Meditasyon Beynimize Ne Yapar?

Geçen haftaki yazımda Jill Bolte Taylor’ın geçirdiği sol beyin felci üzerine düşünürken meditasyon ile sağ beyin ilişkisinin öneminden söz etmiştim. Bu konu “farkındalık çalışmaları”nın popülerlik kazandığı son dönemde ilgi gören konulardan biri ve hakkında pek çok araştırma mevcut. Stresli hayatlar yaşadığımız şehir ortamlarında içsel huzuru nasıl bulabileceğimizle hemen hemen hepimiz ilgileniyoruz. Meditasyon sayesinde günlük yaşamın stresini azaltarak daha kaliteli hayatlar yaşayabileceğimiz fikri bizleri uzaktan ya da yakından meditasyona meraklı kılıyor. Haydi gelin meditasyonun beynimize neler yaptığını nörobilimsel olarak masaya yatıralım.

Meditasyon esnasında beyinde neler olup bittiğini görüntülemek oldukça zor. Fakat araştırmacılar, düzenli olarak meditasyon yapan kişilerle yapmayanların beyinlerini inceleyip aradaki farklara dayanarak meditasyonun beyne etkisine dair çıkarımlar yapabiliyorlar. İşte meditasyonun etkileri:

Beynimizin “korku merkezi” olarak niteleyecebileceğimiz amigdala , uzun dönem meditasyoncularda daha az çalışıyor. Aslında amigdala aktivasyonu hayatta kalmak için son derece önemli çünkü bizi tehdit eden bir durum karşısında “savaş ya da kaç tepkisi” vermemizi sağlıyor.  O halde onun az çalışması neden iyi bir şey olsun? Bu sorunun cevabı şehir yaşamında gizli. Doğada nadiren savaşmasını ya da kaçmasını gerektirecek durumlarla karşılaşan insan canlısı, şehir hayatında sürekli böyle durumlarla karşı karşıya kalıyor ve doğada yaşayan insanlara göre çok daha fazla stres uyaranına maruz kalıyor. Stresi azaltmanın yolu da bize korku hissettiren beyin bölümünün daha az çalışmasını sağlamak oluyor. Bu nedenle meditasyonu bir hayat tarzı haline getiren insanlar çoğumuzun sinirlerini zıplatan durumlara son derece “cool” tepkiler verebiliyor.

Prefrontal korteks sanırım Açıkbeyin okurlarının en çok aşina olduğu beyin bölümü. “İnsanı insan yapan yer” olarak nitelediğimiz beynin ön bölümü esas itibariyle yemeyi-içmeyi, üremeyi, savaşmayı-kaçmayı sağlayan limbik sistemin dürtüsel tepkilerini süzen, kontrol eden ve düzenleyen yer. Burası aynı zamanda odaklanmamızı da sağlayan beyin bölümümüz. Meditasyon yapan bireylerde prefrontal korteks aktivasyonunda artış gözlemleniyor. Nitekim temelde meditasyon dikkati odaklamakla ilgili bir süreç olduğu için, beyindeki dikkat merkezleri meditasyoncularda daha fazla çalışıyor.

Meditasyonun sağ ve sol beyin yarım kürelerine yaptığı farklı etkiler medial prefrontal korteks (mPFC) denen yerde ortaya çıkıyor. Uzun dönem meditasyoncularda sol beyindeki mPFC etkinliği azalırken, sağ beyindeki mPFC etkinliğinde artış gözleniyor. Sol mPFC benliğimizi geçmişe ve geleceğe bağlayarak anlatı üreten beyin bölümümüz ve beynin düşünen, planlayan ve “yapan” kısmı. Sağ mPFC ise şu anda (meditatif pratiklerdeki “anda kalma” vurgusunu hatırlayalım) gerçekleşen somatik tecrübeyi işleyen beyin bölümümüz ve esas odağı şimdi ve burada “olmak”. Tam da bu noktada Jill Bolte Taylor’ın sol beyin felcini hatırlayalım: Benliğinin sınırlarını, geçmiş ve gelecek algısını yitirerek şimdiki zamanda yaşamıştı. Dolayısıyla Jill’in tecrübesi uzun sürelerle meditasyon yapanların tecrübe ettiklerine benziyordu. Zaten bu sebeple Jill felç sayesinde eriştiği zihinsel duruma meditasyon ile de gelinebileceğini söylüyor. (bkz. https://www.acikbeyin.com/umman-olan-anlar-jilli/ )

Son olarak meditasyonun hormonları nasıl etkilediğine bakalım. Meditasyon esnasında stresle alakalı hormonlar olan norepinefrin/noradrenalin ve kortizol hormonlarının salınımı azalıyor böylece stres seviyeleri düşüyor. Bununla beraber yorgunluğu azaltan ve kişinin öğrenmesini kolaylaştıran arginine vasopressin , acı ve korkuyu azaltarak keyif ve aşırı mutluluk (öfori) hallerine sebep olan beta-endorfin ve mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salınımlarında artış gerçekleşiyor. Tüm bunlar meditasyon yapan kişilerin kendilerini daha dinç ve mutlu hissetmelerine neden oluyor.

O Zaman Haydi Meditasyona!

O halde nasıl meditasyon yapacağız?

Meditasyon köken itibariyle “derin derin düşünmek” anlamına gelen bir kelime. (Hatta ünlü filozof Descartes’in Meditasyonlar isimli bir eseri var) Bir terim olarak meditasyon ise “dinî bir nedenle ya da sakinleşmek ve rahatlamak için dikkatini tek bir şeye vermek” anlamına geliyor. Benim en sevdiğim tanım ise şöyle: “Meditasyon değişmek ya da olmak için sürekli mücadele etmek yerine, şimdiki anda dingin ve dikkatli olma sanatıdır.”

Bunu gerçekleştirmek için ister namaz kılın, ister yoga yapın, ister piyano çalın. Meditasyon yapmanın envai çeşit yolu var ve tüm yolculuklarda olduğu gibi bunda da herkesin yolu kişiye özel ve biricik. Hayat yolculuğunda yürüdüğünüz tüm yollar gibi, “meditasyon yolunuzu” seçmek de size kalmış.

Bana da size “iyi seyirler dilemek” kalmış..

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor: Umman Olan Anlar Jill’i

Kaynakça: