İnşaat Dünyası Dergisi Temmuz-Ağustos sayısında “Köklü Şirketlerin Marka Yolculuğu” özel dosyasını hazırladı. Köklü bir şirket olan Layher’in marka yolculuğunu Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran anlattı. Ceran, “Modüler iskele ve kalite denilince sektörde ilk akla gelen şirketlerden Layher, 1945’te Almanya’da kuruldu. Bugün dünyada 2 bin 300 çalışanıyla sektöre yön veren Layher, 2011’de Türkiye’de faaliyete başladı. Almanya’da üçüncü fabrikası için gün sayan Layher, sektörün geleceğinin dijitalleşmeden geçtiğine inanıyor” dedi.
Layher, Wilhelm Layher tarafından 1945 yılında Almanya’nın Stuttgart yakınlarındaki Gueglingen-Eibensbach’da kuruldu. O dönem, tarım sektörüne ahşap ekipman üreten Layher, daha sonra piyasada yaygınlaşan merdiven ve ahşap merdiven iskelesinin üretimine başladı. Sonraki yıllarda çelik ve alüminyum iskeleler üretmeye başlayarak, bugün sektörde modüler iskele ve kalite denilince ilk akla gelen kuruluşlar arasına ismini yazdırdı.
Layher Türkiye ise, 2011 yılında ticari faaliyetine başladı. Layher, sistem iskele tanımının Türkiye’de ilk kez duyulmasını sağlamasının yanı sıra, hali hazırda iskele endüstrisinin de birçok paydaşına öncülük etmiş bir felsefenin bayrak taşıyıcısı konumuna geldi. Layher Türkiye olarak halen genel müdürlüğümüzün bulunduğu Dilovası ofis ve dağıtım merkezimiz ile beraber İzmir ve Ankara’da bulunan ofis ve dağıtım merkezlerimizle, hizmetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz.
1945’te kurulduğundan beri Layher, iskele üretimine hayat vermekte ve yenilikçi fikirleriyle sektörün gelişimine büyük ölçüde katkıda bulunuyor. Bugün tüm dünyada kendisini müşterilerinin başarısına adamış 2 bin 300 “akıl” ve “kalp” “Daha Fazla Olanak” ilkesi ile işlerini tutku ile yaparak sektörde fark yaratmaya devam ediyor.
“Birlikte daha yükseğe” diyerek, dünyanın her yerindeki müşterilerimize verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. “Daha Fazla Olanak” ile daha hızlı, daha güvenli, daha kolay ve daha fazla gelecek başlıca sloganlarımız.
Marka tanımı itibari ile bir işletmenin mal veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlamak amacıyla ona verdiği özel isim. Şimdi bu açıdan bakıldığında evet ürettiğimiz ürüne Layher markasını verdik ama bundan sonra asıl önemli konu, Layher isminin sadece bir ürünün bize ait markası olarak kalması değil. Eğer ki ürettiğiniz ürüne verdiğiniz marka ismi, sektörde size benzer üretilen ürünlerin genelinde de ilk olarak akla geliyorsa, o zaman marka kavramı anlamını bulacaktır. Tıpkı bir kağıt mendil ihtiyacınız olduğunda bilinen bir marka ile istemeniz ya da kaliteli bir otomobil hayal ettiğinizde direkt olarak bir markayı söylediğinizde olduğu gibi, bizim sektörde de iskele deyince akla ilk gelen isim Layher olması, dünya çapında köklü bir marka olduğumuzun göstergesi.
“Daha Fazla Olanak” ilkemizden aldığımız güçle işimizi tutku ile yapıyor, kendimizi ve işimizi geliştirme hırsı ile daima daha fazla çalışıyoruz. Mevcut kaliteyi korumak, her zaman sektöre yön veren yenilikçi ve inovatif bir şirket olmak, müşterilerinin işlerini en az onlar kadar tanımaya çalışmak ve özel çözümler üretmek, onların işlerinin büyümesi üzerine iş modelleri kurgulamak, dünyanın her yerinde ulaşılabilir olmak, global düşünüp, üretip, lokal uygulamak bir markanın bilinirliğini ve takdir görmesini arttıran etkenler.
Pandemi sonrası, özellikle ülkemizde beyaz yaka işe alımı ile ilgili ilginç bir sürece girmiş bulunuyoruz. Şirketler, aradıkları profillerin yüzde 48 gibi yüksek bir oranını, ihtiyaç duydukları profille tam eşleşmeyecek şekilde seçmek durumunda kalıyorlar. Bugünkü ekonomik koşullar ve pandemi sonrası yeniden şekillenen çalışan ihtiyaçları, şirketleri daha proaktif bir insan kaynağı yönetimine itiyor. Biz Layher olarak gerek globalde, gerekse de Türkiye organizasyonunda, kurum kimliği ile özdeşleşecek, kendini ve dolayısı ile markayı temsil yeteneği güçlü, kendini her alanda geliştiren, kendine ve dolayısı ile şirkete yatırım yapan, oldukça dinamik ve genç bir takım olarak çalışıyoruz. Çalışanlarımıza ne kadar iyi bakarsak, onların da markaya ve temsil ettiği değerlere o kadar iyi bakacağının farkındayız. Bu anlayışla yaptığımız çalışmalar, bu yıl “Great Place to Work” sertifikası ile donanan sektördeki ilk şirket olmamızı da sağladı.
Dijitalleşmeye uzunca bir zamandır iskele sektörünün geleceği olarak bakıyoruz. Bu bakış açısı ile iskele yapımında “Gelecek Dijitaldir ve adı SIM®’dır” (İskele Bilgi Modellemesi) diyebilmekteyiz. BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) konseptini, Layher SIM® ile entegre ederek dijitalleşme alanındaki ilerlememizi sürdürüyoruz. Layher SIM®, iskeleye özgü süreçlerin dijitalleştirilmesini sağlayan 3D model merkezli bir konsept. Layher SIM®, 3 boyutlu modelleme yapabilme ve BIM’e erişim sağlayabilme yetenekleriyle, iskele sistemlerinin en ekonomik şekilde tasarlanmasına ve sürecin en verimli şekilde yönetilmesine daima olanak veriyor.
Pandemiden sonra yeni bir ticaret düzeni oluşmaya başladı. Mal ve hizmetlerin ulaşılabilirliği yeni bir boyut kazandı. İskele sektörü, bu yeni dönemin hemen ardından yukarı yönlü bir ivmelenme ile hareket etmeye başladı. Layher, geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu talebi çok hızlı şekilde karşılamak için organize oluyor.
Hali hazırda üretimin yapıldığı Almanya’da üçüncü fabrika inşası sürüyor, 2023 Haziran ayında aktif olmuş olacak. Böylece Layher müşteri taleplerine daha da hızlı dönüş yapacağız.
Dijitalleşme, bizim sektörümüzde önümüzdeki on yılın en lokomotif konularından birini oluşturacak. Dijitalleşmeye entegre olanlar kazanacak, diğerleri rekabet gücünü kaybedecek. Layher, senelerdir uzun ömürlü malzemeler üretmesinin yanı sıra, aynı zamanda her sene pazara sunduğu inovatif ürünlerle de endüstrinin gittiği nokta için bir belirleyici unsur oluşturuyor. Bunu yaparken, her yeni ürün, piyasada bulunan ve daha önce üretilmiş tüm ürünlerle uyum sağlıyor ve böylece her malzemenin yatırım değeri de korunmuş oluyor. Biz yeni ürünlerimizle müşterilerimize yeni kazanç fırsatları yaratırken, aynı zamanda onların sahibi oldukları malzemenin yatırım değerini de gelecekte onlar için koruyacağız.