Kimseye İhtiyacınız Yok. Potansiyelinizi Kullanın

Biz insanların en büyük sorunu ve bence eksiği, kendi yapabileceklerinin farkında olmaması, kendi zihninde yarattığı ve sıklıkla diline de döktüğü kendi kendine yarattığı engellerine takılıp kalması.

Oysa biz, henüz sahip olduğumuz, bize yüklenen birçok uygulamayı bilmiyor, bilip indirdiklerimizi de kullanmıyoruz diyor Deniz Erten ve sıkça da aklıma geliyor. Ne kadar doğru söylüyor değil mi?

Kendimizi küçük görüyoruz, başkasını gözümüzde büyütüyoruz.

Diğer taraftan öğrenme, gelişme, kendini gerçekleştirmenin emek vermek gerektiğini bildiğimiz için, sözde konfor alanı olarak görünen tembellik çukurunda kalıp fırsatları kaçırıyoruz. Her şeyi başkasından bekliyoruz. O hatırlatsın, hep ben yapıyorum, annem yapar, babam düşünür, yönetici ne için var gibi söyleniyor, aslında her şeyin kendi potansiyelimizi kullanmak ve açığa çıkarmak üzere fırsat olduğunu görmüyoruz.

Görmeliyiz, kendi özgürlüğümüz, huzurumuz, kendi üretimimiz, zenginliğimiz, saygınlığımız, mutluluğumuz ve varlığımız için oradan çıkmalıyız.

Ülkelerin gelişimi için üretime, gelişime, yeniliğe ihtiyaçları vardır. Bunu sağlayacak olan da insanlardır.

Ülke nüfusumuza bakıldıkça çok şanslıyız, çok genç bir ülkeyiz. Bu durum bize dinamik olmayı, girişkenliği, farklılığı ve zenginliği sağlamalı. TÜİK Şubat 2020 verilerine bakıldığında; her 4 gençten 1’i işsiz olduğunu, %24.4 işsizlik oranı olduğunu görüyoruz.

Ve yine bekliyoruz…

İş beğenmiyoruz, gençlere şans ve fırsat vermiyoruz, fırsatları araştırmıyoruz, başkasını eleştirmekten kendimize yatırım yapmıyoruz, başkasına destek de olmuyoruz, inanmıyoruz ve zamanı boşa geçiriyoruz.

Uluslararası çalışma örgütünün verisine göre Pandemi sürecinde dünyada 6 gençten 1’i işsiz kaldı. İşsizliğe neden olan faktörlerden birinin de kişilerin kendilerinin olduğunu düşünüyorum. Yeteneklerini kullanmamak, geliştirmemek, araştırmamak, hatta işi beğenmemek gibi nedenlerle yine bekliyorlar. İnsan uyudukça uyur, ürettikçe üretir, okudukça okur, çalıştıkça çalışır, gezdikçe gezer, sevdikçe sever, öğrendikçe öğrenir.

Emek verip de karşılığının alınmadığı hiçbir şey yok dünyada.

Yazımın devamında iki liste paylaşacağım.

İlk liste, iş hayatında ve sosyal yaşamda insanlarda sık gördüğüm olumsuzluklardan, olumluya dönüştürmeye çalıştığım davranışlar. Olumsuz mesaj vermek yerine olumlular kalsın akıllarda istedim.

İkinci liste, bugüne ve geleceğe hazırlanmak üzere rehber olsun. Bu listeyi kendi deneyimlerimden, gözlemlerimden, ayrıca da güncel makalelerden esinlenerek hazırladım.

Üzerine düşünelim isterim.

Peki bugüne ve geleceğe hazır olmak için neler yapmalıyız?

İnsanlarda olması ve geliştirilmesi gereken yetenekler neler olmalıdır?

*McKinsey 2018 Küresel Beceri Değişim Raporu

Yukarıdaki tabloda insandan beklenen yeteneklerin yıllar içindeki değişen oranlarını görüyorsunuz. Sosyal ve duygusal beceriler giderek daha fazla gerekli olacak gibi. Yani yakın gelecekte mesai arkadaşlarımız olacak robotlarla iş birliği yapmamız gerekirken, mücadele etmemiz gerekecek.

Teknolojiyi kullanma becerimiz de giderek daha da önemli olacak. Her şeyde teknolojiyi kullanmak değil söylenen, hızlandıran ve kolaylaştıran durumlar için teknoloji etkin şekilde kullanmak çok daha önemli olacak.

Şimdi son listemize bakalım.

Başarı sizce nedir?

Sizin başarı tanımınız nasıl?

Kendi başarı tanımızı yapın ve o yolda vazgeçmeden yürüyün, bazen koşun, bazen de öylece durun.

Benim için başarı; işimi yaparken hakkını vermek, yaşamımı da sevdiklerimle sürekli öğrenerek, keyifle ve verimli geçirmek. Tüm bunları yaparken de iç huzurumu kaybetmemek. Benim için başarı, başkalarının ne düşündüğü değil, onların değer ölçütleri değil, kendi değer ölçütlerimi yaşama geçirebilmek.

Sevgi, sağlık, bilgi ve şükürle. Yarar sağlasın, ilham olsun.

Seyyal Hacıbekiroğlu

SEY Danışmanlık Kurucusu