Muvazaa Sebebiyle Tapu İptali Davası konusundan evvel Muvazaanın tanımının yapılması gerekmektedir.Muvazaanın unsurları ve oluşumundaki duruma göre dava çeşidinin belirlenmesi söz konusu olacaktır.
Anlaşma yapan kişilerin 3. kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerini yansıtmayan ve kendi aralarında geçersiz olması amacıyla yapılan danışıklı işlemlerine muvazaa denir. Muvazaalı işlemlere halk arasında danışıklı işlem ya da hileli işlem de denilmektedir. Muvazaa genel olarak ikiye ayrılır. Bunlar nisbi muvazaa ve mutlak muvazaadır. Nisbi muvazaa tarafların gerçek sözleşmeyi gizleme amacıyla başka bir sözleşmenin yapılmış gibi gösterilmesidir. Mutlak muvazaa ise 3. kişileri aldatma amacı ile gerçekte var olmayan ve tarafları bağlamaması konusunda anlaşılan işlemlerdir.
Muvazaanın 3 unsuru vardır;
Tapuya tescilde dayanılan sebebin geçerli olması gerekir. Muvazaa nedeniyle geçersiz olan bir sözleşmeye dayanılarak tapuda yapılan tesciller yolsuz tescil olacaktır. Muvazaalı işlem sebebiyle yolsuz olan tescilinin sonucunda tapunun iptal edilmesi gerekir. Muvazaalı işlem tapu iptali ve tescili davasında kanıtlandığında yolsuz tescil de iptal edilir. Yani muvazaalı anlaşma ile yapılan tapu tescilleri dava kararıyla iptal edilebilir.
Muvazaalı anlaşmalar sonucunda kişilerin hakları zedelenebilir. Muvazaalı anlaşmalar sebebiyle hak kaybına uğradığını iddia eden kişiler muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açabilir. Muris muvazaası denen durumda ise her mirasçı muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açabilir. Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açmak isteyen kişilerin bu alanda deneyimli bir avukattan destek alması tavsiye edilir.
Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açmak için belli şartların yerine gelmesi gerekir. Öncelikle tapu tescilinin dayandığı sözleşme muvazaalı yani hileli, danışıklı olmalıdır. Muvazaalı anlaşmanın konusu olan şey tapuya tescil edilmiş olmalıdır. Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açacak kişi muvazaalı anlaşma nedeniyle hak kaybına uğramış olmalıdır.
Borçlu kişinin alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla yaptığı muvazaalı işlemlerin iptali istenebilir. Örneğin; borçlu alacaklılarından mal kaçırmak için malvarlığını bir başkasına bağışlamış gibi gösterir, fakat aslında bu malı bağışlamadığı konusunda o kişiyle anlaştıysa tasarrufun iptali davası gündeme gelir. Alacaklılara zarar vermek amacıyla muvazaalı işlem yapan borçluya karşı elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tasarrufun iptali davası açabilir. Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasında çözüme daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmak için Farah Hukuk’un tecrübeli kadrosuyla iletişime geçebilirsiniz.
Muvazaa sebebiyle açılan tapu iptal davası ile tasarrufun iptali davası birbirleriyle karıştırılmaya müsait kavramlardır. Fakat bu iki dava farklı durumlarda, farklı şartlar altında açılmaktadır. Öncelikle tapu iptal davası ile tasarrufun iptali davası nitelik olarak farklıdır. Tapu iptal davası nitelik olarak ayni bir dava iken, tasarrufun iptali davası şahsi dava niteliğindedir. Diğer bir farklılık ise tapu iptali davasında muvazaa nedeniyle işlemin hiç yapılmamış sayılması istenirken, tasarrufun iptali davalarında muvazaalı işlemin alacaklı açısından geçersiz sayılması istenir. Aralarındaki son fark ise dava açılma sürelerinde ortaya çıkmaktadır. Tapu iptal davası her zaman açılabilirken tasarrufun iptali davası muvazaalı işlemin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Bu ayrımlar teknik konular olduğu için net bilgi edinmek ve hangi davanın açılması gerektiğini öğrenmek için hukuk bürosuna başvurmak tavsiye edilir.
Muvazaalı satışın varlığını iddia eden kişi bunu ispat etmek durumundadır. Eğer muvazaalı anlaşmayı yapan taraflardan biri diğerine karşı muvazaayı ispat etmek istiyorsa yazılı bir delil getirmelidir. Muvazaalı anlaşmayı yapan taraflar dışında 3. bir kişi muvazaayı kanıtlamak istiyorsa bunu her türlü delile dayanarak ispat edebilir. 3. kişinin muvazaanın varlığını ispat etmesi zor olduğu için böyle bir delil serbestliği getirilmiştir. Tanık, belge vb. her türlü ispat aracı ispat etmede kullanılabilir. Muvazaanın ispatı bu tip davalarda hayati önem taşımaktadır. Hangi delillerin daha faydalı olacağı, ne gibi imkanların kullanılabileceği konularında hukuki danışmanlıktan faydalanmak yararlı olacaktır.
Tarafların iddia ettiği muvazaa herkese karşı ileri sürülebilir. Fakat muvazaaya karşı iyiniyet korunur. Muvazaalı sözleşme sonucunda mal kendisine geçen kişi emin sıfatıyla zilyet durumundadır. Bu kişiden malı alan 3. kişi iyiniyetli ise muvazaa ona karşı ileri sürülemez, kazanımı korunur. İyiniyetli 3. kişi yazılı borç ikrarına dayanarak muvazaalı alacağını kazandıysa ona karşı da muvazaa ileri sürülemez. Bir diğer durumda muvazaalı sözleşme ile taşınmazın yani ev, arsa gibi sabit yapıların devredilmiş olmasıdır. Taşınmazların devri tapu sicilinde gösterilir ve tapu sicilinde yer alan kayıtlara güven korunur. İyiniyetli 3. kişi muvazaalı sözleşme ile devredilmiş bir taşınmaz üzerinde tapu siciline güvenerek hak tesis ederse bu hakkı korunur.
Muvazaaya dayanarak açılacak olan tapu iptal davası her zaman açılabilir. Belli bir zamanaşımı süresi yoktur.
Muvazaa sebebi ile açılan tapu iptal davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.