Bentaş Bentonit, Liebherr ile üretime tam gaz devam ediyor

Kedi kumu üretiminde Türkiye’nin öncü şirketleri arasında yer alan Bentaş Bentonit’in Fatsa’da bulunan fabrikasında Liebherr L 566 lastik tekerlekli yükleyicisi ile üretim aralıksız devam ediyor. Her gün tonlarca beyaz bentoniti fabrikanın üretim hattına taşıyan Liebherr L 566 lastik tekerlekli yükleyici, düşük yakıt tüketimi ve seriliği ile kedi kumu üretiminde önemli bir rol üstleniyor.

Fatih ÖMÜR – Bentaş Bentonit Genel Müdürü

Pet sektörüne yönelik üretimi ile 2007 yılından bu yana Fatsa’da faaliyetlerini sürdüren Bentaş Bentonit, son yıllarda kedi kumu kullanımının artması ile birlikte üretim hacmini de artırıyor. Firma, Türkiye’de bulunan beyaz bentonit rezervlerini, çeşitli işlemlerden geçirerek nihai ürün olarak dünyada 75 ülkeye ihraç ediyor. Bentaş Bentonit’in fason üretimde yaklaşık 160 adet uluslararası ve 20’nin üzerinde de yerli müşterisi bulunuyor. Üretim üssü Fatsa’da bulunan firmanın son iki yıldır Genel Müdürlüğü görevini sürdüren Fatih Ömür, şirketin kuruluşundan bu yana birçok farklı kademesinde görev almış. Bütün bu süreçte en çok odaklandığı noktanın laboratuvar olduğuna dikkat çeken Ömür, “Laboratuvarda özellikle kumun üretim kalitesi, nemi, rutubeti, topaklanması gibi birçok özelliğinin iyileştirilmesi kritik öneme sahip. Bunlar zaten sizi diğer markalardan ayrıştıran en önemli özellikler” diyor.

VanCat’in bilinirliği artıyor

Bentaş Bentonit bünyesinde birçok farklı marka ve kalitede üretim yapılıyor. Firmanın en çok bilinen markası ise VanCat. Markayı tüm dünyaya duyurmak için çok sayıda fuara katıldıklarını belirten Fatih Ömür, “VanCat şu anda 64 ülkede distribütörlüğü olan bir markaya dönüştü. Dünyanın birçok ülkesinde bilinirliğimiz arttı ve ihracat rakamlarımız da her geçen gün artıyor” diyor. VanCat markasının yanı sıra kullanıcıların farklı isteklerine ve beklentilerine yönelik markaları da bulunan firmada; White Sand, Cat’s White, Rocat markaları da bulunuyor.

“İlk makine yatırımım Liebherr oldu”

Kedi kumu üretimin en önemli bileşeni bentonit ham maddesi oluşturuyor. Farklı özelliklere sahip olan bentonit, depo sahasında iş makinesi yardımıyla fabrikanın üretim hattını besliyor. Bu kritik görevi ise Liebherr L 566 lastikli yükleyici üstleniyor. Genel Müdürlük görevi sürecinde ilk makine yatırımında Liebherr’i tercih ettiğini söyleyen Fatih Ömür, “Yatırım öncesi diğer markaları da inceledik elbette. Daha sonrasında Liebherr’in bölge satış sorumlusu Temel Dülber ile yaptığımız birkaç görüşme sonrasında Liebherr almaya karar verdik. Seçimimizi etkileyen en önemli nedenler arasında ise satış sonrası servis, makinenin bakım aralıkları ve yakıt tüketimi oldu” diye özetliyor.

Düşük yakıt, uzun bakım aralığı

Liebherr Türkiye’nin Fatsa’da bulunan Bıçakçılar yetkili servisinin fabrikaya çok yakın olmasının, tercihlerini etkilediğini ifade eden Ömür, “Uzun yıllardır bölgede hizmet veren Bıçakçılar servisi bize çok yakın. Hem ilgililer hem de çok hızlı geri dönüş alabiliyoruz. Yoğun çalıştığımız için herhangi bir durumda çabuk ulaşabilmemiz bizim için çok önemli” diyor. Ancak satış sonrası servis dışında Fatih Ömür’ü en çok etkileyen konu ise makinenin bakım aralık süresi olmuş. Muadil makinelerde bakım aralıklarının 250 ya da maksimum 500 saat olduğunu dile getiren Ömür, şöyle devam ediyor; “Liebherr L 566’nın bakım aralığı 1.000 saat. Bu bizim için çok büyük bir artı. Hem makine daha uzun süreler görevde kalacak hem de bakım maliyetleri de azalacak. Tabii bütün bunların yanında muadillerine göre düşük yakıt tüketimi olması da seçimimizi Liebherr’den yana yapmamıza neden oldu.”

İkinci yatırımda tercih yine Liebherr

Liebherr L 566 lastikli yükleyiciden memnun kalan firma, yakın zamanda ikinci makinenin de siparişini verdi. Makinenin Fatsa’ya ulaştığını ve son kontrollerinin yapılmasının ardından teslim edileceğini söyleyen Ömür, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Memnun kaldığımız için ikinci yatırımımızda da yine Liebherr’i tercih ettik. Bu yatırımlarla maden firması gibi gözüksek de iş makinelerini buradaki süreci hızlandırmak için kullanıyoruz. Üretimden ihracat yapan üretici bir firmayız. Stok alanımızda hammaddeyi beslemede kullanıyoruz ve burada çalışan makineler fabrikanın üretimini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle işimizi şansa bırakmak istemiyoruz.”