Salgın devam ediyor ve çocuklar genellikle hala evdeler. Yaz aktiviteleri ya iptal edildi ya da planlar sallantıda, dolayısıyla çoğu çocuk kafa karışıklığı yaşıyor ve stres altında. Ebeveynlerin de stresli olması son derece doğal. Çocukların daha iyi hissetmesine yardımcı olmanın çeşitli yolları bulunuyor.
Maryam Jernigan-Noesi’nin 4 yaşındaki oğlu Carter, karantinanın ilk birkaç haftası oldukça heyecanlıydı. Evden çalışan ebeveynleri günün büyük kısmı onunla birlikteydiler ve bu durum ona bitmeyen bir hafta sonu gibi geliyordu. “Ama birkaç hafta sonra işler değişti”, diye aktarıyor annesi.
“Günlük rutinindeki giyinmek veya diş fırçalamak gibi işleri yerine getirirken çok yavaş davranmaya başladı, anne-babası olarak sınırlarımızı zorluyordu yani…” diye hatırlıyor.
Carter okula gidiyorken günde iki saatlik öğle uykusuna alışmıştı. Ancak şimdi evde uyumak istemiyordu. Akşamları da yatağa gitmesini sağlamak çok zordu. “Bazen yatağa giriyor ama uyumuyor, kıpır kıpır dönüp duruyordu,” diyor Jernigan-Noesi. Ebeveynlerine uykusu olmadığını ve uyuyamadığını söylüyordu.
Bir çocuk psikoloğu olan Jernigan-Noesi, çocukların duygusal olarak stres altında oldukları zaman erken çocukluk dönemi davranışlarına geri dönebildiklerinin farkında. Mesela tuvalet eğitimi olan çocuklar ufak kazalar sonucu yatağı ıslatabilirler. Başka çocuklar parmaklarını emmeye başlayabilirler. “Örneğin Carter, çok uzun zamandır sallanmamasına rağmen, küçükken onu emzirdiğim ve uyuması için salladığım sandalyede kucağıma uzanmak ve sallanmak istedi,” diye anlatıyor.
Jernigan-Noesi’nin bazı arkadaşları, 8, 9 ve hatta daha büyük yaştaki çocuklarının birden daha fazla ilgiye muhtaç hale geldiklerini; evde ebeveynlerini takip ettiklerini, banyo yaparken ya da diş fırçalarken yanlarında oturmalarını istediklerini aktarıyorlar. “Sanki hiçbir şeyi tek başlarına yapmak istemiyorlar ki bu hiç onların isteyeceği bir şey değil normalde,” diye anlatıyor. “Bu tür davranışlar yıllar önce geçirdikleri gelişim dönemlerine ait aslında.”
Travma ve rezilyans (esnek dayanıklılık) konularını çalışan psikolog Mary Alvord, içinde bulunduğumuz stresli zamanlarda çocukların da davranış değişimleri yaşayabileceklerini; aksileşebileceklerini, sinirlenebileceklerini ve hatta öfke nöbetleri geçirebileceklerini söylüyor. Anksiyetenin, özellikle de küçük çocuklarda karın ve baş ağrısına sebep olabileceğini ekliyor.
Alvord, ebeveynlerin asıl dikkat etmeleri gereken noktanın günlük rutinleri etkileyen davranış değişimleri olduğuna dikkat çekiyor. “Mesela yemek yemek, uyumak ve arkadaşlık ilişkileri gibi. Eğer ebeveynler günlük işleyişte bu tür büyük değişimler fark ederlerse bir terapiste danışmayı tercih edebilirler,” diyor Alvord. Evde uygulayabileceğiniz diğer yöntemler ise şunlar:
Sakinliği modelleyin
Peki ebeveynler ne yapmalı? Çocuğunuza yardım etmek için atabileceğiniz ilk adım kendi içinize bakmak…
Çünkü, çocuklar ve ergenler ebeveynlerindeki stres seviyesine sahip olma eğilimi gösteriyorlar. “Her zaman tam olarak ne olduğunu anlamayabilirler, ama gerilimi hissederler.” diyor Alvord. Yani siz ne kadar sakin olmayı başarırsanız çocuğunuz da o kadar güvende hisseder, diye ekliyor.
Sakin kalmak elbette her zaman en kolay seçenek değildir ve çaba ister. Kendi stres seviyenizi düzenlemek için küçük molalar verin.
“Rahatlamanız ve kişisel alana sahip olmanız için 10 dakikalığına banyoya gidip kapıyı kilitlemeniz anlamına gelebilir bu,” diye öneriyor. “Ya da gerginliğinizi üstünüzden atmak için yürüyüşe çıkabilirsiniz.”
İyi giden şeylere odaklanın
Yardımcı olacak bir yöntem daha: Çocuğunuzun endişeli tavırları yerine başka şeylere odaklanın, diyor Alvord. İyi giden şeylere dikkat çekin ve bunları pekiştirmeye çalışın.
“Gerçekten üzgün gözüküyorsun, ama bunu dile getirdin, sakin kaldın, ‘iç sesini’ kullandın ve ihtiyacın olan şeyi söylemeyi başardın,” gibi şeyler söylemeye çalışın. Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, çocuklara istediklerinin farkına varmayı ve bunu dile getirmekten çekinmemeyi öğretmenin çok önemli olduğunu belirtiyor Alvord.
Sakinleştirici alanlar yaratın
Bazı ebeveynler, çocuklarının daha iyi hissetmek istedikleri zamanlarda tek başlarına gidebilecekleri rahatlatıcı alanlar yaratmayı faydalı bulduklarını belirtiyorlar. Maryland’de yaşayan Barnet Pavao-Zuckerman’ın, Evelyn (10) ve Sagan (7) adlarında iki çocuğu var. Salgından kısa süre sonra, Evelyn odasında “Harry Potter pelerini, Portekiz bayrağı ve birkaç şeyin daha olduğu kendine ait rahat bir köşe” oluşturdu, diyor Pavao-Zuckerman. “Kaygılı veya üzgün hissettiğinde gidip o köşede oturuyor.”
Kedileri de Evelyn’in “kalesinde” onunla birlikte uyuyor. Pavao-Zuckerman normal şartlar altında, Evelyn’den temizlenmesi ve süpürülmesi için alanı boşaltmasını isteyeceklerini söylüyor. “Ancak şu anki şartlarımız dahilinde ona karışmıyoruz; kendini güvende hissettiği rahat bir alana ihtiyacı var ve bence bu, stres ve kaygıyla mücadele etmek için oldukça sağlıklı bir yol.”
Alvord da bu fikre katılıyor ve çözümün çoğu zaman bu kadar kolay olduğunu belirtiyor. “Çocuklar her zaman ağaç evler gibi kendilerine ait alanlarda bulunmayı ve güvende hissetmeyi sevmişlerdir,” diyor.
Çocukların arkadaşlık bağlarını destekleyin
Alvord, özellikle de ergenlik döneminde, çocukların arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin psikolojik gelişimleri açısından çok önemli olduğunu belirtiyor. “Arkadaşlarını mı kaybediyorlar yoksa yalnızca bağlantı kopukluğu mu yaşıyorlar?” diyor. “Fiziksel mesafemizi korumamız gerekse de sosyal bağımızı uzaktan devam ettirmemiz gerekiyor,” diyor Alvord.
Virüs yayılımını engellemek için gerekli tüm önlemleri alarak çocukların arkadaşlıklarını devam ettirmelerini sağlamak için birçok yol mevcut. Alvord ebeveynlere, çocuklarını görüntülü konuşma, mesajlaşma, arama ve sosyal medya gibi fiziksel mesafeyi koruyan online aktiviteler aracılığıyla arkadaşlık ilişkilerini korumaya teşvik etmelerini tavsiye ediyor.
“Çocukların aileleriye birlikte dışarıda oturduklarını ve sosyal mesafeyi koruyarak arkadaşlarıyla buluştuklarını fark ettim,” diyor. Aynı anda hem mesafeyi koruyup hem de grup aktivitelerinde bulunabilirler. Ve tabii birbirlerinden 2 metre uzakta olmadıkları sürece maske takmalılar. Alvord, yaşı daha büyük çocukların sosyal mesafeyi koruyarak yürüyüş yapabileceklerini ya da bisiklet sürebileceklerini, böylece hem egzersiz yapma hem de duygusal bağ kurma fırsatına sahip olacaklarını söylüyor.
Hobileri teşvik edin
Şu anda birçok şey kontrolümüz dışında gerçekleşiyor, bu nedenle Alvord “çocukların kontrol edebileceği” şeylere yönelmeyi öneriyor ebeveynlere. “Örneğin, nasıl vakit geçirecekleri, hangi hobilere ilgi duydukları ve hangilerinden hoşlandıkları, aileleriyle ve arkadaşlarıyla nasıl etkileşime geçecekleri ve hatta ‘güvende kalmak’ için neler yapabilecekleri gibi konularda onlara danışabiliriz.”
“Proaktif bir yönelim tercihimizdir,” diyor. “Çocuklarımızın kendilerini birer kurban gibi hissetmelerini istemeyiz.” Çocuklar daha fazla gitar çalmaya, yeni bir hobi öğrenmeye veya arkadaşlarıyla daha fazla konuşmaya teşvik edilebilirler.
Açık ve dürüst konuşmalar yapın
Amerikan Psikiyatri Birliği’nde çalışan psikiyatrist Joshua Morganstein, çocuklar üzüldüklerinde veya hayal kırıklığına uğradıklarında ebeveynlerin onlara verebileceği en iyi hediyenin zaman olduğunu söylüyor. “Onlarla oturun ve onlara söyleceklerini beklediğinizi ve dinlediğinizi göstermek için zaman tanıyın.” Bunun, çocuğa “beklemeye değer” olduğunu gösterdiğini ve neler yaşadığını anlamaya çalışacağınızı bilmesini sağladığını söylüyor.
Ve yaşları ne olursa olsun, çocuğunuzla konuşurken dürüst olun. “Bu, pandemi ile ilgili bir sorunun cevabını bilmediğinizi kabul etmek ve birlikte araştırmayı teklif etmek anlamına gelebilir. Bu, büyüdükçe geliştirmelerini isteyeceğiniz bir tutumu modeller,” diyor Alvord.
“Bir şeyleri uydurmalarını ve yaşadıkları endişeyi yaşamıyormuş gibi yapmalarını mı isterim? Ya da biraz bilgilenmelerini ve kendilerinden daha fazla bilgi sahibi olabilecek birine sormalarını mı isterim? Örneğin, güvenilir bir kaynağa,” diyor.
Geleceğe dair umut verici olun
Dürüst ve doğrudan olmak aslında çocuğunuza umutlu hissetmeyi öğretmenin bir yoludur. “Umut, her şey yolundaymış gibi davranmak değildir; işlerin çok zorlaşabileceğinin, ancak her şeye rağmen birey ve aile olarak gelişebileceğimizin ve değer verdiğimiz insanlarla bağlarımızı güçlendirmenin yollarını bulabileceğimizin farkında olmaktır.”
Bunları öğrenmenin “geleceğe daha umutla bakabilmeye” yardımcı olacağını söylüyor Alvord.
Çeviri: Zeynep Topal
Kaynak: https://www.npr.org/sections/health-shots/2020/07/11/864540377/kids-feel-pandemic-stress-too-heres-how-to-help-them-thrive?fbclid=IwAR39QBuACI14QBYVBd9q1c-En1_Z7zEZj5s-3vgbzx4CE31_-7fcydcVt8U