Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali Davası, ölüme bağlı tasarrufları kanun gereği kendiliğinden hükümsüz kılan haller dışında hükümsüz kılmanın yollarından biridir. Kanunda gösterilen bazı sebeplerin varlığı halinde gerekli şartlar da sağlanırsa ölüme bağlı tasarrufların iptal edilebilmesi de mümkündür. Bu makalemizde sadece ölüme bağlı tasarrufların iptalini inceleyeceği ama ölüme bağlı tasarrufların özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilmek için ‘’Ölüme Bağlı Tasarrufların Özellikleri ve Şartları’’ başlıklı makalemize de bakabilirsiniz.
Ölüme bağlı tasarrufların iptali için birtakım sebeplerin varlığı aranmaktadır. Bu sebepler: Ehliyetsizlik, irade bozuklukları, içeriğin hukuka ve ahlaka aykırı olması ve şekil eksiklikleridir.
Ölüme bağlı tasarruftan dönülmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır. Artık mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçılar bu bahsettiğimiz şekilde dava açamazlar. Onların irade bozukluğuna dayanarak dava açabilmeleri için ya mirasbırakanın sağlığında hata, hileyi öğrenmemiş ya da korkutma ve zorlamanın etkisinden kurtulmamış olması gerekir. Bir ihtimal de mirasbırakanın durumu öğrenmiş yada etkiden kurtulmuş olmasına rağmen daha bir yıl dolmadan ölmüş olması gerekir. Bu süreleri kaçırmamak için böyle bir durumda hemen avukatınızla irtibata geçerek yasal süreci başlatmanızı tavsiye ediyoruz.
Ölüme bağlı tasarrufun hukuka ve ahlaka aykırılığından söz edebilmek için sadece ölüme bağlı tasarrufla güdülen amaç değil, ölüme bağlı tasarrufun kendisinin de ahlaka aykırı olması gerekir. İşte böyle bir durum söz konusu ise ölüme bağlı tasarrufun iptal edilebilmesi için başka bir sebep daha doğmuş olacaktır.
Ölüme bağlı tasarruflarda şekil kurallarına uyulmaması iptal edilebilirlik sonucunu doğurur. Bu sebeple ölüme bağlı tasarruf bütün halinde iptal edilebilir. Sadece şu istisnayı belirtelim ki
iptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir.
Ölüme bağlı tasarrufun iptali davası yukarıda saydığımız sebeplerin biri ile sakat olan ölüme bağlı tasarrufun iptal edilebilmesi için açılan davadır. Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasıyla geriye etkili olarak ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilir. Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir.
Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasının davacı tarafı, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısıdır. Yargıtay ise bu davanın bütün mirasçılar tarafından açılması gerektiğini benimser çünkü ölüme bağlı tasarrufta bütün mirasçıların menfaati olduğu düşünülmektedir. Davalı ise iptali istenen ölüme bağlı tasarrufla ‘’davacı aleyhine’’ mirastan menfaat elde eden kişidir. Bu kişi atanan mirasçı,vasiyet alacaklısı vs. olabilir.
Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasının açılmasında süre, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı 10 yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı 20 yıl geçmekle düşer.
Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasında yetkili mahkeme ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesidir. Ölüme bağlı tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
‘’…Vasiyetnamenin iptali sebepleri T.M.K.nun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı, bu maddelerde düzenlenen iptal nedenleri hakkında bir delil sunmamıştır. Saklı payın ihlali vasiyetnamenin iptali nedenleri arasında bulunmamaktadır. Koşulların varlığı halinde tenkis davasına konu olabilir…’’ (YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2011/15568 K. 2011/15358 T. 13.10.2011)
‘’…TMK.nun 595 maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar.
Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır…’’ (YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2015/1032 K. 2015/2978 T. 25.2.2015)