Kriz Dönemlerinde Eğitim Felsefenizi Yeniden Değerlendirmek

Dünyanın pek çok ülkesindeki öğretmen gibi yüz yüze eğitimden online eğitime geçiş sürecinde benim de hazırlanmak için çok az zamanım oldu. İlk başta normal günlük programımın neredeyse birebir aynısını sanal olarak uygulamaya çalıştım. Tutarlılığın ve aşina olmanın faydalı olacağını düşünmüştüm. Ama yanılmışım. Öğrencilerim için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yapmama rağmen, aşina olduklara şeylere katılım konusunda ciddi eksiklikler yaşadık.

Cesaretim kırılmıştı. Hedefimin ne olduğunu biliyordum ama oraya nasıl ulaşacağımı göremiyordum. Okulların bu sömestr bir daha açılmayacağını öğrendiğimde, bir hafta sonu boyunca oturup bu konu üzerine derinlemesine düşündüm. Bu süre içinde eğer ben kendimi kaybolmuş gibi hissedersem, eminim öğrencilerim de aynı şekilde hissedecekti.

Öğrencilerimin derse katılımını sağlamak için normal koşullar altında yaptığım şeylere benzer şeyler yapıyordum ama gerçekte normal koşullar altında yaşamıyorduk. Bu bir krizdi ve aynı yolu izleme girişimleri hiçbir işe yaramıyordu. Yolumu tekrar çizmek için eğitim ve öğretim felsefemi tekrar gözden geçirmem ve bu felsefeyi yeni duruma uyarlamam gerekiyordu.

Eğitim ve Öğretim Felsefesi
Eğitim felsefesi, öğretme ve öğrenmede neyin önemli olduğuna dair inançlarınızın ve düşüncelerinizin bir ifadesidir. Nasıl ve neden öğretmenlik yaptığınızın bir tanımı olarak da özetlenebilir. Her kararınıza nüfuz eder ve sınıfta öğrenmenin gidişatını yönlendirir.

Bir eğitim felsefesinde bulunan bazı tipik ifadeler arasında şunlar yer alır: “Sınıfta farklılaşma her öğrencinin başarılı olmasına yardımcı olur” ve “Dersin ilerleme hızı öğrenci davranış sorunlarını en aza indirir.” Bu tür ifadeler genellikle felsefenin arkasındaki mantığı ve öğretmenin bunu nasıl örneklendireceğini açıklayan daha geniş bir bağlam içine yerleştirilir.

Peki bir krizle karşılaştığında, bir öğretmenin eğitim ve öğretim felsefesini her yönüyle uygulaması mümkün müdür? Muhtemelen değildir. Bu yüzden felsefemi, ana hatlarını ortaya koyacak şekilde kısalttım. Böylece ona bir netlik kazandırdım ve bu da daha kolay hatırlamamı sağladı.

Beş paragraflık bir metinden oluşan eğitim felsefem, çok sayıda “inanıyorum” ile biten cümleye sahipti. En temel ana fikirlerden biri konseptleri anlamakla ilgiliydi: “Bir şeyler üretebilmek önemlidir ancak bunun neden önemli olduğunu anlamak öğrencilerimin başarısında kritik bir rol oynar.” Kısacası konsepti anlamak önemlidir.

İkinci temel ana fikir ise süreçle ilgiliydi: “Öğrencileri ürüne yönlendiren yol, ürünün kendisinden de önemlidir.” Kısacası süreç üründen daha değerlidir.

Son ana fikir ilişkilere yönelikti: “Tüm çabalarıma rağmen, eğer öğrenciler okulla, birbirleriyle ve öğretmenle bağ kuramıyorsa öğrenme güçlüğü yaşayabilirler.” Kısacası ilişki esastır.

Bu inançlar bana öğretmenlik kariyerim boyunca rehberlik etti. Bunları tekrar gözden geçirerek ana fikirleri ortaya çıkardığımda hatırlamam da daha kolay oldu ve bu da bana bu kriz döneminde inanılmaz yardımcı oldu.

En önemlisi nerede hata yaptığımı fark ettim: Eğitim felsefemi kullanarak krize proaktif bir şekilde tepki vermek yerine reaktif davranıyordum.

Siz de kendi eğitim felsefenizi gözden geçirirken kendinize aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:

Yeterlilik: Sizin, öğrenme platformunuzun ve öğrencilerinizin yapabileceklerinin kapasitesi nedir?
Güvenilirlik: Planlarınız ve kullandığınız yazılım güvenli mi?
Yetersizlik: İçinde bulunduğunuz durumda neleri yapamazsınız?
Uygunluk: Planlarınız mevcut durum için uygun mu?
Yaratıcı ve pratik olma: Yaratıcı ve pratik olup yine de felsefenize sadık kalmayı nasıl başarabilirsiniz?
Sürdürebilirlik: Yaptığınız şey uzun vadede sürdürülebilir mi?
Bu soruları, kendi eğitim felsefem üzerinden çalışırken şöyle bir yol izledim. Örneğin “sürecin önemini” ele alalım. Değerlendirme süreci üzerinde öğrencilerin kendi başlarına çalıştıkları ödevler oluştururken mevcut yeterliliklerimizi aklımdan hiç çıkarmadım.

Bir kriz sırasında kafanızın net olması çok zordur. Ancak inandığımız şeylere güvenmek bize yol gösterebilir. Kriz zamanlarında eğitim felsefenizin ana hatlarına yoğunlaşmak böyle dönemlerde neyin önemli olduğunu hatırlamanıza yardımcı olur. Ayrıca hedefinizden uzaklaşmamanızı ve kafanızın net olmasını sağlar. Böylece hem kendiniz hem de öğrencileriniz için bir yol çizebilirsiniz.

Kaynak: https://www.edutopia.org/article/revising-your-teaching-philosophy-crisis?fbclid=IwAR2hOcnNbHABs5-smK9eHYyq9NrFvyN9f8G7q2umdPAmTrYeFAK_h9ZVcDc