Neden Kadın Filozof Yok?

“Neden kadın filozof yok?” sorusu yanlış sorulmuş bir soru, çünkü pek çok kadın filozof var ama biz bilmiyoruz. Asıl sormamız gereken soru ise şu:  “Neden kadın filozofları tanımıyoruz?”

İsimsiz Filozoflar

Krotonlu Theano, Aspasia, Hypatia, Margaret Cavendish, Anne Finch Conway… Bu isimleri hiç duydunuz mu?

Felsefe denince akla hemen Antik Yunan gelir; Sokrates, Platon, Aristoteles, hiç yabancı olmadığımız isimler değil mi? Fakat bir disiplin olarak felsefenin kurucusu, ünlü geometri teoremiyle tanıdığımız Pisagor’dur. Pisagor’u biliriz ama felsefe, matematik ve tıpla ilgilenen eşi Krotonlu Theano ’nun adını bile duymamışızdır. Theano “Altın Kesit” denilen matematik teoreminin sahibidir. Sokrates dünyaca ünlüdür, ama onun öğretmeni Aspasia bilinmez. Plotinus ehlinin malumudur, fakat onun kurduğu Platoncu okulun başında bulunan ve isteyen herkese bütün bilgi alanlarında ders veren Hypatia sadece bazı felsefe öğrencilerinin duyduğu bir isimdir. Descartes herkesin malumudur, ama onun ruh-madde ayrımına karşı çıkan Margaret Cavendish ve Anne Finch Conway ’i kimseler duymamıştır. Kant da en meşhur filozoflardandır ama onun ünlü Aydınlanma Nedir? metninde aydınlanmanın sloganı olarak koyduğu “Kendi bilme yetini kullanma cesaretini göster!” ilkesini Kant daha doğmandan önce savunan ve bu ilkeye göre yaşayan Markiz Emilie du Chatalet hiç de meşhur değildir. Aydınlanma filozoflarından John Stuart Mill epey ünlüdür ama en meşhur eserlerini birlikte yazdığı eşi Harriet Hardy Taylor-Mill pek de ünlü değildir. (Liste son derece uzun, ilgilenenler Ingeborg Gleichauf’un Kadın Filozoflar Tarihi isimli eserine bakabilirler.)

Felsefede durum böyle, peki ya bilimde?

Marie Curie

Marie Curie ve Einstein’ın Karısı

Marie Curie’yi çoğunuz tanırsınız, Nobel Ödülü alan ilk kadın ve iki Nobel’i birden alan ilk insan. Peki, insanlık tarihi boyunca kadınların adı duyulmazken biz Curie’yi nasıl tanıyoruz dersiniz?

Curie çok şanslı bir kadındı, çünkü yüksek ahlaklı bir kocası vardı. Birlikte yaptıkları çalışmalar için Nobel Ödülü’ne aday gösterilmek istediklerinde kurul Marie’nin adına ödül vermeyi reddetti. Nedenini tahmin edebilirsiniz; kadın olduğu için. Kocası Piere ne yaptı dersiniz? Pekala “Tamam” deyip ödülü kendi adına alabilirdi ama o erdemli bir erkekti ve ödülü reddetti. Bunun üzerine mecbur kalan kurul üyeleri Marie’nin de adını Nobel için yazmayı kabul etti. Sonuç itibariyle Marie, Piere’in insanlığı sayesinde Nobel heyetinin zulmünden kurtulabildi.

Albert Einstein’in karısı başta Genel Görelilik Kuramı ve Fotoelektrik Etki olmak üzere pek çok konuda Albert ile beraber çalışan dahi bir fizikçi ve matematikçiydi . Ama Nobel Ödülü’nü Albert tek başına aldı.

Ne var ki Einstein’ın karısı, Marie kadar şanslı değildi. Sahi adını biliyor musunuz Einstein’ın karısının? Oysa o, başta Genel Görelilik Kuramı ve Fotoelektrik Etki olmak üzere pek çok alanda Albert ile beraber çalışan dahi bir fizikçi ve matematikçiydi. Kocasıyla birlikte fizik okumuşlardı ve çözemediği matematik problemlerinde kocasının imdadına o yetişirdi. Fakat maalesef Albert, Piere gibi değildi, boşandığı karısının emeklerini reddetti.

Einstein ve eşi Mileva Maric, 1900

“Ben Alırım İkimizin Yerine!”

Albert, Nobel Ödülü’nü tek başına aldı. Ama eski karısı onu, fizik alanındaki çalışmalarını beraber yaptıklarıyla ilgili yazışmalarını yayınlamakla tehdit edince (Albert bir mektubunda “İkimiz birlikte göreli hareket üzerine çalışmamızı muzaffer bir sonuca götürdüğümüzde ne kadar mutlu ve gururlu olacağım!” diyordu) Albert aldığı Nobel Ödülü’nün parasını ona vermek zorunda kaldı. Nobel’in parası karısına gitse de Nobel’in kendisi, getirdiği tüm şan ve şöhretle beraber, Albert’e kalmıştı.

İki Kadın Arasındaki Fark Ne?

İşte Marie Curie ile Einstein’ın karısının arasındaki fark, civarlarında bulunan erkeklerin ahlakî seviyeleriydi. Sanırım artık “Neden kadın filozofları tanımıyoruz?” sorusunun yanıtını biliyorsunuz. “Neden kadın bilim insanı yok?” yanlış sorusunun yanıtını da…

Bu arada kadının adı neydi, bilen var mı?

Not: Türkiye Kadın Felsefeciler Topluluğu’nun (SWIP-TR) 2019’da düzenlediği 2. Uluslararası Kadın Felsefeciler Kongresi’ndeki sunumuyla, bu isimsiz kadından haberdar olmamı sağlayan değerli fizikçi Serena Nur Erkızan’a teşekkürlerimle.

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazı sizin için geliyor: Orta Doğu Nerenin Doğusu