Kısıtlılığın Kaldırılması Talebi

Vesayet kurumunun amacı; kendi menfaatlerini gözetemeyecek veya gözetmesinde sakınca bulunan kişilerin vesayet altına alınması ve vesayet altına alınmış kişilerin çıkarlarının vasilik sıfatı taşıyacak biri tarafından korunmasıdır. Kişi hakkında verilen kısıtlama kararının gerekçesi olan kanunda belirtilen sebepler ortadan kalkmışsa kişi üzerindeki vesayetin de kalkması gerekmektedir. Kendiliğinden kısıtlılığın son bulduğu haller haricinde kısıtlılığın kaldırılması talebi ile mahkemeye başvurarak kısıtlılık hali sonlandırılabilmektedir.

Vesayet Altına Alınmayı Gerektiren Durumlar

Kanunumuz bireylerin vesayet altında olmalarını gerektirecek durumları açıkça saymıştır.

olmak üzere bu 5 madde çerçevesinde kişiler vesayet altındadır. Yaş küçüklüğü haricindekiler kısıtlamadır, yaş küçüklüğü zaten velayeti de gerektiren bir durum olduğundan yeni karar verilmiş bir kısıtlama değildir.

Kısıtlılığın Kaldırılması ve Talepte Bulunabilecek Kişiler

Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine yapılacak kısıtlılığın kaldırılması başvurusu sonucunda vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir. Kısıtlı kişi ve kısıtlanma durumunun ilgililerinden her biri, vesayetin kaldırılması isteminde bulunabilir

Yaş Küçüklüğü Sonucundaki Vesayetin Sona Ermesi

Küçükler üzerindeki vesayet, küçüğün reşit olmasıyla birlikte kendiliğinden sona erer. Ayrı olarak kısıtlılığın kaldırılması talebiyle mahkemeye başvurulmasına gerek yoktur. Çünkü kısıtlanma gerekçesi, kişinin yaşı küçük olduğundan dolayı menfaatlerinin korunmasından kaynaklı olduğu için yaş küçüklüğü sebebinin ortadan kalkması vesayetinde ortadan kalkması sonucunu kendiliğinden doğurmaktadır.

Doğal olarak 18 yaşını doldurmadan kişilerin mahkeme kararıyla ergin kılınması da mümkündür. Eğer erginliğe mahkemece karar verilmiş ise mahkeme aynı zamanda küçüğün hangi tarihte ergin olacağını tespit ve ilan edecektir.

Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza Sonucundaki Vesayetin Sona Ermesi

1 seneden fazla özgürlüğü bağlayıcı ceza alan bir kişinin kısıtlanacağını kanun açıkça belirtmiştir. Fakat burada da hükümlü kişinin cezasını çektiği süre boyunca kısıtlı kalacağı öngörülmüştür. Yani kısıtlanma sebebi hapis olmaktır. Böylece özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Çünkü kısıtlanma gerekçesi kişinin özgürlüğüne kavuşmasıyla ortadan kalkmaktadır.

Akıl Hastalığı veya Akıl Zayıflığı Sonucunda Konulan Kısıtlamanın Kaldırılması


Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlamanın söz konusu olabilmesi için kişinin resmi sağlık kurulu raporu sonucunda kısıtlanması gerektiği anlaşılmalıdır. Yani gerekçe olarak sunulan akıl rahatsızlıkları kısıtlama için gerekli ölçüde olmalıdır. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde karar verilebilecektir. Çünkü resmi sağlık raporu gerekçe gösterilerek bu kısıtlama gerçekleştiğinden, bu sebebinin ortadan kalktığını yine resmi bir rapor aracılığıyla kanıtlanması gerekmektedir.

Savurganlık, Alkol veya Uyuşturucu Bağımlılığı, Kötü Yaşam Tarzı, Kötü Yönetim Sonucunda Konulan Kısıtlamanın Kaldırılması

Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kısıtlanmış kişilerin kısıtlılığının kaldırılabilmesi için kanun kişinin bu davranışlarından vazgeçmesinin yanı sıra süre şartı da öngörmüştür. Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kısıtlanmış olan kişinin en az bir yıldan beri vesayet altına alınmasını gerektiren sebeple ilgili olarak bir şikayete meydan vermemiş olması durumunda vesayetin kaldırılmasını isteyebilmesi mümkün olmaktadır..

İstek Üzerine Konulan Kısıtlamanın Kaldırılması

İstek üzerine konulan kısıtlama açısından kişinin kısıtlanması için gerekçe olarak gösterdiği bir sebep olmalıdır. Ayrıca bu sebebi hakim makul bulup kabul etmelidir. Kişi daha sonrasında kısıtlılığın kaldırılmasını isterse kısıtlamayı gerektiren sebebin ortadan kalktığını kanıtlayarak üzerindeki vesayetin kaldırılmasını sağlayabilecektir.

Kısıtlılığın Kaldırılması Usulü

Mahkeme tarafından kısıtlama kararları alınıp kesinleştikten sonra hemen kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan olunur. Kanun kısıtlılığın kaldırılması için kısıtlama ilan edilmişse, kaldırılması da ilan ile olur şeklinde açık bir hükümle ilanın gerekli olduğunu şart koşmuştur.

Fakat mahkeme kısıtlılığın kaldırılmasına karar verirse ve bu karar kesinleşirse kişinin ne zaman kendi işlemlerini tek başına yapabileceği konusu gündeme gelmektedir. Fiil ehliyetinin yeniden kazanılması, ilanın yapılmasına bağlı olmadığı için ilan yapılmadan fakat mahkemenin kararı kesinleştikten sonra kişi tek başına işlem yapabilir ve bu işlemlerinden sorumlu tutulabilir.


Kısıtlılığın Kaldırılması Talebinde Avukat Tutma


Kısıtlama hali kişilerin menfaatlerini korumaya yönelik yapılan bir hukuki işlemdir. Aynı zamanda kısıtlanması gereken kişilerin kendi ve yaptıkları işlem sebebiyle etkileşim halinde oldukları diğer kişilerin menfaatlerini zedelememeleri için kısıtlılık hali önem arz etmektedir. Mahkemeler; hem kısıtlı kişinin hemde etkileşim halinde oldukları kişilerin hak ve menfaatlerini kısıtlama kararıyla güvence altına aldıktan sonra tekrar kısıtlama kararını kaldırmaları açısından hassas davranmaktadırlar. Bu nedenle kısıtlılık halinin kaldırılması için sebeplerin ortadan kalktığı, kişinin kısıtlılık hali bittiğinde kendi ve etrafındakilerin hak ve menfaatlerine zarar vermeyeceğinin mahkemece kabul görmesi gerekmektedir. Gerekli işlemlerin yapılması ve ispat edilmesi açısından bir avukattan hukuki yardım alınması daha isabetli bir karar olacaktır.

Kısıtlılığın Kaldırılmasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Vesayet işleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme; vesayet altında olan yani küçük veya kısıtlının yerleşim yeri mahkemesidir.

Görevli mahkeme ise yapılan işlemin niteliğine göre Sulh Hukuk Mahkemesi olmaktadır.