[vc_row][vc_column][tm_heading tag=”h5″ custom_google_font=”” font_weight=”600″ text=”Koronavirüs ve El Hijyeninin Önemi” line_height=”1.4″][tm_spacer size=”lg:25″][vc_column_text]
Ocak 2020’den itibaren dünya gündeminin en üst sırasına yerleşen ”coronavirüs” ilk olarak aralık ayının sonunda Çin’in Hubei eyaleti, Wuhan şehrinde görülmeye başladı. Yapılan araştırmalar sonucunda görülen bu virüsün diğer koronavirüs çeşitlerinden farklı yeni bir tip koronavirüs olduğu ortaya çıktı. Bu virüse, 2019 yılında ortaya çıktığı için, koronavirüs 2019 yani COVID-19 adı verildi. Virüsün başlangıç kaynağı tam olarak netlik kazanmasa da eldeki verilere göre Çin’in Wuhan kentinde bulunan Huanan deniz ürünleri pazarı olduğu düşünülmektedir. İlk önce hayvandan insana bulaşan virüs insanlara geçtiği zaman mutasyona uğrayarak insandan insana bulaşmaya başlamıştır. Hafif, orta ve ağır olmak üzere farklı hallerde görülen koronavirüs daha önce çıkan sars ve mers virüsüyle aynı gruptandır. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) Çin’den başlayarak kısa bir sure içerisinde tüm dünyada etkili olmaya başladı ve dünya üzerinde Antarktika hariç tüm kıtalara yayıldı. Koronavirüs (Covid-19) 11 Mart’ta Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü tarafından ”pandemi” yani salgın olarak sınıflandırıldı. Hastalık mart ayı ile birlikte malesef ülkemizde de görülmeye başlandı. Solunum yolu ile çok kısa zamanda geniş kitlelere bulaşabilen bu virüs dünya üzerinde vaka sayılarını ve ölüm oranlarını gün geçtikçe artırmaktadır. Soğuk algınlığına benzer bir şekilde ortaya çıkan COVİD-19 insan sağlığına zararları büyük olan bir hastalıktır ve malesef bu günlerde insan sağlığının en büyük tehditi haline gelmiştir.
Koronavirüs genelde belirtileri olan bir hastalıktır. Fakat belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmektedir. Belirtiler orta dereceli ya da şiddetli olabilmektedir. Koronavirüs belirtileri şöyle sıralanabilir: Ateş, kuru öksürük, nefes darlığı, halsizlik, kas eklem ağrıları, boğaz ağrısı, zatürre, solunum sıkıntısı, ishal, bulantı, kusma, iştahsızlık. En çok karşılaşan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm meydana gelebilir. Hastalık insandan insana bulaşma özelliğine sahiptir. Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması veya damlacıkların yere inerken düştüğü yüzeylere dokunulmasıyla, ellerle ağız ve gözlere dokunulmasıyla bulaşır. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek çok risklidir. Virüs bulaştıktan sonra ateş ve solunum sıkıntısı gibi belirtilerin ortaya çıkması için gereken süre 2-20 gün arası değişmektedir ama genellikle 14 gün içindedir. Ağız burun yoluyla bulaşan virüs, alt solunum yollarına ve daha sonra tüm vücuda yayılmaktadır. Ölümlerin büyük çoğunluğu alt solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olmaktadır.
Koronavirüsün yayılmasını azaltmak veya hastalıktan korunmak için en temel önlem, hijyen kurallarına uymaktır. Bunlardan en önemlisi, en kolayı ve en ekonomiği elleri yıkamaktır. Gözle görülmeyen mikroplara karşı korunmak için daima ellerimizi yıkamalıyız. Bakteri ve virüslerin en temel geçiş yolu ellerimiz olmasından dolayı el temizliği, en önemli hijyen kuralıdır. Ellerin sık sık ılık su ve sabunla yıkanması, tırnakların kısa ve temiz olması, bulaşıcı hastalıkların artmasını ve yayılmasını önlemenin en etkili yoludur. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’ndan gelen açıklamalarda el hijyenine önem verilmesi gerektiği belirtiliyor. Mikroplar, sıcak, kapalı ve nemli ortamda 15-20 dakikada bir bölünerek sayıları saatler içinde milyonlara çıktığı için hemen el yıkanması hastalık riskini önlemeye yardımcı olur. Yüzeylerden bulaşmanın önemi daha çok anlaşıldığı için herkesin ortak alanlarda yüzeylere dokunduktan sonra yüz, göz ve ağızlarına kirli ellerle dokunmamaya özen göstermeleri gerekmektedir. Ayrıca salgına yakalanma riskini düşürmek için eller en az 20 saniye boyunca Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı el yıkama talimatına uyarak sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda en az %60 alkol oranına sahip el antiseptikleri ya da alkol bazlı el temizleyici jeller kullanılmalıdır. Bu yüzden özellikle dışarıya çıkarken ya da kirli yüzeylere temas ettiğimiz her anda yanınızda mutlaka el dezenfektanları bulundurup dezenfeksiyon işlemi yapılmalısınız. Koronavirüsü zarflı bir virüstür. Zarflı virüsler sabun ile yıkanmaya, alkol ile dezenfekte edilmeye dayanıklı değillerdir. Bu sebeple, el yıkama alışkanlığı olan ve ellerini dezenfekte eden toplumlarda Covid-19’un yayılması daha yavaş olacaktır. Bu yüzden her bir bireyin el hijyenine dikkat etmesi gereklidir.
1.İşten evinize dönmeden önce ve evinize geldikten sonra,
2.Yemek hazırlamadan önce,
3.Yemek yemeden önce ve yemek yedikten sonra,
4.Diş, ağız, yüz ve göz temizliği yapmadan önce,
5.Tuvaletten önce ve sonra,
6.Vücudunuzdaki kesik ve yaralara dokunduktan sonra,
7.Üst solunum yolu salgıları ile temas ettikten sonra (hapşırma, öksürme, burun silme vb.),
8.Hayvanlara dokunduktan sonra,
9.Pişmemiş gıdalara (özellikle kırmızı et, tavuk, balık, yumurta) temas ettikten sonra,
10.Toplumda ortak kullanılan araçların kullanımından sonra (toplu taşıma araçları, telefon, asansörler, merdiven korkulukları vb)
11.Paraya dokunduktan sonra mutlaka eller yıkanmalıdır.
El yıkama haricinde koronavirüsten korunma yolları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
-Fiziksel yakın temastan kaçınılmalı, sosyal mesafe korunmalı arada 1 metre mesafe bırakılmalıdır.
-Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
-Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır ve özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir.
-İş yerleri başta olmak üzere kapalı alanlar sık sık havalandırılmalıdır.
-Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir.
– Kapı kolları gibi sık dokunulan yüzeyler dezenfekte edilmelidir.
-Pişmemiş hayvan ürünleri tüketilmemelidir
– Hastalık belirtileri başladığı zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak giderken de maske takmak çok önemlidir.
Bu günlerde koronavirüs salgınından korunmak için her bir bireye önemli görevler düşmektedir. Bu süreçte herkes üstüne düşen bu görevleri yerine getirmeli ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalardaki tedbirlere mutlaka uymalıdır.
Unutmamalıyız ki KORONAVİRÜS, ALACAĞIMIZ TEDBİRLERDEN DAHA GÜÇLÜ DEĞİLDİR .[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]