmesi için hedeflere ve beklentilere göre çalışmalar yapılır.
Kentlerin daha yaşanabilir hale getirilmesi ve afet risklerinin ortadan kaldırılabilmesi için kentsel döşünüm modelleri belirlenir. Bu modeller, kendin dönüşüm ihtiyacına ve zamanın şartlarına göre belirlenir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilen bu modeller, gecekondu uygulaması, tapu tahsis yoluyla dönüşüm, kentsel dönüşüm ve gelişim uygulaması, yenileme alan uygulaması olarak gösterilebiliyor.
Türkiye, deprem riski olan ülkedir ve afet riski şehirlerin en büyük sorunları arasında yer alır. Depremlerde can ve mal kaybı riskini azaltmak için kentsel dönüşümlere önem ve hız verilir. Eski yapılar, kullanım ömrünü tamamladıklarında depremlerde yıkılma riski daha yüksektir. Bunun önlenebilmesi için kentsel dönüşüm kararı alınır ve kanunun belirlemiş olduğu şartlar kapsamında yenileme çalışmaları yapılır.
Kentsel dönüşüm ile ilgili kanunu dayanaklarda, yapılacak çalışmalar için çeşitli model seçenekleri sunulur. Bu dönüşüm uygulamaları, yapıların sağlıklaştırılması, yeniden yapılması ve kentsel yenileme şeklindedir. Sağlıklaştırma, belirli bir mekanın belirli ölçülerde sorunlarına çözümlerin üretilmesi olarak tanımlanır. Genelde tek bir yapı ya da toplu yapılar için planlanan uygulamaları içerir. Yeniden yapma, riskli yapıların tamamen yıkılarak yeniden yapılmasıdır.
Kentsel dönüşüm modellerinden birisi olan kentsel yenileme, kent içerisinde sorunlu, büyük ölçekli alan ve yapılar için yapılacak müdahale işlemleridir. Kentsel dönüşüm uygulamaları olan sağlıklaştırma ve yeniden yapmayı kapsayan kentsel sorunları en iyi şekilde giderilmesini sağlayan yöntemdir. Geniş kapsamlı projeler hazırlanarak yapılır ve kamusal katkılar kullanılarak modern şehirler oluşturmayı hedefler.