Kurumsal Facebook kullanımı için püf noktaları!

İletişim kelimesi, TDK’ da “Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması” şeklinde geçiyor.

Sosyal medya son dönemin en popüler konularından birisi. Bu popülerliğin markalar da farkında. Her geçen gün sosyal medyaya ayırdıkları bütçeler artıyor. Amaçları müşterileriyle daha sağlıklı bir iletişim kurmak, markalarını tanıtmak ve iyi sonuçlar elde etmek. Bunu iyi yapabilen markalar olduğu kadar, başarısız girişimlerde bulunan markalar da var.

Sosyal medyada başarılı olmak için bu alanın özelliklerini iyi bilmeli, sık yapılan hatalardan uzak durmalısınız. İletişimin temelinde duygu, düşünce ve bilgilerin başkalarına aktarılması var. Bu yüzden mecralar, yapılar değişiyor ama iletişimin özü değişmiyor.

Son dönemde popüler hale gelen dijital iletişim kelimesi için de aynı şey geçerli. Dijital iletişim de iletişimin dijitalleşmiş hali. Yani iletişim değişmiyor sadece şekil değiştiriyor.

İletişimin şekil değiştirmesi özünü kaybettirmiyor, aksine daha anlamlı ve güçlü hale gelmesi sağlıyor.

Dijital iletişim açısından bakarsak, başarılı olmak istiyorsanız önce iletişimi ve temel yapısını bilmelisiniz. İletişim bilmeyen birinin dijital iletişim çalışması yapması sağlıklı sonuçlar vermeyecektir. Sosyal medya markanın müşteri kitlesi ve potansiyel müşterileriyle en çabuk iletişim kurabildiği yerlerden biri. Burada bir topluluk var ve siz onlara “merhaba ben geldim. Tanışalım” diyorsunuz. Ürünlerinizi tanıtıyor, kendinizden bahsediyorsunuz. Gelen tepkilere bakıyorsunuz. Daha sonraki çalışmalarınızda bu verilere göre hareket ediyorsunuz.

Sosyal medyada bir markayı, vapurdaki satıcıya benzetiyorum. Vapurlarda gelip kendini tanıtan ve ürünlerini anlatan satıcılara. Örneğin, Facebook 32 milyon kişilik bir vapur sizde buradaki yolculara ürünlerinizi anlatıyorsunuz. Yolcular beğenirse satış yapıyorsunuz.

Markalar da dijital iletişim çalışmalarında iletişimin önceliği konusuna dikkat etmeliler. Aksi takdirde dijital iletişim yapmak adına birçok hata yapıyorlar. Ve bu hatalar kalıcı hale geliyor.

Markaların dijital iletişimde başarılı olması için bazı kritik faktörler var. Şimdi bunlara bakalım:

Şeffaflık

Dijital iletişimdeki en hayati konulardan biri şeffaflıktır. Bilgi geçişinin bu kadar hızlı olduğu bir çağda kimseden bir şey saklayamazsınız. Gerçeklerin üstünü örtemezsiniz. Duymadım, görmedim, bilmiyorum diyemezsiniz.

Dijital iletişimde başarılı olmak için şeffaflık ilkesinin gereklerini yerine getirmek gerekiyor. Markalar yapacakları çalışmalarda tüketicilerine kendileri açık bir şekilde ifade etmeliler.

Bazı markalar gizlenerek, geride durarak başarılı olacaklarını zannediyorlar. Fakat yanılıyorlar. Artık uzak durarak, iletişim kurmayarak ‘cool’ olunmuyor. İletişim kurmadığınızda unutuluyor, kaybedenlerden oluyorsunuz.

Şeffaf ve bilgi paylaşımı temelli çalışmalar yapmak her zaman daha iyi sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

İstikrar

Birçok konuda olduğu gibi dijital iletişimde de istikrar çok önemli oluyor. Müşterinizle bağ kurmak, sadakat sağlamak istiyorsanız çalışmalarınızda süreklilik oluşturmalısınız.

İstikrar dijital iletişimi daha güçlü ve anlamlı hale getirir. Dijital iletişim çalışmalarını belirli kampanya dönemlerine sıkıştırmak en sık yapılan hatalardandır. Önemli olan çalışmalarınızı zamana yaymak ve süreklilik sağlamaktır.

Dijital iletişimde istikrar sağlayabilmek için bir yol haritasına sahip olmalısınız. Bu yol haritasını, aksiyon planı ile desteklemelisiniz. Yapılacak çalışmaların yoğunluğu önceden tespit edilmeli ve bir takvim dâhilinde yapılmalıdır.

Tutarlılık

Tutarlılık en kritik faktörlerden biridir. Tutarlılık hem güveni ve hem de iletişimin kalitesini etkileyen temel unsurlardan biridir. Dijital iletişimde tutarlı olmak için dijital iletişim politikalarına sahip olmalısınız. Bu politikalar markanın çalışanlarınca bilinmeli ve içselleştirmeleri sağlanmalıdır.

Dijital iletişim politikaları sayesinde daha az hata yaparsınız. Çalışmalarınız bir temele oturmuş olur. Bugün siyah dediğinize yarın beyaz demezsiniz. Çizginizde değişmeler olabilir ama sapmalar yaşanmaz.

Tutarlı olmak zordur. Heyecanlarınıza gem vurmanız gerekir. Her aklınıza geleni söyleyemezsiniz. Geçmişi inkâr edemezsiniz. İlkelere sahip olmanız, bu ilkelerden taviz vermemeniz gerekir. Zaten tutarlı olmayı, değerli yapan da budur.

Sosyal medya, markaların müşteri ilişkilerini geliştirmeleri, kendilerini tanıtmaları için çok önemli bir mecra. Bu alanı doğru kullanan markalar önemli geri dönüşler alıyor, doğru kullanmayanlar ise, marka imajlarına zarar veriyorlar.

Sosyal medyayı doğru kullanmak için markalar, hedeflerini iyi belirlemeli, uzman insanlarla çalışmalı ve yenilikleri takip etmeliler. Bu şekilde imajlarını güçlendirecek, gereksiz harcamalardan kurtulmuş olacaklar. Müşterileriyle sürekli iletişimde oldukları için, ihtiyaçları iyi anlayacak ve gelişmeye devam edeceklerdir. Bu da bir markanın ömrünü uzatan önemli bir faktördür.