Beslenme şeklimiz, öğün saatlerimiz, yediğimiz sebze ve meyveler, hatta uyku düzenimiz mevsimlere göre değişkenlik göstermektedir. Aslında doğa bize mevsim sebze ve meyveleriyle nasıl beslenmemiz gerektiğiyle ilgili ipuçları vermekte. Ayrıca doğanın yanı sıra mevsimsel değişimlere göre vücudumuz da değişimler gösterir. Bu duruma yönelik ise kış aylarında genellikle bağışıklık sistemini güçlendirici, kalp sağlığını koruyucu ve metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı bir beslenme şekli uygulanmalıdır. Kış diyeti adı altında geçen beslenme düzenini oluşturduğumuz takdirde düzenli beslenme sürecinde her zaman daha sağlıklı ve daha güçlü oluruz.
Biliyoruz ki kış mevsiminin gelmesiyle evlerde vakit geçirme sürelerinde artış meydana geliyor. Bu durumda televizyon ya da bilgisayar karşısında yemek yeme isteğimizi artırır. Evde kaldığımız sürelerde ise çok yağlı ya da kilo aldıracak şekerli besinlerden olabildiğince uzak durmalıyız.
Havaların soğumasıyla birlikte vücut direkt olarak kendi ısısını korumak için daha fazla enerji yakmaya başlar. Bu durumda da ister istemez daha fazla yemek yeme ihtiyacı doğar. Kilo alımını engelleyebilmek için ara öğünler ve yiyeceklerin yanı sıra faydalanabileceğimiz bitkisel çayları da ön planda tutabiliriz. Hem bağışıklık sistemimizi hem de yeşil çay gibi metabolizmamızı etkileyen çaylardan her türlü avantaj sağlayabiliriz. Kış mevsiminde uygulamaya alacağımız kış diyeti kapsamında bir de güneş ışınlarından yeterince faydalanamadığımız için D vitaminini de ağırlıklı olarak bulundurmalıyız.
Yeterli B6, B12 ve B9 (folik asit) alımı kalp sağlığını koruyan önemli vitaminlerdir. Bu vitaminler damar sertliğine ve damar tıkanıklığına neden olan homosistein seviyesini düşürmeye yardımcı olurlar. B12 kaynağı olarak et ve et ürünleri, B6 kaynağı olarak ceviz, fındık, meyveler ve tahıllar, B9 kaynağı olarak yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar ve kuru baklagiller tüketilmelidir.
D vitamini kalp sağlığı ve bağışıklık sistemi için yaralı vitaminler arasında yer almaktadır. D vitaminin en iyi kaynağı güneştir. Güne ışınları sayesinde deri, böbrekler ve karaciğer aracılığıyla vücutta D vitamini sentezlenmektedir. Ancak kış mevsiminde güneş ışınlarından yeterli miktarda yararlanmadığımız için D vitamini takviyesi kullanmayı tercih edebilirsiniz.
Yeterli Lif (posa) alımı hem kalp sağlığını hem de bağırsak sağlığını korumaktadır. Yeterli lif alımı metabolizmanın düzenli çalışmasına destek olarak kilo kaybına da destek olmaktadır. Yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, kereviz, karnabahar, kabuklu yenilebilen meyveler (elma, ayva, armut…), tam tahıllı besinler, yulaf ezmesi, kuru baklagiller yeterli lif alımına destek olan besinlerdir.
İlk olarak her zaman önerilen su tüketimi günlük yaşamda büyük yer kaplamaktadır. Ancak yazın bu durum daha kolayken aksine kışın daha da zorlaşır. Bu süreçte kış mevsiminde soğukluk nedeniyle su tüketimi giderek azalır. Vücutta gerçekleşen su kaybının geri takviye edilmesi oldukça önemlidir. Su konusunda farkında olmamız gereken şey şudur ki; su kaloriyi etkilemez. Bu yüzden su içeriğinin yüksek olduğu meyve, sebze ya da yiyecekler tüketildiğinde hem tokluk süreniz artar hem de su ihtiyacınız karşılanır.
Soğuk havanın başlamasıyla yürüyüş gibi enerjimizi harcayacağımız aktivitelerin azalması ile kendimizi doğrudan eve atma isteği oluşmaktadır. Bu süreçte sıcacık battaniye altında tatlı atıştırmalıklar her zaman daha cazip gelmektedir. Ancak yukarıda bahsedilen yiyeceklerin ve vitaminlerin vücudunuzda oluşturacağı faydaları ne kadar bilirsek uygulamamız gereken kış diyetinden de bir o kadar karşılık alabiliriz.