Köln’deki Çalıştay’da Türkçe’nin Geleceği Tartışıldı

Almanya’da yeni nesil Türklerdeki Türkçe kaybı Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği – UKİD ve Türkçem Anadilim Geleceğim – TAG’ın Köln’de düzenlediği çalıştayda masaya yatırıldı.

Almanya’da yeni nesil Türklerdeki Türkçe kaybı UKİD ve TAG’ın Köln’de düzenlediği çalıştayda masaya yatırıldı. Anadil Türkçe derslerine katılımın yüzde 20’lerde kalmasının vahim olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Cemal Yıldız yaptığı anket araştırmasında bazı Türk çocuklarının “50 yıl sonra Almanya’da Türkçe konuşan kalmayacak!” dediğini aktadı. STK yöneticileri ise, “Şimdiden çocuklarıyla anlaşamayan ailelerle karşılaşıyoruz” dedi.

Almanya’daki Türkçe erozyonu Köln’de düzenlenen Anadil Türkçe Çalıştayı’nda masaya yatırıldı. Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği UKİD ve Türkçem Anadilim Geleceğim (TAG) Ana Dil Türkçe Koordinasyon Kurulu’nun birlikte düzenlediği çalıştayda, Almanya’da yeni nesillerin ana dil Türkçe sorunları tespit edildi, çözüm için yol haritası çıkarıldı. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Yıldız burada “Almanya’daki anadil Türkçe eğitiminin şu anki durumu” adlı kapsamlı araştırmasını tanıtarak, “Türk çocukları ’50 yıl içinde Almanya’da Türkçe yok olup gidecek’ diyor” dedi. TAG’ın kurucusu STK’lardan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) temsilcisi Ramazan Başlık ise, “50 yıldır ilk defa bu kadar geniş katılımlı bir araya geliyoruz TAG’da. Avrupa’da Türkçe konusunda çok kritik bir noktadayız, artık kendi çocuğuyla anlaşamayan ailelerle karşılaşıyoruz” dedi.  Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi ise, “Almanya’da Türkçe sadece mutfak diline dönüşmüştür, bir nesil sonra dedelerin diline dönüşme tehlikesi vardır. Dilin prestiji toplumun prestijine bağlı, Türkiye gibi siz prestijinizi yükselttikçe Türkçe’nin prestiji artacaktır” dedi, Berlin, Köln ve Frankfurt’ta kütüphaneleri olan YEE şubeleri açacaklarını bildirdi.

Moderatörlüğünü UKİD Genel Müdürü Şefik Kantar’ın yaptığı çalıştayda TAG’daki STK’lar adına ilk konuşmayı yapan DİTİB Sözcüsü Dr. Bekir Alboğa DİTİB’e bağlı 900’ün üzerinde cami bulunduğunu hatırlatarak, “900 cami 900 derslik demek. Camilerimiz büyük bir Türkçe hizmeti veriyor ama bunun kalitesini arttırmalıyız. Ulaşamadığımız çocuklarımız asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıyadır. Keşte bu toplantı 15 yıl önce yapılsa. Almanya’da Türk cemaati olan 2 bin camimiz var, namaz aralarında boş. Bunları iyi değerlendirmeliyiz” dedi. İslam Kültür Merkezleri’nden (VIKZ) Erol Pürlü ise, “Almanya’da 600 bin civarında Türk öğrenci var, camilerde en fazla yüzde 20’sine ulaşıyoruz” derken ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, STK’ların bu sorunu çözecek güce sahip olmadığını, bunu devletin yapması gerektiğini vurguladı. Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu’ndan (ATÖF) Nilüfer Barlas ise anadil Türkçe dersine katılan Türk öğrencilerin yüzde 20’lerde kalmasının nedenini “Araştırmalar tersini söylese de anne babalar Türkçe dersine kayıt yaptırmanın Almanca öğrenmeye engel olacağını düşünüyor” diye açıklarken KRV Veli Dernekleri Federasyonu FÖTEV’den Ercan Gürer, “Bu gidişata dur demezsek Almanya’da 20 yıl sonra Türkçe konuşan kalmayacak” dedi. UETD Başkanı Süleyman Çelik, “Aileler dil konusunda duyarlı olmalı, dil olmayınca dini de unuturuz” dedi. UKİD Başkanı Musa Serdar Çelebi ise, “Türk STK’ların birlikte TAG’ı kurmuş olması çok önemlidir, budan sonra tüm çalışmalar TAG üzerinden yapılacaktır” dedi. TAG’ın temilini oluşturan Türkçe Platformu’nun koordinatörü olan Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Berlin Müdürü Dr. Yılmaz Bulut, Türkçe’nin herkesin ortak meselesi olduğunu, çalışmaların STK’lar tarafından yürütülmesi gerektiğini vurgularken, TAG’dan Rafet Öztürk, geçen yıl Dortmund’da yapılan Türkçe çalıştayının sonuçlarını özetledi. Prof. Dr. Cemal Yıldız anket araştırmasında Türk öğrencilerin Türkçe öğretmenlerini Alman öğretmenlerinden çok sevdiğini, ancak dersin yapılma yönteminden memnun olmadığını söylediğini aktardı, Türkçe derslerinin katılımın yüzde 20’lerde kalmasının vahim olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Nihat Öztoprak, “Dini öğrettiğiniz dilde o dinin terminolojisi yoksa o eğitim eksik kalır” derken, Prof. Dr. Murat Demirkan, anadil Türkçe çalışmaları için Türkiye ve AB’deki kurumlardan proje finansmanı bulunabileceğini bildirdi. Çalıştayın sonunda çözüm için başta kurumsallaşma olmak üzere TAG’ın yapacakları sıralandı, hocalar ekibi Türkçe için müfredat ve materyal çalışmasına katkı yapacaklarını bildirdi. Yapılması gerekenler arasasında Türkçe erozyonuna karşı ailelerde farkındalık oluşturulması ve aile eğitimi, Türkçe ders ve kurslarının cazip hale getirilmesi, ailelere mektuplar yazılması, kahvehane ziyaretleri, camilerde ve televizyonlarda anlatılması, kamu spotları yayınlanması, STK’larda Türkçe kursları ve bunlar için öğretmen temini, TAG ekibinin Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı ve TRT yönetimini ziyaret etmesi sıralandı. Çalıştaya katılan yaklaşık 30 uzman ve STK yetkilisi ayrıca Köln’deki Yunus Emre Kültür Merkezi’ni (YEK) ziyaret etti.

Kaynak: Ziver Ermiş / Avrupa Zaman – Köln