Neden yeni bir Saik Ve Tüsaf

NEDEN YENİ BİR SAİK VE TÜSAF YÖNETİMİ   22.10.2012 Turusan Bağcı

4 yıl geride kaldı, 1- Fiziki şart acentenin aynı yerde başka iş yasağı

2- Sigorta acenteleri başka işle uğraşmaz, başka işle uğraşanlar büyük sermayedarlar acentelik yapabilir çalışmaları

3- Her banka şubesinde en az bir teknik personel bulunması zorunluluğu, her banka şubesinin acente rakibi olmasına katkı

4- Acenteler arası işbirliği yasağı, bir şirkete mahkum olunmasının sağlanması

5- Muvafakat zorunluluğu, başka şirketin acentesinin olunmasının yolunun kesilmesi

6- Sigorta şirketlerinin direkt satış örgütlerinin güçlenmesi karşısında sessiz kalınması

7- İnternet satışının hızla artması ve yükselmesi karşısında hiç bir acente lehine çalışma yapılmamış olması

8- Acente portföy mülkiyeti hakları karşısında sessiz kalınması

9- SİGORTA ACENTELERİ KOMİSYONUNUN İNDİRİLMESİ/SIFIRLANMASI karşısında sessiz kalınması

10- ZARARDAN ACENTELERİN SORUMLU TUTULARAK ACENTELİKLERİN KAPATILMASI KARŞISINDA HİÇ BİR ŞEY YAPILMAMASI

11- Kooperatif, Vakıf, Dernek, Oda, Birlik, Türk Telekom, market v.b gibi başka işle uğraşanların acente olması karşısında hiç bir şey yapılmaması

12- Acente yönetmeliğinde alternatif kanalların güçlenmesi ve yaygınlaşması karşısında bir şey yapılmadan beklenmesi…..

Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Alternatif kanalların ve sigorta şirketlerinin STK’larında görev alan kişiler bu güne kadar çok iyi çalıştılar. Şimdi biz de aynı bu güçle bunların karşısında çalışacak SİGORTA ACENTELERİ İCRA KOMİTESİ ve TÜRKİYE SİGORTA ACENTELERİ FEDERASYONUNU oluşturmak istiyoruz.

Bunun için bizler;

1- SAİK’te başarılı olamamış kişilerin, hatta tüm SAİK listesinin istisnasız hepsinin değiştirilmesini istiyoruz.

2- Artık lider döneminin bitmesini, sigortacıların mesleki olarak vizyon ve gelişim sağlayacak sorunları kavgayla/tartışmayla değil, projelerle ileriye götürecek, uyumlu çalışacak kadroları istiyoruz.

3- Kaybedecek bir 4 yılımızın daha olmadığını, bu dönemin iyi değerlendirilmemesi halinde mesleki olarak çok zor yılların bizi beklediğini düşünüyoruz.

4- Bu kişilerin meselesi değil, bundan vazgeçip ‘milli takım gibi bir sektör meclisi ve devamında da SAİK’i nasıl oluşturabileceğiz?’ onu tartışalım istiyoruz.

5- STK’lar siyasi kuruluşlar değil, mesleki kuruluşlardır. Ancak siyasiler gibi samimiyetsizce yalan ve dayanağı olmayan konuşma ve söylemleri maksatlı ve doğru buluyoruz.

Yalnızca bunları savunalım. Gerisi zaten emin olun gelecektir. Artık dirayetli temsilcilere ihtiyacımız var. Eleştirmek değil, tam da bu konuda iş birliği yapma günüdür.

Bizler şimdiden başarılı olmuş bir mücadele içerisine girdik. Bakınız, TÜSAF sorunları yanında 4 yıldan sonra herkes derneklerin önemini anladı. Sorunlara ilgi arttı. Komisyon mücadelemize ve tepkimize kulak asılır oldu. Hazine uyarıda bulunmak zorunda kaldı. SAİK üyeliği için garanti yer olmadığı görüldü. ‘Saik’i ben belirlerim’ diyenler şimdi ilk kez sizleri de ikna etmek zorunda olduğunu anladı. Çalışmayan SAİK bile çalışmanın yollarını arar oldu. Kalan 6 ayda eminim daha çok şey yapmak için canla başla mücadele edilecektir. Bazı şeyler hayra da vesile olacaktır. Bir gün, bizlerin bu düzeni değiştirmeye gücümüz yeter yada yetmez , ama birileri vardı “ bu düzen yanlış ” demişlerdi, meslek bitiyor demişlerdi ve önemli mücadele içerisine girmişlerdi denecektir. Koltuk merakında olsaydık, TÜSAF’taki görevlerimizden istifa etmez, bize tepsiyle sunulan SAİK’e de girmiş olurduk. Şimdiden görebiliyoruz, aynı kişiler tarafından planlanan SAİK Yönetim Kurulunun bugünkü SAİK’ten bir farkı olmayacak ve yine başarısız olacaktır. Başarısız olacak hiçbir yapı, düzen ve düzeneğin içerisinde olmayacağız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siz de mesleğiniz için olmayın!

Yapamadıkları, yapamayacaklarının kanıtı olmuştu, yeniden olmamalıdır. Bir 4 yılımız daha yok!

Saygılarımla,

Turusan Bağcı