MEMURLARA VE EMEKLİLERE ENFLASYON ARTIŞI

Üç milyon memur ile 12 milyona yakın emeklilerin aldıkları aylıklar her zaman kamuoyunun ilgisini çekmiştir. İlginin yüksek olması belirli bir miktar (aslında yetersizliği çokça vurgulanan) gelirle yaşamlarını idame ettirmeye çalışmalarının da payı doğaldır ki vardır. Bu nedenle memur ve emeklilerin aylıklarında yapılacak iyileştirmeler yakın veorta vadede hatta uzun vadede de kamuoyununilgisini çekmeye devam edecektir. Temmuz 2017’de emekli ve memurların maaşlarına zam yapılacaktır. Bunun yanında ilgili gruplar önümüzdeki 4 dönemde uygulanacak zam oranlarını öğreneceklerdir. Temmuz zammı SGK, Bağ-Kur, Emekli sandığı emeklileri ile memurları kapsamaktadır. Zam oranları SSK ve Bağ-Kur emeklileri için Haziran ayında belirlenen enflasyonunun eklenmesiyle birlikte oluşturulacak ve 6 aylık uygulanacaktır. Emekli Sandığı emeklileri ile memurların %4 zam alacakları kesinleşmiş olup bunun üzerine enflasyon farkı eklenecektir. Ağustos ayı toplu sözleşmelerin yapıldığı aydır. Bu ay içerisinde 3 milyon memur 2 milyona ulaşan memur emeklisi için 2018 ve 2019 yıllarında verilecek 4 ayrı zam oranı ortaya çıkacaktır. Bu da 5 milyon kadar yurttaşımızın 2 yıl boyunca alacağı 4 ayrı zam oranı ile olası enflasyon farkını alıp alamayacakları da tahmin edilebilecektir. Genel olarak bilindiği gibi memurlar ve memur emeklilerinin aylıklarına Ocak ve Temmuz aylarında toplu sözleşme çerçevesinde zam yapılmaktadır. Ocak- Haziran arasındaki 6 aylık dönemde gerçekleşen enflasyon oranının verilen zam oranının üzerinde olması halinde iseilgili gruplara ayrıca bir enflasyon farkı (zammı) ödenmektedir Konuya ilişkin verilen bir diğer zam haberinde biraz zam oranları ile ilgili olarak daha ayrıntılı sayılar verilmektedir. Buna göre memur emeklisi %2,92 + %4; SSK-Bağ- Kur emeklisi %5,58 zam alacaktır. Buna maaşa yapılacak bir ek ödeme de söz konusudur. Posta Gazetesinde yer alan haberde zam artış hesabı verilmektedir. Buna göre: SSK – Bağ-Kur Emeklileri için hesaplama örneği (aynen alınmıştır) Haziranda ele geçen para (net maaş +ek ödeme): (1.920 + 80) 2.000 lira. Temmuz zammıyla net maaş: (1.920 x % 105.89) = 2.033 lira. Ek ödeme (net maaşın % 4’ü): 81 lira. Temmuzda ele geçecek para (net maaş + ek ödeme): (2.033+ 81) 2.114 lira.

Memur emeklisi için hesaplama örneği (aynen alınmıştır): Haziranda ele geçen para (net maaş + ek ödeme): (1.920 + 80) 2.000 lira Temmuz zammıyla net maaş: (1.920 x % 106.92) = 2.052 lira Ek ödeme (net maaşın % 4’ü): 82 lira Temmuzda ele geçecek para (net maaş + ek ödeme): (2.052+ 82) 2.134 lira. Memur ve memur emeklilerinin Ocak 2017’de aldıkları %3 zam %4,34 olan enflasyon nedeniyle hemen ilk 3 ayda eridi ve ilgili grubun gelirlerinde gerileme söz
konusu oldu ve deyim yerindeyse cepten harcama yapmaya başladılar. Bu aslında bir gerçeği ortaya koyuyor.
i) Memur ve memur emeklilerinin gelirleri asgari geçim harcamalarını bile karşılamayacak düzeydedir.

ii) Devletin İstatistik Kurumu enflasyon rakamlarını belirlerken doğal olarak çeşitli mallardaki fiyat değişimlerini temel almaktadır. Bu da sonuçta enflasyon rakamının düşük gözükmesine yol açmakta ve ilgili grupların darada kalmasına yol açmaktadır.

iii) Halkın sıklıkla kullandığı mallarda (örneğin gıda, eğitim, ulaşım, kira vs’deki) artış (enflasyon belirleme istatistiklerinde ağırlıklı kullanılacak) ya da dikkate alınacak olursa varılacak sonucun çok farklı olacağı açıktır. Aslında dar gelirlileri kısmen geçim sıkıntısından kurtaracak uygulama bu olabilir. Ancak, Turgut Özal’ın yapmış olduğu zam hariç, geçmişten günümüze hükümet edenler bunu yeğlememektedirler.

vi) Medyada yer alan haberler ve politikacıların söylemleri hep olumlu bir tablo çizmekte ve maaşlarda yapılan iyileştirmelerin toplamda şu kadar oldu denmekte
ise de gerçek olan; fiyat artışları, yapılacak maaş zamlarını daha gerçekleşmeden eritmektedir. Piyasa, fiyatları artırmak için sanki bunu beklemektedir denilebilir. Bu nedenle Temmuza 2017’deki maaşlardaki durum bundan farklı değildir.

vii) Bir habere göre yalnız gıdada yıllık fiyat artışı yüzde 13’e dayanmış iken vatandaşın zorunlu harcamalarındaki enflasyon artışı bundan da yüksek olabilir. Bu da maaşlarda yapılan mevcut kümülatif iyileştirmenin çoktan eriyip gittiğini göstermektedir. Bu durumda, maaşlarından başka geliri olmayan dar gelirlilere, devletin
gücü bu kadarmış demekten başka bir şey bırakmıyor.