Akdeniz Bölgesi’nin doğuda yer alan illerinden olan Osmaniye Milattan Önce 3000’li yıllara kadar uzanan köklü geçmişi ile bölgenin en önemli yerleşimleri arasındadır. En eski yerleşim yerlerinden biri olan şehre “Kaleler Şehri” adı verilse de hamamları, tarihi mekanları ve doğal güzellikleri ile her göreni kendine hayran bırakır. Tabii Akdeniz-Doğu mutfağının en güzide lezzetlerinin Osmaniye’den çıkması da burayı bir lezzet durağı haline getirir. “Osmaniye’nin güzellikleri nelerdir?” sorusunun cevabını merak ediyorsanız, siz de detaylara göz atabilirsiniz.
Osmaniye köklü tarihine eşlik eden Akdeniz lezzetleri ile hem gezmesi hem de yemek yemesi keyifli bir şehirdir. Bölgede tarım faaliyetleri sürdürüldüğü için birçok lezzet el emeği ile hazırlanan doğal ürünlerden hazırlanır. Etli yemekler de Osmaniye’nin vazgeçilmezleri arasındadır. Osmaniye’de yemek yenilecek yerler ve denemeniz gereken lezzetler şunlardır:
“Osmaniye tarihi ve doğal güzellikleri nelerdir?” sorusunu soruyorsanız alacağınız birçok cevap ile kendinize gezi rotası çıkarabilirsiniz. Ama öncelikle aşağıdaki konumlara uğramayı unutmayın.
Şehir merkezinin kuzeyinde yaklaşık 41 kilometre uzakta olan milli parka ulaşmak için özel araca ihtiyacınız olur. Yaklaşık 7891 hektarlık alana yayılan milli park bu ünvanı 1958 yılında kazanmıştır. Florası ile kendine hayran bırakan milli park ayrıca birçok etkinlik yapabileceğiniz bir alandır. Kamp yaparak Osmaniye’de konaklamak istiyorsanız tercih edebileceğiniz lokasyonlar arasındadır. Milli parka giriş ücreti her yıl değişir.
Osmaniye’nin tarihi ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinmek için uğrayacağınız ilk lokasyon burası olmalıdır. Kent müzesinde şehre dair birçok tarihi ve kültürel detayı öğrendikten sonra gezinizi yaparsanız daha verimli bir seyahat geçirebilirsiniz. 1962 yılında Selçuklu mimarisine göre yenilenen ve müzeye dönüştürülen bina içerisinde şehrin tarih, sanat, siyaset, savaş dönemleri ve tarımı gibi birçok konu hakkında bilgi edinebilirsiniz. Arasta çarşısı ve Diorama gibi birçok farklı bölümde gezerken şehir hakkında fikir edinebilirsiniz.
Osmaniye gezisine başlamadan ya da seyahat sonunda rahatlamak için meşhur kaplıcalara gidebilirsiniz. Osmaniye Düziçi ilçesi Yeşildere köyündeki kaplıcada şifalı sular içinde huzur bulabilirsiniz. Sinir hastalıkları, kadın hastalıkları ve ağrılar için tedavi edici olduğu söylenen kaplıca sularında rahatlarken tesis özelliklerinden faydalanabilirsiniz.
Disneyland’ı hiç görme fırsatınız olmadıysa üzülmeyin. Osmaniye’nin Masal Park’ı tam da bunu için var. 2018 yılında açılan tematik park 35 bin metrekarelik geniş bir alan üzerine kuruludur. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsil eden ve buralara özgü sembollerle tasarlanan park içerisinde dolaşırken keyifli vakit geçirebilirsiniz. Parkta Boğaz Gezintisi, Hezarfen Kulesi, Hızlı Taka, Kapadokya Masalı, Nuh’un Gemisi, Pamukkale Su Macerası ve Peri Bacaları gibi birçok bölüm vardır.
Osmaniye yaylaları ve şelaleleri piknik yapmak için en güzel mesire yerleri olur. Osmaniye yaylalarında temiz havanın tadını çıkarırken gündüz ve gece sıcaklık farkını da göz önüne alarak hırka bulundurmayı unutmayın.
Osmaniye merkeze bağlı Küllü köyü Zorkun yaylası şehre 28 kilometre uzaklıkta, 1650 metre rakımda yer alır. Bitki örtüsü ve çevresini kaplayan ağaçları ile bölge halkından piknikçilerin ve kamp yapmak isteyen doğa severlerin uğrak noktasıdır.
Kadirli ilçesine bağlı Maksutoğlu yaylası merkeze 45 kilometre mesafededir. Yazın merkeze göre daha serin olması nedeniyle piknik yapmak ve serinlemek için sıklıkla tercih edilen yaylada yeme – içme, konaklama hizmeti veren işletmeler de vardır.
Osmaniye Hasanbeyli ilçesinde 4 kilometre, şehre 39 kilometre mesafedeki yayla piknik için sıklıkla tercih edilen bir yerdir. Bölgenin en eski yaylalarından biri olmasına rağmen içinde kır kahvesi ve bakkal gibi imkanlar da vardır.
Osmaniye sulu piknik yerleri denilince akla şüphesiz ilk olarak şelaleler gelir. Özellikle yaz sıcağında bunaltıcı Osmaniye havasından kaçmak isteyenler şelalelerde piknik yapmayı tercih eder.
Osmaniye merkeze bağlı Karacalar köyü Karaçay şelalesi şehre yaklaşık 24 kilometre uzaklıktadır. 30 metre yükseklikten dökülen şelale suları beyaz köpükler eşliğinde eşsiz bir manzara sunarken çevresini kaplayan ormanların eşsiz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Düziçi ilçesinde yer alan ve merkeze yaklaşık 34 kilometre mesafedeki Berke Barajı 1999 senesinden beri çevredeki halkın uğrak noktasıdır. Dünyanın en yüksek 16. Barajı olduğu için özel bir manzaraya sahiptir. Çevresinde dolaşmak ve piknik yapmak yöre halkının sevdiği aktiviteler arasındadır.
Düziçi Gökçayır köyündeki Sabun Şelalesi merkeze yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alır. Dört şelalenin bir araya gelmesiyle oluştuğu için Sabun çayı şelaleleri olarak da bilinir. Yaklaşık 10 metreden dökülen şelaleler nispeten alçak olsa da çevresindeki ağaçlar ve bitki örtüsü ile sevilen piknik yerlerindendir.
Osmaniye şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre mesafedeki Kırmıtlı Kuş Cenneti şehrin mutlaka görülmesi gereken yerleri arasındadır. Birbirinden farklı türlerde kuşların yaşadığı bölgeye ornitologlar ve turistler gözlem yapmak için mutlaka uğrar. Kuş gözlemi yaparken doğal alanlarında vakit geçirip piknik de yapabilirsiniz.
Osmaniye köklü tarihe sahip bir şehir olduğundan ziyaretiniz sırasında mutlaka bazı eserleri görmeniz gerekir. “Tarihi eser olarak Osmaniye’de ne var?” sorusuna çok kapsamlı bir yanıt verilebilir. Fakat tüm eserleri görmek için vakit ayırmanız zor olacağı için en önemlilerini ziyaret edebilirsiniz.
Milattan Önce 2000’li yılların Pers İmparatorluğu dönemine kadar dayanan bir geçmişe sahiptir. 1875 yılında keşfedilen antik kent bölgenin geçmiş tarihinin aydınlatılması için önemli bulgular sunar. Romalılar döneminde Hierapolis olarak anılan ve çevresine surlar eklenen antik kent uzun yıllar medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
bir zamanlar Romalılar tarafından manastır olarak inşa edilmiş, daha sonra kilise olarak hizmet vermiştir. Dulkadiroğulları beylik döneminde ise camiye çevrilerek minare ve mihrap bölümleri eklenmiştir. 1924 yılında tehlikeli olması nedeniyle ibadete kapatılan cami 2020 yılında restorasyon geçirerek tekrar kullanıma açılmıştır.
Milattan Önce 2000’li yıllarda inşa edildiğinde Çukurova’dan Suriye’ye uzanan yolu kontrol altında tutan önemli merkezler arasındaymış. Osmanlılar döneminde Kınık Kalesi olarak bilinen kalenin dışında Osmaniye’de Hemite Kalesi, Çardak Kalesi, Karafenk Kalesi ve Savranda Kalesi gibi birçok korunma ve kontrol maksatlı tarihi merkez bulunur.
Osmaniye’de birçok lokasyona ulaşım için özel araca ihtiyacınız olabilir. Yaylalar, mesire yerleri ve doğal güzellikleri ziyaret etmek istiyorsanız özellikle köylere ulaşım zor olabilir. Özgürce seyahat ederken rüzgarın da tadını çıkarmak istiyorsanız ulaşım sorununu Kanuni motosiklet modellerinden birini seçerek hemen ortadan kaldırabilirsiniz!