“KOMATEK FUARI İLE ÖZLEDİĞİMİZ İŞ BİRLİĞİ ATMOSFERİNİ YENİDEN YAKALAYACAĞIZ”

TÜRKİYE İŞ MAKİNALARI DİSTRİBÜTÖRLERİ VE İMALATÇILARI BİRLİĞİ (İMDER) YÖNETİM KURULU BAŞKANI MERİH ÖZGEN, 9-13 MART 2022 TARİHLERİ ARASINDA ANTALYA’DA DÜZENLENECEK OLAN KOMATEK FUARI VE İŞ MAKİNESİ SEKTÖRÜ HAKKINDA MAKİNA MARKET’E ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.

İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, sektör buluşmaları kapsamında Tekirdağ Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan ELKON ve Putzmeister ziyareti sırasında Makina Market’in sorularını yanıtladı. İMDER olarak Avrasya’nın en büyük ve en önemli iş makineleri fuarı olan KOMATEK Uluslararası İş ve İnşaat Makine, Teknoloji ve Ekipmanları İhtisas Fuarı’nın 16’ncısını 2022 yılının Mart ayında Antalya’da gerçekleştireceklerinin altını çizen Merih Özgen, “Rusya, Türkiye Cumhuriyetler Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok noktasından ciddi uluslararası katılımcının KOMATEK’i ziyaret etmesi bekliyoruz. Fuarın hem sektöre hem de Türkiye ekonomisine güven ve umut vereceğini düşünmekteyiz. KOMATEK Fuarı; büyüklüğü, destekçileri ve katılımcıları ile de Türkiye’nin dünyada sektörde önemli bir pazar olduğunun göstergesi olarak göze çarpıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin iş makineleri sektöründe global rekabet ortamında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayacak nitelikte. KOMATEK Fuarı ile birlikte pandemi öncesinde özlediğimiz iş birliği atmosferini yeniden yakalayacağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“ANTALYA, TÜRKİYE’NİN MARKA ŞEHİRLERİNDEN BİRİSİ”

(İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen

Fuarın neden Antalya’da düzenlendiğine dair önemli açıklamalarda bulunan Özgen, “Yer olarak Antalya’yı seçmemizde iki neden var. Bunlardan birincisi kısmi mecburiyet diyebiliriz. KOMATEK Fuarı, Ankara’da yapılıyordu. Fakat Ankara’da uygun bir alan bulunamadığı için fuarı Antalya’da yapma kararı aldık. Antalya, Türkiye’nin İstanbul’dan sonra marka şehri olma yolunda mesafe kat etmiş önemli bir ili. Yurt dışında bilinirliği çok fazla ve fuar merkezleri olarak çok güzel yerlere ev sahipliği yapıyor. Konaklama için müthiş imkanları var. Bu fuarın daha fazla enternasyonal özellik kazanmasını istiyoruz. Özellikle Türkiye’deki üreticilerin başta yurt dışı olmak üzere Avrupa, Asya ve Afrika pazarlarına hitap etmeleri için bir platform olmasını istiyoruz. Bu yüzden Antalya’nın uygun bir seçim olduğunu düşünüyorum” dedi.

2022’DE BEKLENTİLER OLUMLU

KOMATEK Fuarı’yla ilgili değerlendirmelerinin ardından iş makinesi sektörüyle ilgili açıklama yapan Özgen, “2021 yılı hem yurt içi hem yurtdışı ihraç pazarımızda, sektör olarak beklentilerin ötesinde olan bir talebi karşıladı” dedi ve 2022 yılıyla ilgili şunları söyledi: “Yaşanan bu hareketlilik, 2019 ve 2020’de özellikle birikmiş talebin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özellikle pandemi süreciyle baş edebilmek için gelişmiş ülkeler başta olmak üzere nerdeyse tüm ülkelerde, devlet yatırımları bu işi finanse etmek için gayret gösterdi. Devletler hem halklarına hem de sanayi sektörüne önemli desteklerde bulundu. Bu destek türlerine en başta krediler ve hibeler örnek gösterilebilir. Ağırlıklı olarak devlet alt yapı kaynaklarını güçlendirmeye çalışıyor. Altyapı güçlendikçe talep olarak dolaylı olarak yansıması oluyor. Özellikle bu açıdan baktığımızda 2022 yılının daha da güçlü bir talep getirebileceğini düşünüyorum. ABD ve Avrupa başta olmak üzere bütün gelişmiş coğrafyalar önümüzdeki birkaç yıllık dönem için nerdeyse inanılmayacak rakamlarda yatırım yapmayı planladıklarını açıklıyorlar. Ekonomilere büyük miktarda para enjekte edilecek ve bunun önemli bir kısmada altyapı projeleridir. Başta yol ve ulaşım olmak üzere. Trilyonlarca dolardan bahsediyoruz. Belki bunun tümü 2 yıl içerinde olmayacak ama 2022 yılı bu para harcamasının başlandığı yıl olacak diye düşünüyorum. Bu da dolayısıyla bizim ürünlerimizle talep olarak dönecektir. Özetlemek gerekirse biz 2022 yılında talebin artarak devam edeceğini düşünüyoruz.”

PANDEMİDE TÜRKİYE KESİNTİSİZ ÇALIŞTI

Pandemi döneminde Türkiye’nin iş gücünde yüzde bir gibi çok az miktarda kesinti olduğunu söyleyen Özgen “Bu kesintisizlik bir yere kadar devam edebiliyor. Biz yine de 2021’in sonuna kadar kesintisiz çalışmaya devam etmek istiyoruz. Bir taraftan da pandemi dönemiyle olumlu bir durum ortaya çıktı. Her durum kendi fırsatını yaratır klişesi var. Gerçekten bunun doğru olduğunu anladık. Dünyada pandemi nedeniyle değer zincirlerinde ciddi kopmalar ve bozulmalar oldu. Bu zincirdeki kopmalar en başta Çin ve Hindistan’da gerçekleşti. Bunun sonucunda ABD’de ve Avrupa Birliği’ndeki firmaların büyük bir çoğunluğu kendilerine daha yakın coğrafyalara ve güvenilir tedarik kaynaklarını arama peşine girdi. Bu durum Türkiye’yi gündeme getirdi. Ülkemiz şu anda en ciddi adaylardan birisi. Çünkü Çin ve Hindistan’la karşılaştırıldığımızda coğrafya olarak onlara çok yakınız” ifadelerini kullandı.

“SEKTÖR CİDDİ BİR DÖNÜŞÜMDEN GEÇMEK ZORUNDA”

Teknoloji alanında dünyada büyük bir dönüşümün yaşandığı kaydeden Merih Özgen, “Bizim sektörümüzde de teknolojik dönüşüm çağının başındayız. Bu öyle bir dönüşüm ki nerdeyse oyunun kuralları yeniden yazılacak. Elektrifikasyon, dijitalizasyona, otonom makineler ve Endüstri 4.0’dan bahsediyorum. Bunların hepsi bizim sektörümüzde teknolojik bir devrim diye adlandırılmalı. Bunu, Avrupa birliği 2050 yeşil mutabakatı, sıfır karbon ayak izi politikaları gibi güçlendiren uygulamalar var. Bütün bunlar tek bir resmi ortaya çıkarıyor. Bu resmin içerisinde de hem üretim tarafında hem ürün tarafında sektör ciddi bir dönüşümden geçmek zorunda. Eğer biz bu sınavı başarıyla verirsek bu normal sürelerde onlarca yıl alacak bir mesafeyi çok kısa bir sürede kat edip sektörün, dünyada ki birkaç önemli bir ülkesi olma şansımız var. Bu normalde mümkün değildi. Sektörde söz sahibi olan Amerikalı firmayla yüz yıllık bir farkımız var. Bu bilince sahip olmamız lazım. Ben girişimcilerimizle bunu paylaşmak istiyorum” dedi.

“FABRİKALARDA EN ÖNEMLİ KESİM MAVİ YAKALILAR”

Son günlerde gündemde olan işsizlik konusuyla ilgili de bir değerlendirmede bulunan Merih Özgen, ilan edilen işsizlik rakamlarının yüksek olduğunu fakat sektöre bakıldığında hem müşteri tarafında hem de üretim tarafında eleman sorunu yaşandığına dikkat çekti. Özgen, “Sektörümüzde üretilen ürünlerin büyük bir çoğunluğu, özel ehliyet sahibi bir operatör tarafından kullanılması gereken ekipmanlardır. Talebin yüksek olduğu her yılda operatör sıkıntısıyla karşılaşıyoruz. Üreticiler tarafına baktığımızda sorunun daha büyük bir boyutta olduğunu görüyoruz. Mavi yakalılar, fabrikalar için oldukça önemli bir kesim. Tüm çalışmayı beyaz yakalılarla yapmıyoruz. Teknisyen, işçi, kaynakçı, tezgâh operatörü gibi bölüm çalışanlarını bulmakta çok zorlanıyoruz. Nitelikli eleman aradığımızda çok ciddi sıkıntı var. Ankara’da İstanbul’da, İzmit’te Organize Sanayi Bölgelerini dolaşın, firmaların belki yarısından çoğunun önünde eleman aranıyor ilanı göreceksiniz” dedi.

“ÜRETİCİLER ARTIK KENDİ GÖBEKLERİNİ KENDİ KESME YOLUNA GİDİYOR”

Sektördeki istihdam sorununun çözümü için köklü değişimlere ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada Türkiye’deki eğitim politikalarının sektör firmalarıyla birlikte yeniden düzenlenerek bir yol haritasının çizilmesinin önemini vurgulayan İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen “Şu anda günü kurtarmak gerekiyor. Üreticilerimiz artık kendi göbeklerini kendi kesme yoluna gidiyorlar. Birçok organize sanayi bölgesinde çıraklık okulları var. Yani çocuklar bir yandan okula giderek bir yandan da çıraklık okullarında sektör tecrübesi kazanıyorlar. Bu sistemin gittikçe yaygınlaştığını görüyoruz. Ülkemizde özellikle ağır sanayide çalışma konusunda bir imaj soruna var. Aileler çocuklarını bu yola teşvik etmiyorlar. Maalesef çocuklarının bir süper markette güvenlikçi olarak çalışmasını istemek buna tercih ediliyor. Bu yalnızca sivil toplum örgütlerinin sağlayabileceği bir şey değil. Burada mutlaka devlet politikalarının da devreye girmesi gerekiyor” dedi. Özgen, ayrıca operatör yetiştirmek için bir kurs düzenlendiğinde birçok iş makinesini o kursta kullanıma hazır bulundurmanız gerektiğini fakat bunun artan maliyetlerle zor bir süreç olduğunu belirtti.