MİD Kritik Libya Toplantısı “Uluslararası İstanbul Buluşmaları”

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid El Mişri 13.11.2021 tarihinde Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkez’inin (MID) düzenlemiş olduğu “Uluslar arası İstanbul Buluşmaları” programına katılarak basın mensupları ile bir araya geldi. Programa Milimanaliz.com ailesi olarak katılım sağlayarak Halid El Mişri ile özelde konuşma fırsatı da bulmuş olduk. Program dahilinde El Mışri genel bir değerlendirme yaparak gazetecilerin soru sormasıyla yaklaşık bir saatlik ilk bölüm bitmiş oldu. İkinci bölümde kamera ve kayıt cihazların olmadığı bölüme geçilerek özel değerlendirmelerde bulundu. Libya üzerinden bölgesel etkilerin Libya’ya etkisini, Türkiye’nin Libya’daki yeri ve önemi, uluslararası kuruluşların genel bakışı Libya’da seçimler ve son durumu konuları üzerinde yaklaşık ikinci bölümde 1 saate yakın sürdü. Programda Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi (MID) sunumunun yanında Libya özel oturumu gerçekleşti ve program hediye taktimi ile özel ikili görüşmelerle devam etti.

Libya Devlet Yüksek Konsey Başkanı Halid el-Mişri, İstanbul Buluşmaları programı uluslararası medya kuruluşlarına şu önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ile Libya ilişkilerinin tarihi geçmişi olduğunu söyleyen Mişri, ilişkilerin ekonomik, askeri, siyasi yönden daha da güçlenerek devam ettiğini anlattı. Türkiye ile tarihsel büyük bağlarının olmasının yanında Türkiye’de Çanakkale savaşında Libyalı askerlerin de yer aldığını belirterek bizim tarihsel bağlarımız aynıdır. Biz aslında biriz dedi

Yunanistan, Mısır ve İsrail’in Türkiye’yi Akdeniz’deki kaynaklardan ekarte etmek için ortak hareket ettiğine dikkati çeken Mişri, “Türkiye ve Libya, Akdeniz’de ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’nı imzalayarak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını koruma altına almıştır. Bölgede hak sahibi olmasına rağmen Türkiye’nin enerji kaynaklarını kullanmamasına yönelik atılan adımlar da bu anlaşmayla bertaraf edildi. Libya ve Türkiye, Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki komplosunun farkında. Fransa başarılı olamayacak. Çünkü Libya, Ankara ile ilişkilerini çok daha güçlendirecektir.” diye konuştu

Mişri, Trablus’un 4 Nisan 2019’da Libya’nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’ın saldırısına maruz kaldığında ilk ve hatta tek tepki veren ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı. Mişri, ABD, Fransa gibi ülkelerin Hafter’e asker ve silah desteği verdiğini ve Türkiye’nin oradaki varlığına karşı çıktığını dile getirerek Türkiye’nin her şeye rağmen Trablus hükümetine desteğini sürdürdüğünü ve bu desteğinin de Hafter’in Trablus’ta yenilmesine neden olduğunu aktardı.

Mişri, şunları kaydetti: “Türkiye’nin Libya’daki varlığı tamamen uluslararası hukuka uygundu. Çünkü Trablus hükümeti birçok ülkeye çağrıda bulundu ve sadece Türkiye yanıt verdi. Türk güçleri hariç tüm bu taraflar gayriresmi ve gayrimeşru yollarla geldi. Türkiye ise aleni bir şekilde geldi. Türk askerinin varlığı tamamen uluslararası anlaşmalara uygun. Türk askeri ayrıca sadece eğitim ve destek amaçlı bulundu.” Libya’da Yüksek Danıştay’ın kurallara uygun ve yasal bir seçim yapmak istediğini dile getiren Mişri, Fransa ve Mısır’ın buna müdahale etmeye çalıştığına işaret etti.

ABD ve diğer ülkelerin kendilerine dikte etmeye çalıştığı bir seçim pozisyonunu kabul etmeyeceklerini belirten Mişri, “Türkiye ve İtalya ise Libya’da hatalı bir seçim yapılmasından yana değil ve desteklemiyor. Çünkü hatalı yasalarla yapılan bir seçimin ülkenin bölünmesine neden olacağını, yeni bir savaşa sürüklenerek bölüneceğini düşünüyor ve bu konuda bize destek çıkıyor.” diye konuştu.

Mişri, 24 Aralık’ta yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinin adil bir ortamda yapılması durumunda Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin çoğunluğu elde edeceğini vurguladı. Mişri, DYK’nın seçimlerin yapılmasını ne kabul edeceğini ne de engelleyeceğini ancak Yüksek Seçim Komisyonu’nun kararlarına itiraz etmek için yargıya başvurduğunu söyledi. DYK’nın seçimlerin düzenlenmesini engellemek için zora başvurmayacağını vurgulayan Mişri, seçimlerin boykot edilmesi çağrısında bulundu. Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Saih’in DYK’nın itirazlarına rağmen TM’nin çıkardığı seçim kanunlarını onaylamasını da eleştiren Mişri, bu durumun kişisel meselelerle ilgili olduğunu, Saih’in DYK’nın kendisini görevinden alacağına inandığını kaydetti.