Kesinleşen Anayasa Değişikliği ve Referandum Süreci

Anayasa değişiklik yasası  TBMM’de kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanına onaya geç gönderilmesi nedeniyle günlerce sürdürülen spekülatif tartışmalar nihayet sona erdi ve “Referandum
ne zaman?” sorusu yanıt buldu. Meclis Genel Kurulu’nda 6771 sayılı T. C. Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’u oy çokluğuyla kabul etti. Teklif, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı ve 11 Şubat 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı ve müteakiben referandum tarihi de belli oldu. Anayasa değişikliği birçok cephede tartışma yarattı ki bu zaten biliniyor. AK Parti ve MHP referanduma “Evet” diyor ve destekliyor. Buna karşılık CHP “Hayır” kampanyası başlatırken ve HDP’nin ise Anayasa değişikliğine sıcak bakmadığı ve “hayır” oyu vermeyi planladığı ileri sürülüyor. “Referandumun ardından sistem değişir mi? Partili Cumhurbaşkanı Türkiye için ne getirir, ne götürür?” tartışmaları sürerken vatandaşın kafasının ise karışık olduğu ve vatandaşların değişikliği tam anlamadığı ileri sürülüyor. Bu arada AK Parti’den de kararsızların olduğu iddia ediliyor. Referandum Nedir ve Türkiye’deki Referandumlar Halkın iradesini belirlemek maksadıyla anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi ülke geleceğini ilgilendiren önemli konularda yapılan oylamaya referandum denir. Halkın iradesinin doğrudan sonuca yansıdığı referandum, demokratik ülkelerin başvurduğu en adil uygulamalardan biridir. Türkiye’de ilk referandum (halk oylaması) 1961 yılında anayasa değişikliği için yapıldı ve 27 Mayıs darbesinden sonra 9 Temmuz 1961 tarihinde yapılan referandumdan % 61,7 ‘Evet’ oyu çıktı. İkinci referandum, bu kez 12 Eylül darbesinden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı ve 7 Kasım 1982 tarihli oylamada % 91,37 ‘Evet’ oyu çıktı. Türkiye’nin üçüncü referandumu 1987’de yine anayasa değişikliğiyle ilgiliydi. Bu referandumda ise 1982 anayasasının geçici 4’ünce maddesi ile gelen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kaldırılıp kaldırılmaması soruldu ve halk oylamasından %50,16 ‘Evet’ oyu çıktı. 1988 yılında ise anayasanın 127. maddesinde bulunan yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınması ya da alınmaması soruldu. %65 ‘Hayır’ cevabının çıktığı bu referandum ülkede ‘Hayır’ sonucu çıkan ilk referandum oldu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve diğer bazı değişiklikler yapılması amacıyla 21 Ekim 2007 halk oylamasına gidildi ve buradan da %68,95 oranında ‘Evet oyu çıktı.Günümüzde 18 maddelik anayasa değişikliği paketi için Türkiye 16 Nisan günü referanduma gidiyor. Yapılacak referandumla birlikte anayasa ve yönetim sistemi değiştiriliyor. Eğer referandumdan anayasanın değişikliği halk tarafından kabul edilip ‘Evet’ oyu çıkarsa 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminden sonra Türkiye “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile yönetilecek. 18 Maddelik Anayasa Değişikliği Neleri Kapsıyor?
Madde 1’de; 2709 sayılı ve 7/11/1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9’uncu maddesine ‘bağımsız’ tanımından sonra gelmek şartıyla ‘ve tarafsız’ ibaresi ekleniyor. Madde 2’de; Mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 75’inci maddesindeki beşyüzelli’ ibaresi yerine ‘altıyüz’kullanılıyor. Madde 3’te; Mevcut Anayasanın 76’ncı maddesinin birinci fıkrasındaki ‘yirmibeş’ ibaresi ‘onsekiz’ olarak, ikinci fıkrasında bulunan ‘yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar’ ibaresi ise ‘askerlikle ilişiği olanlar’ şeklinde değiştiriliyor. Madde 4’te; Mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 77. Maddesi başlığıyla birlikte değiştirilerek Madde 77’ye yeni şekli veriliyor. Madde 5’te; TBMM’nin görev ve yetkileri kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak ve bütçe ile kesin hesap ve kanun tekliflerini görüşmek, kabul etmek gibi görevlerinin olması öngörülüyor. Böylece 2709 sayılı Kanunun (mevcut Anayasanın) 87’nci maddesinin yeni şekli oluşturuluyor. Madde 6’da; TBMM’nin meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yolları/önergeleriyle bilgi edinme ve denetleme yetkilerini kapsıyor. Bu madde ile mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 98’inci maddesine yeni şekil veriliyor. Madde 7’de; Cumhurbaşkanı seçilebilme şartları ve seçimleri düzenleniyor. Böylece mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 101. maddesi başlığıyla birlikte değiştiriliyor. Madde 8’de; Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri genişletilerek tanımlanıyor. Bu madde ile mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 104. maddesi değiştiriliyor. Cumhurbaşkanına verilen yetkiler düzenleniyor. Cumhurbaşkanı bu düzenlemeyle yasaların uygulanmasından kararname çıkartmaya, ülkenin iç ve dış siyasetine, tüm üst düzey makamlara
atama yapma ya da uzaklaştırmaya kadar uzanan yetkilerle donatılıyor. Madde 9; Cumhurbaşkanının cezai sorumluluklarıyla ilgili düzenlemeleri içeriyor ve mevcut Anayasanın (2709 sayılı
Kanunun) 105. maddesi değiştiriliyor. Cumhurbaşkanının görev süresinde ya da bunun dışında işleyebileceği suçlarda nasıl hareket edileceğinden bahisle işin özünde başkanın yargılanması, süreçleri sınırlanıyor. Madde 10’da; Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması, vekâlet ve bakanlarla alakalı olarak oldukça uzun bir düzenlemeye gidiliyor. Mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 105. maddesi değiştiriliyor. Madde 11de; TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimleri konusunda yenilik getiriliyor. Madde 12’de; Mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 119. maddesi değiştiriliyor. Burada olağanüstü hal ilanı ve kararname çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor. Maddede, savaş ilanı, kalkışma, şiddet hareketleri, doğal afetler vb konularda sınırsız kararname yetkileri ve düzenlemeleri yer alıyor. Madde 13’te; Askeri mahkemelerin kaldırılması öngörülüyor ve mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 142. maddesi değiştiriliyor. Madde 14’te; Mevcut Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 159. maddesindeki HSYK üyeleri seçiminde Meclis’te uygulanacak yöntem değiştiriliyor. Madde 15’te; Bütçe hazırlama ve kabulüne ilişkin düzenleme yenileniyor. Anayasanın (2709 sayılı Kanunun) 161. maddesi değiştiriliyor. Madde 16’da; Başbakanlık kaldırılarak yerine Cumhurbaşkanı yardımcılığı getiriliyor. Başbakan ve bakanlar
kurulunun yetkileri ise Cumhurbaşkanına veriliyor. Madde 17’de; 2709 sayılı Kanuna (mevcut anayasaya) geçici maddeler eklenerek 3 Kasım 2019 tarihinde genel seçimle beraber Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılması teklif ediliyor. Madde 18’de; Yürürlük ile ilgili madde yani Cumhurbaşkanının partili olması yolundaki engeli kaldıran değişikliğin, referandumda kabul edilmesinin ardından yürürlüğe girmesine yardımcı oluyor. Bu madde ile mevcut Anayasanın (a) iptal edilen, değişiklik yapılan ve (b) değişiklikle birlikte oluşturulacak takvim (c) değiştirilen diğer hükümlerde nasıl hareket edileceği belirtilmektedir. Cumhurbaşkanının anayasa değişiklik yasasını onaylamasından ve Resmi gazetede yayınlanmasından sonra Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, anayasa değişikliğiyle ilgili referandumun 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacağını açıkladı. Güven ayrıca referandumda yurt içi ve yurt dışında oy kullanacak seçmenlerle ilgili bilgileri de paylaşarak , “Yurt dışında kurulan temsilciliklerde oy verme işlemleri 27 Mart-9 Nisan tarihleri arasında, gümrük kapılarında ise 27 Mart-16 Nisan tarihleri arasında yapılacaktır. Halk oylamasında beyaz renk üzerine ‘Evet’, kahverengi üzerine ‘Hayır’ ibareleri bulunan iki ayrı renkte birleşik oy pusulası kullanılacaktır. Seçmenler tercih mührünü kullanarak, oy verme işlemini gerçekleştirecektir” diye konuştu. Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin süreç 16 Şubat’ta başladı. Referandum takvimi ise şu şekilde işleyecek: 18 Şubat’ta; Muhtarlık bölgesi askı listeleri sabah saat 08.00’de askıya çıkarılıyor. Tutuklular ve taksirli suçlardan hükümlülerle ilgili askı listeleri güncellenmek amacıyla askıya çıkarılıyor ve itirazlar başlatılıyor. 26 Şubat; Muhtarlık bölgesi askı listeleri askıdan indiriliyor. Tutuklularve taksirli suçlardan hükümlülerle ilgili askı listeleri indiriliyor ve itiraz süresi sona eriyor. 10 Mart; Hem yurt içi hem yurt dışı seçmen kütükleri kesinleştiriliyor ve yurt içi seçmenlerin oy vereceği yer ve sandıklar belirleniyor. 11 Mart; Halk oylamasında kullanılacak birleşik oy pusulalarının basımına başlanıyor ve basım tamamlandıkça plan dâhilinde dağıtılması öngörülüyor. Gümrük kapılarında kullanılacak araç-gereçler, ilgili seçim kurullarına gönderiliyor. 18 Mart; İlçe seçim kurulunun siyasi parti üyeleri tarafından sandık kurulu başkan adaylarına ilişkin listelerin ilçe seçim kuruluna saat 15.00’e kadar verilmesi gerekiyor. Başkan adayları arasından (ilçe seçim kurulu başkanı ve ilçe seçim kurulunun siyasi
parti üyelerince önerilen) ad çekilerek sandık kurulu başkanları belirlenip SEÇSİS’e giriliyor. 19 Mart; Üye listelerinin -yurt içi sandık kurullarında yer alan- siyasi partiler tarafından bildirilmesinin son günü. 23 Mart; Yurt içi sandık kurullarının teşkiline karşı yapılan şikayetlerin ilçe seçimkurulu tarafından karara bağlanmasının   son günü. 24 Mart; Miting alanlarının ilçe seçim kurulları tarafından belirlenmesinin ve siyasi partilere duyurulmasının son günü. 27 Mart; Gümrük kapılarında ve yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemine başlanıyor30 Mart; Meclis’te grubu olan siyasi partilerin radyo ve televizyonda propaganda başvurularının ve propaganda sıralamasının belirlenmesi için kuraya katılacak temsilcileriyle TRT temsilcilerinin YSK’ya bildirilmesinin son günü. Cumhurbaşkanının, konuşma yapmak istemesi halinde, yapacağı konuşmalar için yayın zamanı ve sırası tespit ediliyor. 31 Mart; YSK tarafından, başvuran siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapılacak propaganda konuşmalarınınyayın ve zaman sıralamasının belirlenmesi için ad çekiliyor. 9 Nisan; Oy verme işlemi yurt dışı temsilciliklerde sona eriyor. Propaganda serbestliği ve bir takım seçim yasakları başlıyor. Aynı zamanda radyo ve televizyon propaganda konuşmalarına başlanıyor. 12 Nisan; Malzeme torbaları ilçe seçim kurulu başkanlıkları tarafından sandık kurulu başkanlıklarınateslim ediliyor. 15 Nisan; Saat 18.00’de seçim propagandası sona eriyor. 16 Nisan; Referandumda anayasa değişikliği oylanıyor. Siyasi Liderlerin Referandum İle İlgili Açıklamaları Anayasa değişikliği tartışmalarında en sert tepki Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Söz ve kararın millette olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım “İnşallah 16 Nisan tarihinde referandum yapılacak. Meclisimizin hallettiği, Cumhurbaşkanımızın imzaladığı bu değişiklik vatandaşlarımız tarafından da nihai tasdiki yapı lacak, onay verilecek. Ve böylece yürürlüğe girmiş olacak. Memleketimizin, milletimizin geleceği için güzel bir adım atıldığını düşünüyoruz. Bu anayasa değişikliği yapıldığında artık daha 15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz. Rejim meselesi, İstiklal Savaşı’nı bu büyük millet yaptı, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları 1923’te rejimin adını koydu. Rejim Cumhuriyettir. Cumhuriyet kuruldu, demokrasi ile taçlandı; şimdi de devam ediyor. Rejim filan değişmiyor, değişime direnenler, tarih sahnesinden yok oluyor.” ‘Üniter yapı zedeleniyor, federasyon geliyor’ eleştirilerine ise Başbakan Yıldırım, “Koca bir yalan. Allah kuru iftiradan korusun, böyle bir şey olur mu yaa? Ne geliyor? Anayasa’nın dört maddesi, rabia aynen yerinde. Türkiye’nin rejimi Cumhuriyettir, başkenti Ankara’dır,
ülkesiyle, milletiyle bölünmez bir bütündür, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir. Bütün bunlar Anayasa’da yazıyor ve bunlarla ilgili bir değişiklik yok” cümleleriyle tepki gösterdi. Referandumda ‘Evet’ diyeceklerini açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ise hem parti içinden hem de parti dışından sert eleştiriler yapıldı. Ancak Bahçeli bu tepkilere karşı partisinin grup toplantısında sert ve net cevaplar verdi. Bahçeli, “Anayasa değişikliği kapsamında yaptığımız değerlendirme ve evet kararımızın ağırlık merkezinde yoğunlaşan yakın tehditler bütünüyle
hâkim ve belirleyicidir. Ülkem ve milletim sonra partim ve ben siyasetimizin özeti de budur. Başkaları gibi sorumsuz davranamayız. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Milletvekili sayısını 600’e çıkartmak istiyorlar. 550 vekil bileçok, bence 450 milletvekili yeterli. Bunu anlatmalıyız. Herkesin ‘Hayır’ı kendine. Ülkeni, bayrağını, vatanını düşünüyorsan bu referandumda çok hayırlı bir iş yapacaksın, hayır oyu kullanacaksın. Her bir vatandaşımız bir siyasi partinin sempatizanı olabilir ama bu seçim o tür bir seçim değil, burada siyasi iktidar seçilmiyor, Türkiye’nin geleceği oylanıyor” diyerek uyarıda bulundu. Yapılan anketlere göre ise ‘Evet’ diyeceklerin (bilerek ya da bilmeyerek) çoğunlukta olduğu ileri sürülmekte. Ancak partili Cumhurbaşkanı olması, başkanlık sistemi, tüm yetkinin ve gücün (hem siyasal hem hukuksal alanda) tek kişinineline geçmesi Türkiye’nin geleceğini nasıl etkileyecektir? Sorularına açıklayıcı cevaplar verilmelidir. Halk bu konuda aydınlanmayı beklemete, istemektedir. Çünkü vatandaşların kafası karışık. ‘Evet’ oyu kullanmak isteyen partilerin, milletin içindeki kuşkuyu, huzursuzluğu ve kafalardaki soru işaretlerini, karışıklığı bir an önce çözüme kavuşturmalı, rahatlatılmalı.Bir diğer temenni ise; yıllardır sorun olan işsizlik, ücretler, sağlık ve eğitim, gelir dağılımındaki bozukluk, yeni
yatırımlar, dış politika ve komşu ülkelerle  ilişkiler, artan enflasyon ve sair konuların bu yeni anayasayla nasıl çözülebileceğinin ülke yöneticileri ve ilgililerce halka iyice anlatılmasında yarar vardır.