Kış aylarının gelmesiyle birlikte vücudun hastalıklar karşısında daha dirençli olması gerekir. Peki beslenmenin bu konudaki önemini hiç merak ettiniz mi? Gelin, hep birlikte kış aylarında nasıl beslenmemiz gerektiğine bakalım.
Yaz aylarında elimiz sürekli suya gidiyor. Ancak havaların soğumasıyla bu durum tersine dönmeye başlıyor. Oysa vücudumuzun her zaman suya ihtiyacı var. Yetişkin bir insanın günlük ortalama 2-2.5 litre su tüketmesi gerekiyor. Böylece vücudunuzdaki atıklardan daha hızlı kurtulabiliyorsunuz.
Kış aylarında güneş ışınlarına daha az maruz kaldığımız için vitamin ve antioksidan takviyesine daha fazla ihtiyacımız olur. Bu açığı kapatmak için ise mevsim sebzelerinin tüketilmesi gerekir. Farklı renklerdeki sebzeleri tüketerek A, C, D, E vitamin ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Yeşil biber, roka, domates, maydanoz, dere otu, ıspanak gibi sebzeleri tüketmek daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanıza yardımcı olur. Kış aylarında dengeli sebze tüketimi, hastalıklardan korunmak için en önemli gereksinimlerin başında yer alıyor.
Vücudumuz kış aylarında da pek çok vitamine ihtiyaç duyar. Meyveler, bağışıklık sistemini güçlendirme noktasında en önemli vitamin kaynaklarından biri. C vitamini için turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt vb.), E vitamini için badem, ceviz gibi kabuklu yemişler tüketilebilir. Her gün düzenli ve kontrollü meyve ile kuru yemiş tüketimi önemli beslenme alışkanlıklarından biri.
Süt grubundaki besinler, A vitamini ve probiyotik açısından son derece zengin olur. Probiyotik, bağırsakların sağlıklı çalışmasına yardım eder. Aynı zamanda vücudumuzda bulunan zararlı bakterilerin azalması noktasında bize destek olur. Böylece vücut için faydalı olan bakterilerin sayısında bir artış meydana gelir.
Her gün süt, yoğurt ya da kefir gibi besinleri tüketmek vücudun A vitamini ihtiyacının karşılanması için de çok önemli. Bağışıklık sistemini destekleyen bu grup, vücutta oluşabilecek komplikasyonların daha hızlı ortadan kaldırılması noktasında size destek olabilir.
Belirli aralıklarla balık tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği düşünülüyor. Buna ek olarak kolesterol dengesinde de balığın çok önemli olduğu biliniyor. Omega 3, vücudun üretebildiği bir değer olmadığından ihtiyacın takviyeler ile desteklenmesi gerekir. Omega 3’ü dışarıdan almanın en kolay yolu ise balık tüketmek.
Balık, Omega 3 bakımından zengin besinler arasında yer alır. Bu yüzden her yetişkinin haftada bir ya da iki kez balık tüketmesi gerekiyor. Balığı tüketirken de pişirme şekli konusunda daha sağlıklı yöntemleri tercih edebilirsiniz. Örneğin, balığı kızartmak onun besin değerini düşürebilir. Bu yüzden buharda ya da fırında pişirme gibi yöntemleri tercih edebilirsiniz.
Yaz aylarında genellikle güne erken başlarız. Ama kış aylarına geldiğimizde bu düzen biraz değişiyor. Havanın geç aydınlanması kahvaltıları da geç saatlere kaydırabiliyor. Oysa kış aylarında da erken saatlerde kahvaltı yapmak gerekiyor. Kahvaltıyı ertelemek yerine hızlı tüketilebilir besinler tercih edebilirsiniz. Sabahları süt, yulaf ya da kuru meyve gibi gıdalarla kahvaltı yapabilirsiniz.
Çünkü kahvaltı saatinin değişmesi tüm beslenme düzenini etkiliyor. Örneğin akşam yemeği daha ileri saatlere kayıyor ve geç saatlerde yemek yemenize sebep oluyor. Bu da vücudun dengesini olumsuz etkileyebiliyor.
Günlerin kısa olduğu kış aylarında iş yoğunluğu ve günlük hayatın gereksinimleri akşam yemeğinizin geç saatlere kalmasına sebep olabilir. Bu tip durumlarda akşam yemeklerinizi çok geciktirmemeye özen gösterin. Daha geç saatlerde akşam yemeği yemek, vücudunuzun yağ oranını artırabilir ve hazımsızlık gibi sorunlara sebep olabilir. Daha sağlıklı bir vücut için akşam yemeğinizi en geç 19’da yemeye çalışabilirsiniz.
Tahıllar, kontrollü bir şekilde tüketildiğinde tehlikeli olmaktan çıkabilir. Kan şekerinin düzenlenmesini sağlayan bu besin grubu, B vitamini bakımından da zengin. Bu nedenle kış aylarında dengeli bir şekilde tahıllardan da destek alabilirsiniz.