İngilizcemi geliştirmek adına ailemle birlikte bir kurs arayışına girmiştik, bu sıralarda aile yakınlarımızdan biri sayesinde yolumuz expedu eğitim ile kesişti, expedu eğitimden Ömer Yıldırım bana okulu bulmamda yardımcı oldu. Link School of English’in dil konusundaki ihtiyaçlarımı en iyi şekilde karşılayacak okul olduğuna hep birlikte karar verdik.
Orada kalacak yeri okul kendisi ayarlıyor, konaklamanız verdiğiniz ücretin içerisinde oluyor. Malta bu konuda birçok Avrupa ülkesine göre daha avantajlı çünkü okul birçok bölgede öğrenciler için apartmanlar ayarlamış, benim kaldığım apartmanda her daire 8 kişilikti ve hepsi farklı milletlerden olduğu için hem dil geliştirip hem de arkadaş edindim. Daireler de kızlar ve erkekler ayrı olarak kalıyor. Benim kaldığım apartmanda 3 daire vardı iki dairede kızlar kalırken sadece bir dairede erkekler kalıyordu. Oda arkadaşlarımdan biri Kolombiyalı diğerleri Japondu ilk başta bu durumun sorun olabileceğini düşündüm ama Japonlar genel olarak çok sıcakkanlı insanlar oldukları için kısa zamanda birbirimize alıştık. Yanlarında siz olduğunuz zaman İngilizce konuştuklarından dolayı hiçbir sıkıntı çekmiyorsunuz tam aksinize dilinizi geliştirirken kültür de öğreniyorsunuz ki bu çok önemli bir tecrübe. İlk gittiğim zaman okulun bana ayarlamış olduğu taksi ile apartmana götürüldüm. Taksici size bir zarf veriyor içinde Türkçe ve İngilizce olarak okulun kuralları kalacağınız dairenin anahtarı ve SIM kart oluyor. Malta da her yerde Wİ-Fİ kullanabiliyorsunuz eğer paket almak isterseniz 10 euro ödemeniz gerekiyor. Ben Sweieqi’de kaldım iki buçuk ay boyunca ev okula yürüyerek beş dakika uzaklıkta ve denize otobüs ile on beş dakika da gidebiliyorsunuz. Evin konumu çok güzel otobüs duraklarına yürüyerek on dakika uzaklıkta ve eğer dışardan yemek yemek istemez de kendi yemeğinizi yapmak isterseniz gidebileceğiniz birçok market var hepsi de yürüyüş mesafesinde. Elbette ki birçok restoran da bulunmakta ağırlıklı olarak İtalyan restoranları var buralar haricinde yerel restoranlara giderek oranın kendi yemeklerini de tadabilirsiniz. Örneğin Pastizzi, Tavşan yahnisi, Kızartılmış tavşan ve yağlı ekmek gibi yerel lezzetleri deneyimleyebilirsiniz. Eğer Türk lezzetlerinden vazgeçemem derseniz birçok Türk restoranı da bulabilirsiniz.
Okul genel İngilizce üzerine kurs veriyor gittiğim zaman seviyem pre-intermediate yani A2 iken şu anda okulun verdiği eğitim ile B1 seviyesinde İngilizce bilgisine sahibim. Kursunuz bittiği zaman size seviyenize dair bir belge veriyorlar. Kurs speaking ağırlıklı, ilk zamanlar da kendime karşı özgüvenim hiç yoktu ve konuşmaya karşı çok çekingendim tabi ki de yabancı bir ülkede olmamdan dolayı insanlarla iletişim kurmak için konuşuyordum ama bu özgüven düşüklüğümden dolayı sınırlıydı. Fakat kursa devam ettikçe dilimin açılması, hocalarımın teşviki ve öğrendiğim yeni kelimelerle yavaş yavaş bu durum düzeldi ve korkmadan insanlarla konuşabilmeye başladım.
Okuldaki öğretmenler gerçekten de çok ilgili Polonyalı, İngiliz, Maltalı, İtalyan ve Kanadalı yani birçok kültürden öğretmenim oldu, Okuldaki öğretmenlerimin hepsinin dili çok iyiydi ve İngiliz İngilizcesiyle konuşuyorlardı. Bu durumun büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum çünkü hepsinin kendine göre bir aksanı var ve bu durum insanlarla konuşurken insanların aksan farklılıklarını ayırt edebilmenizi kolaylaştırıyor. Sınıflar da çok farklı milletlerden kişilerle bir arada oluyorsunuz benim Fransız, İtalyan, Alman, Rus, Çin, Tayland, Çek cumhuriyeti, Kolombiya, Japonya, Brezilya ve Ekvador dan arkadaşlarım oldu. Hepsi ile aynı yaşta olmuyorsunuz sizden büyük ve küçük insanlarla aynı sınıf da olabiliyorsunuz ki bu sayede farklı görüş ve kültüre sahip farklı yaş ve statüden birçok insanla konuşma hatta arkadaş olma fırsatınız oluyor.
Okulda iki farklı kurs sistemi var 24 saatlik ve 30 saatlik kurlar var. Ben 30 saatlik kurs aldım, bu kursun içerisinde ekstradan speaking var yani herkesle beraber 4 saat ders gördükten sonra siz ekstradan iki saat daha kalarak sadece speaking yapıyorsunuz. Öğretmenler bu speaking saatlerini oyunlarla oldukça eğlenceli bir hale getiriyorlar. Öğretmenler bir kelimeyi anlamadığınızda sözlük açıp bakmanıza gerek kalmayacak şekilde size bu kelimeyi göstererek ve örnekler vererek açıkladığında dolayı kelimeyi İngilizce üzerinden direk öğrenmiş oluyorsunuz. Ayrıca dersleriniz sabahtan olduğu için günün geri kalanı size kalıyor.
Otobüsler için 15 günlük kartlar alabilirsiniz kartların tanesi 15 euro ve kullanmadığınız zaman jetonunuz kartın içinde kalıyor, isterseniz 7 günlük kartlar da alabilirsiniz ama onlar 20 euro ve gününüz dolduktan sonra kullanamıyorsunuz. Bu kartları kullanmak istemezseniz bir biniş için 2 euro vermeniz gerekir. Okul ders dışında gezi aktiviteleri de düzenliyor bu aktivitelere katılarak okulda daha önce hiç konuşmadığınız kişilerle de tanışma fırsatı bulabilirsiniz. Ben bu gezilere katılarak Valetta, Mdina, Comino ve Gozoya gittim. Size bir rehber eşlik ederek şehirlerin tarihini anlatıyor, bu sayede oraların tarihi hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz bunun ardından sizi bırakıp bir buluşma noktası ve saat belirliyorlar bundan sonra isterseniz tek başınıza isterseniz de gezide tanıştığınız yeni arkadaşlarınız ile dolaşabilirsiniz.
Bunların haricinde kendim gidip dolaştığım yerlerden bahsetmek istiyorum biraz: Marsaxlokk; Pazar günleri sabahları kurulan bir pazarı var hediyelik eşya almak için en uygun yerlerden biri kesinlikle burada her türlü hediyelik eşyayı burada bulabilirsiniz. Popeye Village; kesinlikle gidip görmeniz gereken bir yer mükemmel manzarası ve içeride yapabileceğiniz aktivitelerle dolu bir yer ayrıca burada çok fazla turist olduğundan dolayı farklı insanlarla konuşup sosyalleşebileceğiniz bir yer. Ayrıca Temel Reis ilk burada çekilmiş.
Golden Bay; Malta’nın en güzel sahilleri arasında yer alır kesinlikle gidip görmeniz gereken bir gün batımına sahiptir. Ayrıca Malta’nın en temiz sahilleri arasında kumu ve denizi çok güzeldir, biraz uzak olmasına rağmen hafta içi de derslerden sonra arkadaşlarınızla gidebilirsiniz. Mdina; Malta’nın eski başkentidir gidip gezebileceğiniz bir sürü kilisesi ve kale içinde bir sürü hediyelik eşya dükkanları var, ayrıca cam sanatında çok ilerlemişler ve buradayken hediye olarak alabileceğiniz birbirinden güzel şeyler bulabilirsiniz. Ayrıca Jurassıc Park burada çekilmiştir. Valetta; Malta’nın başkenti zaten gittiğiniz zaman uğramanız gereken ilk yerdir. ST. John’s Co-Cathedral burada yer alır ve Maltadaki en ünü katedrallerden biridir girişte size kulaklık veriliyor kendi dilinizden kilisenin tarihini öğrenme şansı elde etmiş oluyorsunuz böylelikle, ayrıca buradayken Malta ulusal kütüphanesine giderek turistlerin girmesine izin verilen kısımları gezebilirsiniz.
Malta’ya gittiğiniz zaman kesinlikle Comino adasına gidip Blue Lagonu görmelisiniz denizi aşırı temiz ve berrak, suyun içini her yerde net bir şekilde görebilirsiniz ve isterseniz çeşitli aktiviteler de yapabilirsiniz ben arkadaşlarım ile crazy sofa’yı denemiştim ve aşırı zevk aldığım bir şey oldu. Gozo ve Comino adaları Maltaya çok yakın olduğu için uzun bir yolculuk yapmanız gerekmiyor Cominoya feribotla 10 dakika da gidebiliyorsunuz tabi feribotların kalktıkları yere gitmek için otobüsle yaklaşık 30-45 dakika arası bir yolculuk yapmak gerekiyor ama buna kesinlikle değiyor. Gozo adasınaysa gemi ile yaklaşık on beş dakika da ulaşabiliyorsunuz, buraya gittiğiniz zaman kesinlikle bir gününüzü ayırıp adayı gezmelisiniz ayrıca burada sinemaya da gidebilirsiniz ve bu sayede farklı bir ülkede sinemaya gitmenin zevkini de yaşayabilirsiniz. Tabi ki sadece Gozo da sinema salonu yok isterseniz Valetta ve Bugibba da da gidebilirsiniz. Ayrıca Bugibba da Malta National Aquarium’a da uğrayabilirsiniz çok hoş ve ve tatlı bir havası var. Çok büyük bir akvaryum olmasa da birçok türe ev sahipliği yapıyor ve isterseniz girişte fotoğraf çekinebilirsiniz. Ayrıca eğer grafitiye ilginiz varsa Pembroke’daki White Rocks da ilginizi çekebilir her duvar grafitiler ile dolu.
Umarım paylaşımlarım size fikir vermiş ve faydalı olmuştur. Eğitim serüveninizde hepinize başarılar dilerim 🙂
Expedu’ye de tekrardan çok teşekkür ederim.
Helin Aydoğmuş