Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçunun cezası 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 136).
Suçun konusunun, nitelikli cinsel saldırı suçu mağdurunun veya mağdur çocuk ifadelerini içeren kayıt ve görüntüler ( CMK m.236/5-6) olması halinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçunun;
Kamu görevlisi (memur vb.) tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle
işlenmesi halinde,
TCK
md.136 gereği hükmedilecek hapis cezası 1/2 oranında arttırılır (TCK md. 137). Yani bu halde; suçun cezası, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.
Aşağıdaki hallerde kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu nedeniyle hükmedilen TCK m.136’ya göre hükmedilen cezalar 1/2 oranında arttırılmalıdır:
Ceza hukukunda kamu görevlisi; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişiyi ifade etmektedir. Ceza hukukunda kamu görevlisi oldukça geniş bir anlama sahip olup milletvekili, polis memuru, bilirkişi gibi pek çok mesleği kapsamaktadır. Örneğin, serbest meslek erbabı olan bir harita mühendisi mahkeme tarafından özel bilirkişi olarak atandığı takdirde bu şekilde yargısal/kamusal faaliyete katılan mühendis kamu görevlisi sayılır.
Suçun bu nitelikli halinin uygulanabilmesi için, kamu görevlisinin görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak kişisel verileri ele geçirmesi, başkasına vermesi veya yayması gerekir. Kamu görevlisinin görev sırasında olsa bile görev kapsamı dışında kalan bir fiil ile suçu işlemesi halinde TCK 137/1-a’daki arttırım gerektiren nitelikli hal uygulanmaz.
Polis memuru hakkında soruşturma izni verilmesinin ardından başlatılan adli soruşturma sonunda, TCK’nın 136/1 ve 137/1-a madde ve fıkralarında düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın, İçişleri Bakanı’nın hemşehrisi olup olmadığını merak edip, kurumu tarafından kendisine verilen kullanıcı şifresi ile “Kimlik Paylaşımı Sistemi”ne giriş yaparak, keyfi ve usulsüz sorgulama yapıp,
İçişleri Bakanı olan mağdura ait kişisel veri niteliğindeki nüfus ve adres bilgilerine erişim sağlayarak, görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle mağdurun kişisel verilerini okuması nedeniyle üzerine atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşıldığından, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir (Y12CD-K.2020/5426).
Bu fıkranın uygulanabilmesi için failin sahip olduğu meslek veya sanatın, kişisel verilerin ele geçirilmesi, başkasına verilmesi veya yayılması fiillerini kolaylaştırması gerekir. Meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanan fail, suç teşkil eden fiili işlemelidir. Örneğin, TURKCELL, VODAFONE gibi büyük telekomünikasyon şirketlerinde çalışan bir kişinin toplu bir şekilde belli bir ilçedeki telefon numaralarını ticaret yapan bir şirkete vermesi halinde belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle nitelikli kişisel verileri başkasına verme suçu işlenmiş olacaktır.
Kişisel Verileri Ele Geçirme veya Yayma Suçu şartları şu şekilde ifade edilebilir;
Bu suçla korunan hukuki yarar; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci ve Anayasanın 20’inci maddesinde güvence altına alınan kişilerin özel hayatının gizliliği ve korunması hakkıdır. TCK’nın 136’ıncı maddesinde tıpkı 135’inci maddesinde olduğu gibi korunan hukuki değer genel olarak kişilerin özel hayatı ve hayatın gizli alanı, özelde ise kişisel verilerdir.
Fail, herhangi bir kişi olabilir. TCK’nın 137’inci maddesine göre kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek suçu, kamu görevlisi tarafından ve görevinin gerektirdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle veya belirli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenirse, bu husus artırma nedenidir.Bu suçun mağduru herkes olabilir.
Suçun kanuni tanımında belirtilen hareketlerden birinin yapılmasıyla beraber suç tamamlanmaktadır. Bir neticenin gerçekleşmesi bu suç tipinde aranmamaktadır. Suçun hangi hareketlerle işlendiği suçun kanuni tanımında açıkça gösterilmektedir. Bu sebeple bu suç bağlı hareketli bir suçtur. Mutlaka aktif, icrai bir davranışla işlenmesi gereken bir suç olduğu için , icrai hareketle işlenebilen bir suçtur.
Türk Ceza Kanunu’nun 136’ıncı maddesine göre bu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Suçun kanuni tanımında gösterilen kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına verme, yayma ve ele geçirme hareketlerinden birinin yapılmasıyla suç oluşmaktadır.
Bu suç kasten işlenebilen bir suçtur, taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Kişisel veri kavramından neyin anlaşılması gerektiği ulusal ve uluslararası pek çok hukuki düzenlemede benzer şekilde açıklanmıştır.
Nitekim 6698 sayılı Kanunun 3. maddesinde de kişisel verinin, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiyle ilgili her türlü bilgiyi ifade ettiği belirtilmiştir. Bu tanım, konusunu kişisel verilerin oluşturduğu tüm suçlar bakımından esas alınmalıdır. Nitekim TCK’nın 135. maddesinin gerekçesinde de suçun konusunu oluşturan kişisel verinin gerçek kişiye ait her türlü bilgi anlamına geldiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla her türlü kişisel veri bu suçların konusunu teşkil etmektedir. Kişisel verilere örnekler verecek olursak;
Nüfus bilgileri, T.C kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi, adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası ,elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, gibi.
Diğer yandan Hukuka uygun bir şekilde elde edilen kişisel verilerin, özel kanunlarda belirlenen sürelerin sonunda yok edilmesi gerekir. Verilerin bu süreler sonunda yok edilmemesi halinde kişisel verilerin yok edilmemesi suçu meydana gelir.
Kişiye ait fotoğraf, resim, görüntü, video kaydı vs.gibi veriler, somut olayın özelliklerine göre kişisel verilerin ele geçirilmesi suçunu oluşturabileceği gibi bu suça göre genel nitelikte bir suç olan özel hayatın gizliliği suçuna da vücut verebilir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın