Milli Güvenlik (MGK) Kurulu Toplandı

Milli Güvenlik (MGK) Kurulu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında Toplandı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Bildirisi’nde, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere ilişkin, “Türk milletinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kara, deniz ve havadaki hak ve menfaatlerinin korunması hususunda taviz verilmeyeceği bir kez daha dile getirilmiştir.” ifadesine yer verildi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan MGK Toplantısı’nın ardından bildiri yayımlandı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/ YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere, milli birliği, beraberliği ile Türkiye’nin bekasını tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında başarıyla yürütülen operasyonlar hakkında Kurul’a bilgi sunulduğu belirtildi. Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına ilişkin görüş farklılıkları üzerinden gerginliği artırmaya tevessül eden aktörlerin faaliyetlerinin de ele alındığı belirtilen bildiride, “Türk milletinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kara, deniz ve havadaki hak, alaka ve menfaatlerinin korunması hususunda taviz vermeyeceği bir kez daha dile getirilmiştir. Gayrı askeri statüdeki adaların silahlandırılması başta olmak üzere uluslararası hukuka ve antlaşmalara aykırı hareket eden ülkeler aklıselime davet edilmiş, bölgedeki doğal kaynakların adilane bir şekilde paylaşımı konusunda Türkiye’nin her platformda ve öncelikle diyalogdan yana olduğu ifade edilmiştir.” değerlendirmesinde bulunuldu. Bildiride, şunlar kaydedildi: “Bölgesel ve küresel her ihtilafta, daima hakkın, hakkaniyetin, adaletin yanında yer alan Türkiye’nin, doğu Akdeniz’deki tutum ve eylemlerinin de aynı çerçevede gerçekleştiği belirtilmiş, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm kurumlara ve ihtilaflara müdahil devletlere, ülkemizin bu ilkeli duruşuna ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerine saygılı olma çağrısında bulunulmuştur. Suriye ve Libya’da meşruiyet çerçevesinde terörle mücadeleye ve istikrarın tesisine destek veren Türkiye’nin, bu ülkelerin barışa ve refaha kavuşması yönündeki tutumunu sürdüreceği belirtilmiştir. Uluslararası toplum da mazlum milletlerin hürriyetlerini ve kaynaklarını gasbeden gayrimeşru oluşumlar ve terör örgütleri ile bunları destekleyen aktörlere karşı somut adım atmaya davet edilmiştir.” MGK’da ekonomi vurgusu! Tehditler ele alındı, hedeflere ulaşma kararlılığı teyit edildi. Son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sona erdi.Toplantı yaklaşık olarak 3 saat sürdü. Yayımlanan bildiride “Türkiye’nin hedeflerine uygun şekilde ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ve tehditler değerlendirilmiştir. Cumhuriyetimizin 100. yılına her alanda olduğu gibi, iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir.” ifadeleri yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı 3 saatin ardından tamamlandı. Kurul toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “PKK/KCK-PYD/YPG, FETO ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim ve kararlılıkla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuş ve ilave tedbirler görüşülmüştür. Bu kapsamda, bölücü terör örgütüyle hudutlarımız başta olmak üzere gerekli her türlü mücadelenin tavizsiz bir şekilde sürdürüleceğinin altı çizilmiştir. Türkiye’nin inşa ettiği sağlam altyapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiş, cumhuriyetimizin 100. yılına her alanda olduğu gibi iktisadi olarak da güçlü şekilde ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir. Türkiye’nin iyi niyetli çağrılarına rağmen PKK/KCK-PYD/ YPG terör örgütüne gayrimeşru destek verenlerden, uluslararası hukukun açıkça ihlali olan bu faaliyetlerini bir an evvel sonlandırmalarının beklendiği ifade edilmiştir. Irak’ın topraklarının terör örgütlerinden temizlenmesi doğrultusunda verdiği mücadeleye olan güçlü desteğimiz teyit edilmiş bununla birlikte terörle mücadele gerekçesiyle atılan adımların özellikle etnik ve mezhebi dengeler bakımından hassasiyet taşıyan bölgelerde toplumsal barışı bozacak neticeler ortaya çıkarmaması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır. Balkanlar’daki son gelişmeler değerlendirilmiş, ülkemizle güçlü tarihi ve kültürel bağları bulunan bu coğrafyada büyük fedakarlıklarla tesis edilen huzur ve barışın sürdürülebilmesinin önemi vurgulanmış; tüm aktörlerin bu amaçla sorumlu davranmasının ve istikrarı bozacak girişimlerden imtina etmesinin zaruretine dikkat çekilmiştir. Yunanistan’ın saldırgan söylem ve eylemlerle iyi komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmemekte ısrar etmesinin ve uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal eden tutumunu sürdürmesinin, bölgemizde istikrar ve huzuru olumsuz etkileyeceği vurgulanmıştır. Uluslararası hukuka ve iyi komşuluk ilişkilerine aykırı tutumunu destekleyerek Yunanistan’ı daha ileri adımlar atması için teşvik eden güçler, bölgenin huzurunu bozacak bu yaklaşımlarından vazgeçerek hakkaniyet ve barış yönünde konum almaya davet edilmiştir. Libya’da kalıcı barış ve refah ortamının tesis edilmesi sürecindeki kritik aşamalardan birisi olan devlet başkanlığı ve meclis seçimlerinin hukuka uygun bir şekilde ve sükunet içinde gerçekleştirilebilmesi için tek taraflı adımlardan kaçınılması gerektiği belirtilmiş; uluslararası toplum, süreci kendi menfaatleri uğrunda istismar eden aktörlere karşı durmaya çağrılmıştır. Karadeniz ve Kafkasya’daki gelişmeler ele alınmış, kuzeydeki komşularımız arasındaki anlaşmazlıkların, uluslararası hukuk ve ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde, barışçıl yollarla bir an önce çözülmesinden yana olduğumuz, ayrıca, Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini bir fırsat olarak değerlendirmesinin, ateşkese tam olarak uymasının ve iş birliği içinde olmasının önem arz ettiği belirtilmiştir.” Meclis Başkanı Şentop, erken seçim tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Şentop, çok merak edilen EYT sorusuna da yanıt verdi. BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ Başörtüsü düzenlemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şentop, “Kesin bir tahminde bulunmak doğru değil ama yapılan açıklamaları dikkate aldığımız zaman Meclis’ten geçer diye düşünüyorum. Referanduma da sunulabilir… Şu anda vakit var takvimlendirmeye.. Ama tabii arzu edilen şey referanduma gerek kalmadan Meclis’ten geçmesi.” şeklinde konuştu. ALTILI MASANIN ANAYASA TEKLİFİ 6’lı masanın anayasa teklifiyle ilgili konuşan Şentop, “Tabii o seçim sonrası ortaya çıkacak tabloya bağlı. Türkiye’nin yeni anayasa değil, anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Sistem değişikliği bir kaç partinin bir araya gelip yapabileceği bir şey değil.” dedi. EYT DÜZENLEMESİ Çok merak edilen EYT düzenlemesiyle ilgili soruya da yanıt veren Şentop, “Bütçe bittikten sonra Meclis çalışabilir. Meclis çoğu zaman ilave günleri de çalışma günleri olarak belirleyebilir, buna bir mani yok.” ifadelerini kullandı. SEÇİM TARİHİ Erken seçim tarihiyle ilgili tartışmaları değerlendiren Şentop, “Seçimin zamanında yapılacağını düşünüyorum.” dedi. İbrahim Kalın’dan operasyon mesajı: Yarın, haftaya veya her an yapılabilir! Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı televizyon programında olası kara harekatına ilişkin “Yarın, haftaya veya her an farklı şekilde operasyonlar yapılabilir. Zamanını, zeminini ve kapsamını Türkiye belirler’ dedi. Kalın’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Türkiye’nin tehdit değerlendirmesi, istihbaratın sağladığı bilgiler bu operasyonlar her an yapılabilir. Daha önce nasıl yapıldıysa yine yapılır. Başladıktan sonra herkes bunu bilir. Bunun için çok ciddi bir hazırlık olduğunun altını çizmek isterim. Belirlenmiş hedeflerin daha nitelikli bir şekilde etkisiz hale getirilmesi bir hazırlıktır. Bir olur, iki olur daha kapsamlı olur… Türkiye kendi güvenlik kaygılarını gidermek için kimseden izin almaz ama gerekli paylaşımları yapar. ABD ile Rusya ile İran ile yeri geldiğinde Irak ile konuşur. Gündeme geliyor, ‘ABD rahatsız.’ Bundan rahatsız olabilirler. Ama bizim atacağımız adımı hiçbir şekilde etkilemez. Biz hiçbir zaman doğrudan ABD ve Rus askerlerini hedef almadık. Aldığımız terör hedefleri noktasında ABD veya Rus askerleri varsa öncelikle orada ne yapıyorlar? Bizim doğrudan başka ülkenin askerini hedef almamız söz konusu değil. Hedefimiz terör unsurları. Bazen şöyle düşünülüyor. PYD/YPG unsurları sadece Amerika ile iş tutuyor orada. Hayır PYD/YPG öyle bir örgüt ki işine geldiğinde Rusya, işine geldiğinde rejim ile işine geldiğinde ABD ile işine geldiğinde başka ülkelerle iş tutar. Biz bunu Amerikalılara da anlatıyoruz, Ruslara da anlatıyoruz. Mesela Tel Rıfat bölgesine baktığınız zaman burası ağırlıklı olarak Rusya’nın, rejimin kontrolünde olan bir bölge. Haseke bölgesine baktığınız zaman burada da PYD’nin unsurları var ama burada daha çok rejimle antant kaldıkları bir durum var. Kamışlı-Haseke bölgesinde mesela rejimin yönettiği ekonomik bir yapı var. Petrol çıkarıyorlar, rafineriler var, elektrik üretiyorlar. Başka başka unsurlar var ellerinde. Bunların çoğunuda rejimle koordineli bir şekilde yapıyorlar. Dolayısıyla PYD sadece Amerika ile iş tutuyor, Rusya rejime karşı bir durumda… Böyle birşey de söz konusu değil. MGK sonrası açıklama: Seçim önlemleri ele alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Beştepe’de gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. 3 saat 15 dakika süren toplantı sonrası yazılı açıklama yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPGSDG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberlikle, ülke bekasına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu belirtildi. Çöküş sürecine giren PKK/ KCK terör örgütünün yurt içinde ve yurt dışında tevessül edebileceği eylemlere karşı alınacak ilave tedbirlerin görüşüldüğü vurgulanan bildiride, şu değerlendirmelere yer verildi: “Son dönemde Irak’ta müşahede edilen hadiselerin, güvenlik ve istikrara menfi yansımaları ile PKK/KCK terör örgütünün bu durumu istismar ederek alan kazanma ve ikili ilişkilerimize zarar verme çabaları ele alınmış: terör örgütleri ile mücadelede müşterek bir anlayış çerçevesinde hareket edilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine riayet etmeye yönelik çağrılarımıza rağmen hukuk dışı uygulamalarından vazgeçmeyen Yunanistan’ın bilhassa son dönemde artan kışkırtıcı eylemleri tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır. NATO çerçevesinde icra edilen faaliyetleri dahi sabote edecek ve uluslararası sularda seyreden sivil gemilere ateş açtıracak kadar akıl ve mantıktan uzaklaşan Yunanistan yönetiminin beyhude çabalarına karşı milletimizin hak ve menfaatlerinin muhafazası için uluslararası hukuk çerçevesindeki her türlü meşru yöntem ve aracı kullanmaktan imtina etmeyeceğimiz kuvvetle vurgulanmıştır. Gayriaskeri statüdeki adaların silahlandırılması konusunda Yunanistan’ı teşvik eden çevreler aklıselime davet edilmiştir.