Latince orta ve tedavi anlamına gelen mezo ve terapi kelimelerinin birleşimiyle ortaya çıkan mezoterapiyi tanımlayacak olursak; vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin ve homeopatik ilaçların ihtiyaca göre karışımlar halinde mikro enjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilme yöntemidir.
Neden derinin ora tabakası? Embriyonel hayatta pek çok organ ve sistem mezoderm tabakasından kaynak almaktadır. Bu nedenle mezoderm tabakasının uyarılması sadece cildin o bölgesini değil kendisinden oluşan birçok organ ve sistemi de etkiler. Mezoterapinin çok küçük bir kullanım alanı olan estetikte kullanımı hariç; ortopedi, fizik tedavi, romatoloji ve hatta jinekolojide yaygın kullanım alanı vardır.
Yılların geçmesiyle beraber özellikle 30 yaşımızdan sonra cildimizin yaşlanma süreci başlar. Cildimiz incelir kolajen ve elastin azalır, kurur ve kırılgan hale gelir. Yüz mezoterapisi yani mezolifting bu yaşlanma sürecini yavaşlatmak ve oluşan yaşlanma etkilerini geri çevirmek için yapılan tedavi yöntemidir. Mezolifting ile cilt yaşlanması, sarkma ve kırışıklık oluşumunun önüne geçen mineral, vitamin, aminoasit ve bazı yapısal maddelerin sistematik yolla verilmekten ziyade kırışıklık oluşumunun en belirginleştiği bölgelere mezoterapi yoluyla verilmesi hem bölgedeki etkinliğinin artmasına yol açacak hem de iç organların gereksiz yere yorulmasının önüne geçecektir.
Mezolift cildi yenileyen, cilt kırışıklığı ve sarkmalarının önüne geçen etkili ve doğal bir yöntemdir. Cilde doğrudan enjekte edilen vitamin, mineral, aminoasit, enzim ve homeopatik ilaçlar sayesinde elastin ve kolajen üretimi artar, nem seviyesi yükselir ve cilt yenilenir.
Hormonal değişiklikler, genetik faktörler, kilo alımı veya kilo kaybı, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve aşırı sigara kullanımı selülit oluşumunu tetikleyen faktörler arasındadır. Selülit aslında bir çeşit mikro dolaşım bozukluğu olup ciltte su, toksik maddeler ve yağ birikimi olarak tanımlanabilir. Mezoterapi ile selülit tedavisinde yağ hücrelerini parçalayıcı lipolitik ilaçlar; dolaşımı düzenleyen ödem atıcı ilaçlar doğrudan selülitli bölgeye verilerek maksimum etki sağlanmış olur. Dokulardaki ödemi çözerek bozulmuş olan lenf ve kan dolaşımını düzenlerler.
Mezoterapi tedavisi sırasında aşırı karbonhidrat alınımının azaltılması, bol su içilmesi ve yürüyüşler ve fiziksel aktivitenin arttırılması ile sistemik dolaşımın hızlandırılması ve yapılan masajlarla selülitli bölgedeki dolaşımın hızlandırılması ile portakal kabuğu görünümü ortadan kalkar.
Saç Mezoterapisi , saç tellerinin güçlenmesi için gerekli vitamin, mineral, aminoasit, peptit ve büyüme faktörleri karışımlarının doğrudan saç derisine mezoterapi tekniği ile enjekte edilerek uygulanmasıdır. Saç mezoterapisi incelmiş saç tellerini kalınlaştırıp güçlendirirken saç dökülmesinin önüne geçen ve zayıflayarak kaybolma aşamasına gelmiş saç kök hücrelerini canlandırarak saç oluşumunu destekleyen; saçları daha parlak, daha kalın ve canlı görünüme kavuşturan bir tedavidir.
Mezoterapi tedavilerinde seans sayısı ve seans aralıkları kişinin durumuna ve seçilen ürünün özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Mezolifting tedavilerinde 2-3 hafta aralıklarla 3-8 seanslık uygulamalar önerilirken selülit tedavilerinde haftada 1 kez yapılan minimum 8-10 seanslık uygulamalar söz konusudur.
Klasik saç mezoterapisinin kür tedavisi ise haftada 1 kez 4 seans, 15 gün aralarla yapılan 4 seans ve ayda 1 kez yapılan 4 seans toplam 12 seanstan oluşmaktadır. ancak son yıllarda üretilen yüksek teknoloji ve zengin içerikli mezoterapi karışımları sayesinde seans aralıkları uzamakta ve seans adetleri azalmaktadır. Mezoterapide kür tedavisi yapıldıktan sonra mutlaka idame yani hatırlatıcı seanslarla devam edilmelidir. İdame tedaviler 1-3 ay aralığında tek seans olarak uygulanır.
Size en uygun mezoterapi tedavisi ve seans aralıklarının belirlenmesi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.