İçindekiler
1980’lerden bu yana, yazarlarımız metnin yapısını şekillendiren postmodernizmin bazı özelliklerinden ustaca yararlanmışlardır.
Geleneksel roman birçok bakımdan normatif bir mantıksal içeriğe sahiptir. Yazarlar objektif bir yaklaşımla yaklaştıkları konuyu net bir kişi, yer ve zaman çerçevesi içinde aktarırlar. Bu tür romanların okuyucuları şaşırtıcı değil. Postmodern bir romanda yazar öznel olarak gerçekliği yaratır ve kurmacayı dönüştürür. Postmodern yazarın kurgu ile yetinmeyip kurgu içinde kurgu yaratmasına metamodern denir. Yazar bunu yaparken romanının kurmaca olduğunu okuyucuya hissettirir veya doğrudan söyler.
Postmodernizm teriminin sözlük anlamı modern ötesidir. Evrensel olarak kabul edilmiş bir tarif yoktur. Klasik teorilerin tüm özellikleri postmodernizmde ortaya çıkmadı. Bu teoride gelişim, değişim, oluşum ve kuruluş devam etmektedir.
Postmodernizm, geleneğe karşı çıkmakla kalmaz, her türlü kurumu ve toplumsal oluşumu da eleştirir. Modernitenin yarattığı tahribat, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının yaydığı felaketler, inançların kötüye kullanılması vb. Sebepler, postmodernizmin doğuşunun önünü açar. Şehircilikten resme, matematikten siyaset anlayışına, devlet yönetiminden müziğe ve diğer sanat dallarına kadar pek çok farklı dalda karşımıza çıkan postmodern üsluplar, anlamayı zorlaştırmaktadır. Bu bölümde edebiyat alanındaki postmodern üslup ve bu üslupta ortaya çıkan kuramsal anlayışlar açıklanmaya çalışılacaktır.
Gelenekteki yerel, ulusal ve dinsel yaptırım ve sorumlulukların kabul edilemezliğine karşın, geleneğin tarihsel malzemesinin seçim ve tahrif edilerek kullanılması, bu malzemenin belirsiz kompozisyonlarla kaynaştırılması ve farklı zeminlere aktarılması, postmodernizmin belirgin özellikleri.
Büyüleyici unsur, imkansız bir durumun yaşanmış gibi aktarılması, fantezi unsurlarının kullanılmasıdır. Postmodern roman, kurmacayı gerçeklikle sentezleyerek okurla tanıştırır.
Tarihsel yönelim, postmodern romanın anlaşılmasında tarihsel bir olay, durum ve kişilerin kullanılmasıdır. Tarih eğitimsel bir bileşen olarak görülmez. Postmodern bir romanda tarih, yazarın kurgusunu oluşturmak için kullandığı arka plandır. Tarihin oluşumuna önemli bir katkısı olmayan kişi ve olaylar ele alınır. Bazen romandaki büyük tarihi şahsiyetler, sıradan hayatlarına yansır.
Postmodernizmde yazarın resmi, müziği, bilimi, siyaseti, dini vb. Edebi metnin alanında olmayan her şeyden yaptığı dolaylı alıntıya metinlerarasılık denir. Metinlerarasılık bir hatırlatıcıdır, özgün ve benzersizdir. Böylece tarihsel dönemlerde üretilen bilgi, söz ve fikirler doğrudan veya dolaylı olarak kurmaca esere eklenmektedir. Böylece yazar kendi kültürel donanımını da eserine katmış olur. Metinlerarasılık yazar merkezli bir özelliğe sahiptir. Yazar, çok az hayal gücüyle ya da çoğunlukla taklit, parodi ve ironi yöntemlerini kapsamlı bir şekilde anlayarak farklı alanlara ait metinlere metninde yer verir.
Pastiş, yazarın başka bir yazarın veya anlatı türünün dilini ve anlatım özelliklerini taklit etmesidir. Otobiyografi, otobiyografi, bilimsel metin, destan, peri masalı, halk masalı ve mit gibi edebi türlerin üslup unsurlarının ve sözlerinin postmodern kurmacada temel bir metinsel üslup olarak kabul edilmesidir. Pastişte taklit, metnin üslubuyla ilgilidir; Metnin konusu taklit edilmemiştir.
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası adlı romanında “Râviyân-ı Ahbâr, nâkilân-ısâr, muhaddisân-ı ruzigâr anlatıyor” gibi Türk halk masallarının girişinde kullanılan basmakalıp ifadeleri anlatımına ekler. “Bilim adamları, Kuila ve Debara halkı. Kainattan 7079 yıl sonra, Hz. ” Aşağıdaki gibi ifadeler, okuyucuyu bir romana değil, ilgili türün mistik dünyasına ve anlatısına çekmez.
Parodiler, belirli bir metin konusuna örnektir. Başka bir deyişle parodi, metinden yeni bir metin oluşturur. Bir bölümünü okuduğum Benim Adım Kırmızı romanının yazarı Orhan Pamuk, bu çalışmasında Umberto Eco’nun Gülün Adı romanını örnek almıştır. Orhan Pamuk, isim, konu, zaman ve mekan gibi ayrıntılar açısından Umberto Eco’nun romanını örnek almış ve kendi eserleriyle özgün ve yeni bir roman yaratmıştır.
İroni, başka bir eserle bağlantılı olarak mizahi bir kaliteyi amaçlar. Yazar, metnin biçimi ve içeriği, düzenleme teknikleri ile alay etmek veya okuyucuyu eğlendirmek için metni değiştirir. Böylece, aptalca ve eğlenceli yeni bir çalışmadan türemiştir.
Dadaizm ve Liberteryenizm gibi anarşist hareketler postmodernizme ilham veriyor. Postmodern sanatçıların ortak noktası, Darwinizm, modernizm, varoluşçuluk, Marksizm gibi sistemlerden yararlanarak her şeyi kaostan inşa etmektir.
Postmodernizm eski türleri kullanırken yeni edebi türler arar. Postmodern sanatçılar çoğunlukla romancı türe yönelirler. Romanda edebî türleri birleştirerek tektonik üslubu ve birkaç edebî türü tek bir türde birleştirmeye çalışan sanatçılar olağanüstü bir kabul görmektedir.
hayır:
fantazi, fantazi, fantazi, fantazi, fantazide oyun içinde oyun; edebi metinde tektonik üslup; Motivasyon, Arketipler, Çoklu Anlatıcı, Üstkurmaca Anlatıcı, Kolektif Bakış Açısı, Esnek Roman (Gevşek Dokulu) Kronolojik Bozulma Olay örgüsü, Karmaşa, Korelasyon, Yapıştırma, Yapısöküm, Üst üste binme, Cinsiyet Faktörü, Romantik İroni, Mizah, Benlik, Kendilik başlıkları gibi İç Mekanlar eser incelemelerinde varoluş ve yaşam sorununun açıklanması gereken yer postmodern teorilerin temel kavramlarıdır.
Diğer akımlar:
«Kelimeler yapı bakımından, isim cümleleri (isim cümleleri)»
[wpcin-random-posts]