Mirasçılıktan Çıkarmanın Alt Soya Etkisi

Mirasçılıktan Çıkarmanın Alt Soya Etkisi konusundan önce mirasçılıktan çıkarmayı değerlendirelim. Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakana, saklı paylı mirasçısını mirastan uzaklaştırma imkanı veren bir ölüme bağlı tasarruftur. Miras bırakan bu yolla saklı paylı mirasçısı olmasına rağmen terekesi üzerinde daha geniş bir tasarruf imkanı elde etmektedir. Saklı paylı mirasçı hakkında daha geniş bir bilgiye sahip olabilmek için ‘’Saklı Paylı Mirasçılar ve Tenkis Davası’’ başlıklı makalemize bakabilirsiniz.

Mirasçılıktan çıkarma kurumu ile Medeni Kanun mirastan yararlanmaya layık görmediği kimseleri artık kalmadığını düşündüğü aile bağının dışına iterek koruma alanının dışında bırakmıştır. Ancak tabi ki burada da miras bırakanın kendi değerlendirmesine önem verilerek bir mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığı halinde miras bırakan buna karar verecektir.

Mirasçılıktan Çıkarmanın Şartları

Mirasçılıktan çıkarmanın şartlarını tek tek açıklayacağız ama bu şartların neler olduğunu aşağıdaki gibi sayabiliriz:

Mirasçılıktan Çıkarmanın Şekli, Mirasçılıktan Çıkarma Nasıl Olur?

Mirasçılıktan çıkarma nasıl olur diye sorulduğunda bu soruya mirasçılıktan çıkarmanın şekil olarak vasiyetnameyle yapılması gerekir diye cevap verebiliriz. Mirasçılıktan çıkarma kendiliğinden değil, miras bırakanın bir ölüme bağlı tasarrufu ile gerçekleşir. Bu ölüme bağlı tasarruf ise yani mirasçılıktan çıkarmanın şekli ise vasiyetnamedir. Ancak Medeni Kanun ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceğini söylediği için miras sözleşmesi de akla gelebilir. Mirasçılıktan çıkarmanın şekli önemli olduğu avukatınıza danışmanızı tavsiye ediyoruz.

Mirasçılıktan Çıkarmanın Sebepleri

Mirasçılıktan çıkarmanın sebeplerini aşağıdaki gibi sayabiliriz yani aşağıdaki durumlarda miras bırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:

İlk olarak belirtelim ki buradaki ağır kelimesi ceza hukuku anlamında değil, hakimin suçun ağır olup olmadığını değerlendirmesine yöneliktir. Suçun aile bağını koparacak nitelikte olup olmadığına ve fiilen de koparmış olup olmadığına göre bir değerlendirme yapılır. Hatta kişinin cezalandırılmış olup olmaması da önemli değildir. Örneğin kocasını döven kadın, ya da kocasını sakat bırakacak şekilde dövmesi için oğlunu teşvik eden kadın bu sebebe girebilir. Son olarak, yakınları teriminden de sadece mirasbırakanla aralarında hısımlık bağının olup olmadığına bakılmaz. Örneğin, mirasbırakanla içtikleri su ayrı gitmeyen bir dost da yakın kavramı içindedir.

Mirasçılıktan çıkarmada aile hukukundan doğan yükümlülüklerin ihlalinin başında nafaka borcunun yerine getirilmemesi yer alır. Aynı şekilde karı koca arasındaki sadakat borcunun ihlali de mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturur.

Borç Ödemeden Aciz Sebebiyle Mirasçılıktan Çıkarma

Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma da koruyucu nitelikte bir mirasçılıktan çıkarma yoludur. Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır. Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.

Mirasçılıktan Çıkarmanın Altsoya Etkisi

Mirasçılıktan çıkarmanın altsoya etkisi, miras payı alınamamasıdır. Mirasçılıktan çıkarılan altsoya mensup bir kişi tenkis davası da açamaz. Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir. Örneğin, Halil diye bir kişiyi ele alalım ve onun ölmesi halinde oğulları Ali ve Veli onun altsoyu olsun; Halil, Ali’yi mirasçılıktan çıkartırsa, Ali’nin yerini Ali’nin oğlu alır. Ali’nin oğlu ve başka mirasçı yoksa bütün miras Veli’ye kalır.

Mirasçılıktan Çıkarmanın Geri Alınması , Mirasçılıktan Çıkarılanın Affı

Mirasçılıktan çıkarmanın geri alınması da mümkündür. Durum böyle olunca mirasçılıktan çıkarılanın affı gibi bir durum gündeme gelecektir. Mirasbırakan mirasçılıktan çıkarmayı içeren vasiyetnameyi, daha sonra yapacağı ölüme bağlı tasarrufla her zaman geri alabilir.

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali, mirasçılıktan çıkartılan kimse tarafından tenkis davası ya da iptal davası açılarak sağlanabilir. Mirastan çıkartılan kişi mirastan çıkarma sebebinin gösterilmemiş ya da gösterilen sebebin yeterli olmadığı hallerde tenkis davası açarak sadece saklı paylarını alabilirler. Tenkis davasının şartları ve bu konuda diğer bilgileri ‘’Saklı Paylı Mirasçılar ve Tenkis Davası’’ adlı makalemizden edinebilirsiniz.

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Davası

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında mirastan çıkartılan mirasçı akla gelebilecek ilk yol olarak vasiyetnamenin iptaline ilişkin olarak iptal davası açabilir. Eğer geçersizlik şekil, ehliyetsizlik, irade sakatlığı gibi sebeplerle bütün vasiyetnameyi etkiliyorsa vasiyetnamenin geçersizliğine hükmedilirse otomatik olarak mirasçılıktan çıkarmanın da iptali sağlanmış olur. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında akla gelebilecek ikinci yol miras bırakanın mirasçılıktan çıkarma sebebinde açık bir hataya düşülmüş olmasıdır. Örneğin, oğlunun kendisini öldüreceğini düşünen babanın oğlunu mirasçılıktan çıkarması.

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Davasının Tarafları

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasının taraflarını incelediğimizde Yargıtayca, davacı olarak mirastan çıkarılan mirasçı; davalı olaraksa bütün mirasçılara karşı açılması aranmaktadır. Ölen bir kişiye karşı dava açmak düşünülemeyeceğinden mantıklı olan bu yoldur.

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında yetkili mahkeme ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesidir. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Mirasçılıktan Çıkarmada Vasiyetnameye Ne Yazılmalıdır?

Mirasçılıktan çıkarmada vasiyetnamenin ve mirastan çıkarmanın geçerli olabilmesi için vasiyetnameye mirasçılıktan çıkarma sebebinin vasiyetnamede gösterilmesi gerekir. Aksi takdirde mirastan uzaklaştırılan kişi tenkis davası açarak saklı payını alabilir. Bu sebeplerin ne olduğunu aşağıda açıklayacağız.  Ancak mirastan çıkarmada vasiyetnameye genel olarak ‘’bana karşı suç işledi’’ ‘’hastalığımda bana bakmadı’’ gibi somut şekilde bir yazım olmalıdır.

Mirasçılıktan Çıkarma ve Altsoya Etkisi Üzerine Yargıtay Kararı:

‘’…Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi miras bırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan ( ıskat edilen ) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.

TMK’nın 512/3. maddesinde “Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur” düzenlemesine yer verilmiştir.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasçılıktan çıkarma ( ıskat ) sebeplerinin varlığı, davalılar ( ıskattan yararlananlar ) tarafından kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, TMK’nın 512/3. maddesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, davacı mirasçının saklı payları dışında ( mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında ) yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir…’’ (YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2015/5400 K. 2015/3549 T. 31.3.2015)