Kiraya veren ve malik farklı kişiler olabilir. Malik ev veya işyerinin kiralanması için birine yetki verebilir. Kiraya veren kişinin malik olması zorunlu değildir.
TBK 350. madde ve devamı maddelerinde kiraya veren kiralayanın dava açma hakkı mutlaktır. Malik kiraya veren değilse bu malik öncelikle kiracıya ihtar göndererek malik olduğunu belirtmelidir. Ancak bundan sonra dava açabilecektir.
Kiraya verenin fesih hakkı vardır. Ancak bu fesih haklı olmak zorundadır. Kiraya veren sözleşme süresinin bitmesine dayanarak kira sözleşmesini feshedemez. Ancak 10 yıllık uzama süresi bu durumun istisnasıdır.
Tahliye davası bölünemez bir davadır. Kiraya verenin birden fazla olması halinde kiraya verenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunur. Tüm kiraya verenlerin ortak bir şekilde dava açması gerekir. Tek bir kişinin dava açması halinde diğer kiraya verenler davaya katılarak davanın devam ettirilmesi sağlanabilir. Ancak ihtarın mutlaka kiraya verenler tarafından birlikte çekilmesi gerekir. Eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün değildir.
Türk Borçlar Kanunu 336. maddeye göre;
Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir. Kiraya verenin hapis hakkı, alt kiracının asıl kiracıya olan kira borcunu aşmamak üzere, alt kiracının kiralanana getirdiği aynı nitelikteki taşınırları da kapsar. Hapis hakkı, kiracının haczedilemeyen malları üzerinde kullanılamaz.
Türk Borçlar Kanunu madde 205’e bakıldığında, kiraya verenin ölümü halinde, mirasçılar halef olacağından, kira sözleşmesinin tarafı, herhangi bir yenilemeye gerek duyulmadan mirasçılar olmaktadır. Mirasçılar kira sözleşmesine devam etmek istemezlerse, sözleşmesinin feshi için şartların oluştuğuna dair bir ihtarname düzenleyerek hukuki süreci başlatabilirler. Kiraya verenin ölümü halinde, mirasçılar kira hakkına elbirliği halinde malik sıfatıyla sahip olduklarından birlikte hareket etmek zorundadırlar.
Kiraya veren kişinin ölmesi durumunda sözleşme aynı şekilde kiraya verenin mirasçılarıyla taraf olacak şekilde devam etmektedir. Kiraya verenin ölmesi halinde yeni bir sözleşme yapılması zorunlu değildir.
TBK 350. maddeye göre; Kiraya veren, kira sözleşmesini; Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.
TBK m.350 göre; kiraya veren kendisi, eşi, altsoy, üstsoy ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişiler için tahliye davası açabilir. Yani kiraya veren anne ve babasının oturması için tahliye davası açabilir.
Kiraya veren çeşitli sebeplerle kiracıyı tahliye ettirebilir. Bunlar:
Kiraya verenin birden fazla konutu olması halinde kiralayan istediği konut için tahliye davası açabilir.