[vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Pazarlama iletişimindeki stratejik yönelimler tüketici davranışlarını etkilemeye ve tüketici davranışlarından etkilenerek boyutlanmaya ve çift yönlü biçimde evrilmeye devam edecek. Bu nedenle, ‘tüketici’ olarak anılan muhatabın tanımı da her devirde yeni anlamlar kazanacak. Bu çerçevede, klasik 4P anlayışının ya da 4A, 4Ç (son dönemde 4E) gibi formülize yaklaşımlar üzerine çalışılan çabaların bir yanda olduğu ve fakat asıl olanın her zaman ilişki yönetimi, insan odaklılığı olduğu; bunun da her daim çok yönlü, çok boyutlu iletişim anlayışını zorunlu kılacağı bir geleceğe ilerliyoruz.
Fiziksel dünyanın tamamen ortadan kalkması, elbette söz konusu değil. Bildiklerimizin üzerine artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik kanallarını entegre ederek, bu harmanı derinlemesine pazar analizlerine uygulayacağımız yeni temas noktalarının başka başka pencereler açacağı bir pazarlama dünyasına hazırlanıyoruz. Başka bir deyişle, her bir ‘sender’ın diğer ‘receiver’a ileteceği her iletiyi ne kadar doğru ve anlamlı açılandıracağı, yalnızca satış mantığında rasyonel analizler üzerine değil iletişim perspektifinden empatik görüler ve sezgiler ile birleştirilerek farklılaştırıldığında anlam kazanacak.
Kendi zamanının önde geleni olmakla yetinmeyerek; dijitalleşme, pazarlama ve iletişim yatırımlarının pırlanta değerinde olduğunu kavrayanlar, çağına göre ileriyi öngörerek odağını bu minvalde açılandıran işletmeler, önümüzdeki yılların kazananları olacak.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Verilerin korunmasında kişiselleştirilmiş seçenekler sunmak gibi çözümler de, müşterilere verileri üzerinde kontrol sağladığı hissini yaratır. Böylece mesaj bombardımanına rağmen, ulaştırılmak istenen mesajların diğerleri arasından sıyrılarak muhatabına ulaşması kolaylaşır. Bunun yanı sıra, verilerin transferi konusunda güvenli bir altyapı ve çözümler sistemiyle çalışılması ve buna yatırım yapılması da müşteriler veya tedarikçiler tarafında güveni pekiştirmeye yarar. Sistemleşmeye, otomasyona, EDI gibi çözümlerle ticari iletişimine değer veren ve buna yatırım yapacak vizyona sahip bir işletme, güvenilirliğini ve nihai olarak itibarını artırır.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
İster B2B veya B2C ister diğer iş modellerinde olsun, bir işletmenin ve ürünlerini/hizmetlerini satmak istediği muhatabının bakış açıları her zaman farklıdır. Pek çok değişkene bağlı, devingen bir yapısı olan marka ve müşteri ilişkisi, pazarlamanın gelişim sürecinde gün geçtikçe önemi daha da artan konuların başında gelir. Bu ilişkide, analitik verilere bağlamsal içgörüler ve empatik bir iletişim yaklaşımı ekleyebilmek, kuruluşların ve markaların müşterilere farklı bir perspektiften bakabilmesini sağlar.
Pazarlama iletişiminde empatik bir perspektifle müşteriyle özel ilişki kurmak; hedef odaklı pazarlama çalışmalarında yüksek performans getirmenin yanı sıra, geleceği öngörerek hazırlıklı olmayı da sağlar. Elbette, fütüristik bir perspektifle eyleme geçme ve geleceğe hazırlanma yolculuğu, her organizasyon için kendine has bir seyri beraberinde getirir. Aynı ölçüde her organizasyon için bu yolculuğun gerektirdikleri, stratejileri, mesajları ve her birinin doğuracağı sonuçlar da yine o yolculuğa özgü olur.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]