Lozan palavralarını buna göre değerlendirmek gerçekçi, adil ve milli bir duruş olacaktır.
Lozan palavralarının arkasındaki Atatürk ve Türkiye düşmanlığı
143 madde olan Lozan Antlaşması’nın kabı, Türk milletinin derisiyle kaplı küçük bir kitapçıktır
Son zamanlarda televizyonlara çıkıyorlar adlarının başında “Prof.” gibi sıfat taşıyan ama hırsı çok, aklı ve bilgisi kıt insanlar Lozan Antlaşması hakkında ileri geri ahkâm kesiyorlar.
“İsmet Paşa haklarımızı yabancılara teslim etti.”
“Lozan bir yenilgidir.”
“Lozan, bir hezimettir.”
“ABD hala kabul etmedi.”
“Lozan, bir paçavradır.”
“Kurtuluş Savaşı diye bir savaş olmadı.”
Vs.
Bu akıllara ziyan iddialar, Fesli Kadir’in “keşke Yunan galip gelseydi” demesi kadar zırva ve “nefret Tarihçiliği” nden başka bir şey değil.
Daha başından söyleyelim: Bunların arkasındaki güç, 2015’te Meclisi bombalayan güç tür.
Özgün eserleri yok!
Oradan buradan kopyala yapıştır yaparak idare etmişler.
Hiçbirinin uluslararası atıf almış tek bir yazısı bulunmuyor.
Bir kısmı FETÖ sorularıyla “Prof.” olmuş.
Ama şöhret olma hırsları çok kabarık.
Memlekette okuma özürlü dinleyen de var.
Kurtuluş Savaşı’na ve kadrolarına, bu arada Lozan’a kuyruklu yalanlarla saldırmak para da ediyor. Adamı birdenbire “üstat” da yapıveriyor. Hatta ülkede bir numaralı rol model Cumhurbaşkanı bile, “dik durma”yı onlardan, “kumarcılığı” ile ünlü birinden öğrendiğini bile söyleyebiliyor.
Bu yalan tüccarlarının en önemli iddialarından biri, Lozan Antlaşması’nın aslının İngilizce olduğu, antlaşma metninin İngiltere’de olduğu ve bizde herhangi bir kopyasının bulunmadığıdır.
Oysa Lozan Antlaşması’nın dili Fransızcadır. Antlaşmanın orijinal metni Paris’te, Fransız Dışişleri Bakanlığı’ndadır. Ve bizde tasdikli bir kopyası vardır.
Bir başka iddia, ABD’nin, Lozan Antlaşması’nı hala onaylamadığıdır. Buradan hareketle antlaşmanın tarihi önemini küçümseme niyetine dikkat çekmek gerekmektedir. Doğru bir iddiadır. ABD, kongreye katılmamıştır. Dolayısıyla tarafı olmadığı bir metni imzalamamıştır. Antlaşanın tarafları 9 ülkedir. Bunlar da başta Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Yunanistan Krallığı olmak üzere Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya’dır). Amerikalı diplomatlar görüşmelere “gözlemci” olarak katılmışlardır.
Bir başka palavra iddia, Türkiye’nin hilafeti Lozan Antlaşması’na dayanarak imzanın ardından apar topar kaldırdığıdır. Bir kere Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923 tarihlidir. Ayrıca uluslararası alanda yürürlüğe Ağustos 1924’te girmiştir. Oysa Türkiye Hilafeti, 8 ay sonra 3 Mart 1924 tarihinde kaldırmıştır.
Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri bulunduğu, “gizli Lozan”ın, Lozan Palas Oteli’nin kömürlüğünde Türkiye Hariciye Vekili İsmet Paşa ile İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace George Montagu Rumbold tarafından imzalandığı, bu nedenle uygulan Lozan’ın 2023’te kendi kendini feshedeceği iddiası en saçma olanıdır. Son zamanlarda sosyal medyada da paylaşılmaya başlanmıştır.
Bu bazı din tüccarlarının televizyonlara da yansıdığı gibi, insanlara Cennette verilecek olan Hurilerle ilgili en akıl almaz palavralarına benzemektedir. Burada hayal gücünü çalıştırmışlardır. Bu iddiaya göre, İsmet Paşa ve Mustafa Kemal Paşa, boyunlarında idam fermanı asılı vaziyette, yani ölümü göze alarak Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nı, Lozan Palas’ın kömürlüğünde ülkeyi satmak için vermiş oluyorlar. Dedik ya, en saçma iddia bu iddiadır. Bir gazeteciye aittir.
Bu palavralar Türkiye ve Atatürk düşmanı çevrelerce sıkılıyor.
Amacı ve hedefi de Lozan’ı Türk milletinin gözünden düşürmek, itibarını sarsmak ve Türkiye’yi bölmektir.
Lozan Antlaşması’nın arkasında koskoca bir Kurtuluş Savaşı vardır.
Türk milletinin kanı ve canı vardır.
Lozan Antlaşması 40 küsur sayfalık küçük bir kitapçıktır ve kabı Türk milletinin derisiyle kaplanmıştır.
Ortadan kaldırmak için savaşmak gerekir.
Ve Türk milleti böyle bir savaşa da hazırdır.
Göze alabilen denesin!
Bu palavraların kaynağı da ABD kaynaklıdır.
21 maddelik Ek protokol de Lozan Palas’ın kömürlüğünde değil, Güneydoğu illerinde 2015 yıllarında kazılan hendeklerde, ilan edilen sözde özerkliklerde imzalanmıştır.
Ancak bizi esas düşündürmesi gerek nedir biliyor musunuz?
Bu saçmalığa inan bir kitlenin olmasıdır.
Hem de kendilerini Atatürkçü olarak tanımlayan insanlardan oluşan bir kitle…
Sosyal medyada dikkat çekilerek paylaşılıyor.
“Dikkat, dikkat, dikkat! Mümkün olduğu kadar geniş insana ulaşalım. 2023’te Lozan fesholuyormuş!”
İnsanlarımız biraz okusa…
Araştırma yapsa…
Bilgi dağarcığını sosyal medya ile sınırlı tutmasa…
Bu şarlatanlar, Atatürk düşmanları taban bulup böyle palavralar sıkamayacaklar.
Lozan Antlaşması, 143 maddedir.
Gerçeği bizzat okuyarak öğrenelim lütfen.
Foto: ismetinonu.org.tr