Bebeğinizin ağlaması sizin de mi korkulu rüyanız oldu? Maalesef bizler biliyoruz ki ağlayarak dünyaya gelen insanoğlu dünyada da ağlamaya devam ediyor. Fiziksel ve duygusal acılarla doğduğu andan itibaren yüzleşen bebekler bu acının oluşturduğu korkuyu, kaygıyı, stresi ağlayarak dışa vuruyor. Çoğu zaman bu durum doğumdan sonraki ilk üç ayda ‘kolik ağlama’ tipi dediğimiz genellikle görünür sebep olmadan haftanın en az dört gününde günde ortalama üç saat yaşanıyor. Neden ağlar bebek , anne bebeği ağlayınca ne yapmalı sorularının cevabını merak edenlerin bu yazımı mutlaka okumalarını öneriyorum. Anne babaların konya pedagog alanında sıklıkla psikolojik danışman ve psikolog arayışına girdiği konulardan biri olan, nedeni anlaşılamayan ağlamalar konusundaki detaylı bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
İÇİNDEKİLER
Hayatta kalma içgüdüsüyle yaşam kalım mücadelesinde kendi kendilerine yetemeyen bebekler yardıma ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için bakıcılarıyla genellikle bu bakıcı anneleri olur, iletişime geçmek mecburiyetindedirler. Doğduklarında konuşma becerisine sahip olamayan bebekler de bu iletişimi ağlayarak kurmaya çalışırlar. Yani bebekler kendilerini ağlayarak ifade ederler. Ebeveynler bebeklerinin dilinden anlamak ve ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu üstlenirler . Özetle bebekler ağlayarak annelerine; beslenme, kucağa alınma , bez değiştirilme, gaz çıkarılma gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini iletirler. Burada ebeveynlere düşen sorumluluk da bu ihtiyaçları en kısa zamanda ve iyi şekliyle karşılayabilmektir. İhtiyaç gidermek bebeklerin temel ağlama sebebinden biridir.
Bir diğer sebep ise bebekler stres boşaltma mekanizması olarak ağlamayı tercih ederler . Gün boyunca yaşadıkları fiziksel ve duygusal acılar bebeklerde gerginliğe sebep olur ve günün belli bir saatinde bu gerginliği boşaltmak isterler. Bunu da ancak ağlayarak gerçekleştirebilirler. Stres ağlaması yaşayan bebeklere ebeveynlerin en iyi yöntemi strese sebep olan acı kaynağını ortadan kaldırıp bebeği sevgiyle kucaklayıp ağlamasına izin vermek olur. Onun bu duygusal durumunu yaşamasına izin vermek yani bebeği ağlaması için desteklemek gerekir. Bebeğinize onu anladığınızı söyleyip sevginizi vermek en iyi çözümdür. Böylece bebek duygusunu bastırmamış olur ve ileride daha büyük sorunlara neden olabilecek olan o stres ve kaygı atılmış olur.
Bebeklerin savunmasız olmaları onları daha kolay strese girmelerine sebep olur. Kontrol edebilecekleri çok az şey vardır ve kendilerini koruyamayacakları için çok çabuk güvensiz hissedebilirler. Bu da strese yol açar. Araştırmacılar bebeklerin stresli olup olmadıklarını tükürüklerindeki kortizol miktarından anlamaktadırlar. Stresli durumlarda kortizol miktarında artış yaşanmaktadır. Bebeklerdeki stres kaynakları birkaç başlıkta inceleyelim:
Yapılan araştırmalar bebekleri çok ağlayan annelerin hamileliklerinde ekonomik sıkıntılar, eşle yaşanan problemler, çevre baskısı gibi etmenler sebebiyle fazla stres altında kaldıklarını ,bu stresin bebeğe geçtiğini ve bebekte stres ağlamalarına sebebiyet verdiğini söylemektedir. Yapılan başka bir araştırmayla doğum sırasında yaşanan komplikasyonların bebekte travmatik etkilere sebep olabileceğini bu etkilerinde ağlamalara yol açabileceği sonucuna ulaşılmış.
Bebeklerin güven ihtiyaçları vardır bunu da ancak bağlandıkları insanla olan temasla sağlayabilirler. En iyi temas şekli de kucağa alınmaktadır. Bebek ne kadar çok kucakta durursa ne kadar çok temas sağlanırsa o kadar az ağlar. Kucağa alıştırmayın şeklindeki hurafelere itibar etmemenizi öneririm. Yeni doğmuş ve hayata dair neredeyse hiçbir şey bilmeyen bebeğinizin endişe ve kaygı duyması çok normaldir. Örneğin siz evde olduğunuzu, etrafının duvarlarla çevrili ve kapısının kapalı olduğunu yani güvende olduğunuzu biliyorsunuz, ama çocuğunuz bilmiyor orası güvenli mi yoksa tehlikeli mi. Bebekler tüm bunları annesinin duygularından anlamaya çalışır. Anne kaygılıysa, bebek de kaygılı olur nedenini bilmese bile. Sevgi ve şefkatle kucaklandığında ise güvende olduğunu ve bir sorun olmadığını hissedecek ve bu nedenle fazla ağlamasına gerek kalmayacaktır.
Bebeklerin doğdukları andan itibaren karmakarışık olan bu dünyaya uyum sağlamaya çalışırlar. Sürekli yeni uyaranlarla karşılaşır ve onları tanımaya çalışırlar. Anne karnında alışmış olduğu durumdan farklı olan her uyaran bebek için stresli bir durumdur. Bu stresi de ağlayarak atabilirler. Düğün, doğum günü partileri gibi ortamlarda bebeğiniz genellikle huzursuz olur mızlar ya da ağlar. Sebebi ise genellikle fazla uyaran olmasıdır. Çeşitli ve yüksek sesler, parlak ışıklar, farklı yüzler anne karnındaki durumdan farklıdır . En iyi uyaran anne karnındakine en yakın uyarandır. Bebek anne karnında annesinin nefes alışına ve bunun yarattığı hafif sallantıya, annesinin kalp atışının sesine alışmıştır ve en iyi uyaranlar buna benzer uyaranlardır.
Yetersizliklerle dünyaya gelen bebekler yavaş yavaş beceri geliştirirler. Denemelerle yeti kazanan bebekler denemeleri başarısızlıkla sonuçlanınca hüsrana uğrarlar ve bu da onların ağlamalarına sebep olur. 18 aylık bir çocuk istediği oyuncağın ismini söylediğinde anlaşılmaz ise sonunda sinirlenebilir ve ağlayabilir. Böyle bir ağlama durumunda da yine bebeğinizin stresini bu yolla attığının farkında olmalı, kucağınıza alıp yanında olduğunuzu hissettirip ağlamasına izin vermelisiniz. Dikkati dağıtarak ya da emzik vs kullanarak ağlamasını engellemeniz, ileride daha büyük sorunlara neden olacaktır.
Bebeğiniz herhangi bir yeri ağrıdığı , acıdığı için ağlayabilir. Acı çekmek herkes için zordur. Annelere düşen görev acının kaynağını tespit edip acıyı gidermek ve ağlamasına imkan sunmaktır güvenli bağlamlarda.
Her bebek kendine özgüdür. Her biri mizaçlarıyla doğar ve bu mizaç özellikleri onların olaylara farklı tepki vermelerine sebep olur. Bazı bebekler yüksek seslere, uyaranların aşırılığına daha duyarlıdır. Annesi bebeği emzirirken bir anda çalan telefona annesinin emzirmeyi bırakıp yanıt vermesi bebeği korkutabilir çünkü o telefonu bilmez ve annesinin aniden onu terk ettiğini düşünür ve ağlar.
İşte bunlar gibi çeşitli sebepler bebeklerin ağlamasına sebep olur. Bebeğin neden ağladığını en iyi bilen kişi annesi olur . Onun dilinden anlar ve bebeğin verdiği ipuçlarından neden ağladığını anlar ve çözüm üretmeye çalışır, eğer anne kendisi sorunlu bir dönemden geçmiyorsa ve psikolojisi iyiyse. Çözüm üretene kadar da yapılması gereken en iyi şey bebeğinizi kucağa alıp onun yanında olduğunuzu belirtmek , sevginizi hissettirmek ve ağlamasını desteklemek olacaktır. Unutmayın ağlamak da bir duygudur ve karşılanması gereken bir ihtiyaçtır. Bebeğiniz ağladığında kendinizi yetersiz hissedip suçlamayın ve en iyi şekilde bebeğinizin yanında olun.
Fatih UĞUR
Psikolojik Danışman – Aile Danışmanı – Konya Pedagog
Konya 2018