THY’nin 2022 yılının ilk 9 ayında elde edilen kardan personele prim adı altında ödeme yapması takdir edilecek bir davranış olmakla beraber, emeği ile geçinen, pandemi döneminde şirketi ayakta tutarak ülke ekonomisine ciddi katkılar yapan çalışanlar arasında tartışma konusu olmuş, adeta iş barışını ve işyerindeki huzuru tehdit eder bir ortama yol açmıştır.
Hiç kuşku yok ki, bu ortamın doğmasında;
2015, 2018 ve 2021 yılı yapılan prim ödemelerinde yönetim kurulu kararı ardından yetkili sendikayı sürece dahil ederek protokol imzalayan THY yönetimi, bu kez sendikayı muhatap almaya gerek görmemiş ve süreci tek taraflı olarak yürütmüştür. İyiniyetli sayılabilecek bir anlayışla başlatılan süreç maalesef sosyal kutuplaşmayı beraberinde getirmiş, adalet ve aidiyet duygusunu zayıflatmış, çalışanlar arasında kıdem, ehliyet ve liyakat tartışmalarına yol açmıştır.
Bilindiği gibi, 2011 yılına kadar THY’de çalışma ayı her ayın 15. günü başlamakta ve ertesi ayın 14. günü sona ermekte ve maaş hesaplaması da bu tarih aralığına göre hesaplanmakta idi. Bu düzenlemeye göre de çalışma ayının son günü olan 14. gün THY çalışanları maaşlarını gün kaybı olmaksızın almakta idi. İkramiyeler ise, ikramiyeye esas 3 ayın son gününde ödenmekte idi.
2011-2012 yılları arasında geçerli olan ve THY ile yetkili sendika Hava İş’in uzlaşamaması sonucu Yüksek Hakem Kurulunca imzalanarak taraflara gönderilen 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi yürürlükte iken, Hamdi Topçu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olduğu THY tek taraflı olarak ve Ağustos 2011 tarihinden başlamak üzere çalışma ayı kavramını değiştirmiş ve her ayın 1. günü ile ayın son günü arası olarak belirlemiş, fakat aylık ödeme gününü ise çalışılan ayı izleyen 8. gün olarak uygulamaya koymuştur.
İkramiyelerde de, 3‘er aylık ikramiyeye esas devrenin son günü ödeme uygulamasını kaldırarak 3 aylık devreyi izleyen ayın 8. günü olarak yeni ödeme günü belirlemiştir. 2013 yılında Hava İş yönetimine gelen Ali Kemal Tatlıbal ve ekibi, bu hukuksuz ve işçi aleyhine uygulamayı 25. Dönemde Toplu İş Sözleşmesine koydurarak işverene bağlılığını tescil ettirmiş ve işveren lehine meşru hale getirmiştir.
İşveren lehine yetkili sendikanın yaptığı bu düzenleme ile 2011 yılı Ağustos ayından itibaren THY işvereni, personelin aylıklarını ve ikramiyelerini 8 gün geç ödemektedir. Dolayısı ile, her yıl personel ücretlerini 3 aydan fazla (96 gün), ikramiyeleri ise 1 ayı aşacak (32 gün) şekilde gecikme ile ödemekte, böylece THY, yetkili sendikanın onayı ile, her personelin yıllık gelirinden yaklaşık 4 ay faiz geliri elde etmektedir. THY’nin son 11 yıldır gecikme ile ödeme yaparak açık ve net biçimde faiz geliri elde ettiği dikkate alındığında, yapılanın işçinin emekçinin hakkına el koymak olduğu hususunda tereddüt yoktur.
THY’nin 9 aylık verilerinden hareketle 2022 yılında 2.1 milyar dolar (Kasım 2022 ortalama kuru ile yaklaşık 40 milyar TL) personel gideri ödeyeceği anlaşılmaktadır. Bu hesaba göre aylık ortalama 3.3 milyar liralık bir kaynağın yıllık % 30’a varan faiz oranı ile her ay 8 günlük faizinin alınmasına rağmen personele ödenmemesi ve THY bilançosuna gelir kaydedilmesi açık bir hak ihlalidir.
Bugün bir emekli yurttaşımız 3500 TL aylık üzerinden 3 yıl için 5.250 TL promosyon almaktadır. Dolayısı ile yıllık 42.000 TL toplam maaşına karşı yılda 1.750 TL gelir elde etmekte olup bu hesaba göre yıllık maaşının % 4’ü kadar promosyona hak kazanmaktadır. 2022 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 1.5 milyar dolar personel ödemesi yapan THY’nin aynı dönemde sadece 6 milyon dolara, oransal olarak % 0,4 (binde dört) promosyon gelirine razı olması basiretli bir tüccar anlayışı ile bağdaşmamakta olup izaha muhtaçtır. Üstelik emeklinin bankadan 1 yılda aldığı toplam maaş 40 bin TL iken, THY’nin banka üzerinden ödediği toplam para yılda 40 milyar TL’dir.
Sonuç olarak, 9 ayda 38,9 milyar TL kar elde eden THY’nin çalışanlarına dağıttığı prim değil sadece hak ettiği maaş promosyonunu ancak karşılamaktadır.
Bu nedenle yapılan ödeme prim ise, promosyon nerededir? Promosyon ise, prim nerededir?
Kaldı ki, 2005 yılından 2011 yılına kadar her çalışma ayının son günü ücretleri yatırmasına rağmen promosyon geliri elde eden THY’nin 2011 yılının Ağustos ayından itibaren 8 günlük geç ödeme yöntemi ile gelirini katmerlediği anlaşılmakta, personelin yıllardır biriken promosyon haklarını ödemek yerine prim adı altında bir ödeme yaparak yükselen hak taleplerini bastırmaya çalıştığı görülmektedir.
THY yönetiminin “gönlünden kopan” bu ödeme, THY ile Hava İş yönetiminin anlaşarak pandemide açlığa mahkum ettiği THY çalışanlarının pandemi dönemi kayıplarını dahi telafi etmekten uzaktır. Pandemide tam 1.5 yıl boyunca Kısa Çalışma Ödeneğiyle, indirilmiş ücretlerle çalıştırılan personelin hak kayıpları giderilememiştir. 2022 yılının ilk 9 ayında, 2019 yılının aynı dönemine göre personel giderlerinin % 7.5 azalması bu tespitimizi doğrulamaktadır.
Bu kapsamda;
Sadece doğruların ve gerçeklerin ifade edildiği, hakkın savunulduğu tek yer HAVA-SEN’dir. Şimdiye kadar gizlenen, gözardı edilenlerin ortaya çıkarıldığı, çalışanların aydınlatıldığı gerçek sendika HAVA-SEN’dir. Siz çalışan emekçilerin hakkını savunamayan, yüzüne bakamayan, sahaya çıkamayan kağıt üzerindeki yapı ve oluşumlar sizin hakkını savunamaz.
Anlatılacak çok gerçek var ve sırasıyla anlatmaya devam edeceğiz.
Ailenizin Sendikası HAVA-SEN