Beyin gelişiminin en aktif olduğu ve bilginin en kalıcı dönem olarak bilinen okul öncesi dönemde 2. Dil öğrenmenin faydası da büyüktür. Yapılan farklı araştırmalara baktığımızda çift dil eğitimi almış olan çocuklar bilişsel gelişim süreci yaşıtlarına göre daha üst seviyelerdedir. Erken çocukluk dediğimiz 0-6 yaş dönemi çocukların nöronları kendini geliştirmeye başlar. Bu dönemde 2.dil eğitimi almış çocuklar akranlarından çok daha fazla gelişmiş nöron bağlantısına sahip oldukları gözlemlenmektedir. Yabancı dil öğrenen çocuklar kültürel açıdan da zenginlik kazanmaktadırlar. Erken yaşta 2.dil öğrenen çocuk bu yaşlardan itibaren farklı kültürleri tanıma ve kendi kültürüyle kıyaslama bilincini de erken keşfediyor. Bu da onlara daha açık görüşlü olabilme ve farklı kültürlere olan saygısını arttırıyor.
Çocuklarda yeni ve farklı bir dil öğrenmek için 2 ila 7 yaş aralığı çok önemli ve verimlidir. Çünkü aslında çocuklar 6-7 yaş dönemi öncesi öğrenmeyi değil edinme dediğimiz evreden geçmektedir. 2 yaş çocuğun artık anadilini konuşmaya başladığı zaman olarak gösterilmektedir. Fakat hepimiz biliyoruz ki çocuğun o dili konuşabilmesi için o dile maruz kalması gerekir. Bu yüzden çocuklardaki yabancı dil öğrenmenin de tıpkı anadil gibi 0-3 yaş aralığında başlatmak sonuçsuz olmayacaktır. Çocuk 2 yaşında öğrendiklerini ifade etmeye başlasa bile 0-3 arası dönem öğrendikleri belleğe yerleşmektedir. Aynı anda 2 dil öğrenen çocukların ileride kafa karışıklığı yaşayacağını düşünen ebeveynler de olacaktır fakat araştırmalara göre birden fazla dil öğrenen çocukların öğrenme süreleri kısalıyor hatta verimlilikleri artıyor.
Tıpkı ana dilin öğrenilmesi gibi aslında anne karnında başlayabilirsiniz. Hamilelik sürecinde anne ve çevresinde aktif yabancı dil konuşuluyorsa bebekte dile aşinalık oluşmaktadır. Aşinalığın öğrenmeye dönüşmesini istiyorsak doğumdan sonra da çocuğun bizzat yabancı dile maruz kalması oldukça önemlidir.
Olabildiğince erken başlamak çocuğun dil gelişimi açısından önemli bir unsurdur.
– Çocuğunuza sorumluluk vermekten kaçınmayın. Çocuklar okul öncesi dönemde büyüklerin hatalarını düzeltmeyi severler. Dil konusunda da çocuğunuza sorumluluk verin mesela dil dedektifi olmasını söyleyin ve kendiniz hatalı kelime kullandığınızda kendisi verilen sorumluluktan dolayı uyaracaktır.
– Öğretmek istediğiniz dili anadil olarak konuşan arkadaşlarınız veya çevrenizle daha bol vakit geçirin.
– Son olarak da Bazı çocukların çok ama çok hoşuna giden bir diğer uygulama da çocuğunuza aranızda ‘gizli bir dil’ olduğunu ve bu dili çok fazla insanın anlamadığını, böylece kimsenin anlamasını istemediğiniz şeyleri bu dilde konuşabileceğinizi söylemektir. Çocuklar böyle bir avantajlarının olduğunun büyüdükçe zaten daha da farkına varırlar. Bunu bu şekilde bir oyuna çevirmek daha çok dikkatlerini çekecektir
Erken yaşta öğrenilen 2. Dilin daha hızlı ve kalıcı olduğunu araştırmalar sonucunda görmekteyiz. Erken yaşta öğrenilen yabancı dil çocuğa çok fazla olumlu etkide bulunmaktadır. Öncelikle çocuk 2.dil bilerek ve yabancı birisiyle iletişim kurmanın getirdiği özgüvenle artış yaşar özgüveni artan çocuk kendini diğer insanlara ifade etme konusunda da daha rahattır.
Yeni dil öğrenen kişilerin hafızayı da güçlendirdiği uzmanlar tarafından bilinmektedir. Yapılan araştırmalar, insanların en yüksek öğrenme potansiyeli olarak gördükleri süreç olarak okul öncesi dönemi işaret ediyorlar .
Özellikle 0-3 yaş grubunda çocukların ‘ bilinçsiz emici zihin ’ yapısına, 3-6 yaş arasındaysa ‘bilinçli emici zihin’ yapısına sahip olduklarını araştırma sonuçları bildirmiştir. Bu dönemde çocuklar duydukları ve gördükleri her şeyi bilinçsizce kaydetmektedirler. Bu yüzden bu dönemde öğrenilen dilin ileriki yaşamlarına katkısı büyük olacaktır.