[vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Just in Time, şirketlerin üretim aşamasında gereksinim duydukları parçaların temininde stok maliyetini en aza indirgemeyi sağlamak üzere, zaman kriterlerine göre belirlenen, üretim türü Japon Kanban sisteminin türevlerinden olan bir envanter stratejisidir. Bu yöntem, istenilen özelliklerdeki ürünü istenilen zamanda istenilen miktarda üretmeye dayanır.
JIT diğer üretim sistemlerinden farklı olarak bilgi akışının sondan başa doğru ilerlediği bir sistemdir. Japonların kanban isimli kartlarıyla gerçekleştirdikleri bu sistem, zamanla dijitalleştirilerek, bugün kullanılan Kanban Kart haline getirilmiştir. Artan rekabet şartlarında maliyetleri minimize edebilmek üzere şirketlere kolaylıklar sağlayan bu strateji, özellikle otomotiv alanında büyük faydalar sağlar.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
JIT, tedarik zincirinde ürünün tam zamanında üretimini sağlar. Minimum miktarda kaynak kullanımı ile minimum zamanda, müşteri taleplerine verimli karşılığı en yük seviyede verme stratejisiyle oluşturulan bir üretim felsefesidir. Tedarik zincirinde ürünün tam zamanında üretim hattına girmesi, stok konusunda yaşanılabilecek olası problemleri indirger. Üretim sürecindeki bu tasarruf, israfın önlenmesini sağlar.
Nihai hedefin sıfır stok olduğu JIT stratejisinde, üretim verimliliğinin olabilecek en üst düzeyde ortaya koyulmasına çalışılır. Tüm bu faydalara ek olarak, daha az atık yaratan, daha çevre dostu bir üretime imkân tanır. Hem ürün hem de ürünle ilişkili süreçlerin sürekli iyileştirilmesine odaklanılır. Bu da JIT stratejisinin, çağımızın çağdaş üretim yaklaşımlarından biri olmasının temel nedenidir.
Bu metodun bunca avantajının yanı sıra bazı dezavantajları da bulunur. Tedarikçiden sürekli hammadde tedariki gerektirmesi nedeniyle, JIT otomotiv sektöründe bazı markalar tarafından uygulanmamaktadır. Doğru satış tahmini gerektiren JIT, sürekli müşteri talebini kaybetme riskini doğurur. Diğer yandan, arıza süresi potansiyeli bir başka risktir. Bir bileşen hasar alırsa veya kusurluysa, montaj hattındaki bir bozulma, üretimde genel bir aksamaya sebep olabilir, ekibin bu riske neden olmayacak bir takım çalışması (her markanın başarabileceği bir unsur değildir) sürdürmesi gerekir. Ayrıca, tedarikçiye yüksek bağımlılık gerektiren bir çalışma sistemidir, tek bir tedarikçiye güvenmek yerine çok sayıda tedarikçiyle işbirliği gerektirir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
JIT anlayışı, 1930’larda Kiichiro Toyoda tarafından Amerikan otomotiv endüstrisinden ayrışan bir “ihtiyaç duyulduğunda, doğru miktarda doğru parçaları üretme konsepti” olarak doğmuştur. 1950’li yıllarda Taiichi Ohno tarafından bir üretim sistemi olarak hayata geçirilmiştir.
JIT, Toyota için yalnızca zamanında teslim edilen üründen ibaret değildir. Bir stratejiden çok daha fazlası olarak görülen JIT, ürünün değerini artırmayan tüm unsurları israf olarak görmek anlamında bir felsefedir. İsrafa neden olmadan, takım çalışmasıyla gerçekleştirilen, minimum sarfiyat ile talep edilen zamanda ve miktarda arıza çıkarmadan çalışan otomotiv ürünleri yaratmak esastır. Talepteki dalgalanmayı karşılamak üzere, imalat akışı doğru yönetilmezse, stok maliyeti ve harcanan fazlalık işçilik israfa neden olur. Bu nedenle akışkan ve dengeli bir üretim tarzı olan JIT, Toyota’da çeşitli değerler ve ilkeler üzerinden arızaya neden olmayan mükemmel bir takım çalışmasıyla, mükemmel kalitede üretimin hedeflendiği bir iş felsefesi olarak benimsenir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]