Prof. Dr. Yaşar: Her insana bir bilim adamı gibi düşünmeyi öğretmek mümkün.
Fizik Mühendisleri Odası (FMO), pandemi döneminde YouTube kanalındaki 7. söyleşisini düzenledi. SUNY Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Yaşar, “Herkese Bilim İnsanı Gibi Düşünmeyi Öğretebilir Miyiz?” başlıklı söyleşiye konuk oldu.
FMO’nun YouTube kanalında yayınlanan söyleşide Prof. Dr. Yaşar, “Her insana bir bilim adamı gibi düşünmeyi öğretebiliriz. Bu mümkün.” dedi. Prof. Yaşar, Gençlere sorgulamalarını, irdelemelerini, her şeyi zamanın şartlarına göre incelemelerini, azimli olmalarını ve büyük bir problemi çözmek için problemi parçalarına ayırmalarını önerdi.
Prof. Yaşar: Bilim insanlarının düşünme tarzı daha sık, etkileşimli ve dönüşüm içinde
The State University Of New York (SUNY) Öğretim Üyesi Prof. Yaşar, bir bilim insanı gibi düşünme yetisinin normal düşünen herkeste olduğunu ve herkesin her şeyin üstesinden gelebileceğini belirtti. Bilim insanlarının düşünme tarzının, sıradan insanların düşünme tarzından farkının daha sık, daha etkileşimli ve dönüşüm içinde yaptığına işaret etti. Prof. Yaşar, sıradan insanlara bu düşünme tarzının öğretilmesi gerektiğini vurguladı.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sayısal düşünmenin analitik düşünmenin yerini aldığını ifade eden bilim insanı Yaşar, analitik bir şekilde çözülemeyen sorunların günümüzde sayısal olarak çözüldüğünü kaydetti. Sayısal modelleri kullanarak bilim ve mühendislik yapmanın son 20-30 yılda arttığını aktardı. Son 50 yıldır bilgisayarlarla modelleme yaparak tümdengelim ile tümevarım yöntemlerinin bir araya geldiğine dikkat çekti.
Akademisyen Yaşar, beynin bir bölümünün basit düşünme eğiliminde, diğer bölümünün ise detaycı düşünme eğiliminde olduğunu dile getirdi. Beynin basit düşünen bölümünün az enerji tüketerek hızlı karar verdiğini, detaycı bölümünün ise daha fazla enerji tüketerek yavaş karar verdiğini ve beynin bu eğilimlere kendini uyarladığını kaydetti. Kendisinin de basit düşünmeye yatkın olduğunu belirtti.
“
Unutmak aslında öğrenmek için aslında çok önemli bir şey.”
“Bir insanın bir bilgiyi hatırlamasına nasıl yardımcı olabiliriz?” diye soran Prof. Yaşar, insanları bilgiye götüren ipuçlarının olması ve bu ipuçlarının da insanların kendileri tarafından oluşturulması gerektiğini ifade etti. “Biri size bir bilgi verdiği zaman onu belli bir zaman unutsanız aslında size çok faydası olacak. Unutmak aslında öğrenmek için aslında çok önemli bir şey. Bunu belki daha önce hiç duymadınız ama ‘unutmak iyi bir şey. Neden? Çünkü onu hatırlamaya çalıştığınız zaman değişik ipuçları oluşturursanız bir şekilde onu artık beyninize kazımış olursunuz. Çünkü elinizde sizi o bilgiye götürecek bir sürü açık kapı var.” diye konuştu.
Bilgisayar modellemesinin diğer deneylerden ucuz olduğu için SUNY’de öğrencilere bu imkanın sunulduğunu kaydeden Prof. Yaşar, bu yöntemin Türkiye2deki okullarda uygulanabileceğini, interactive physics gibi yazılımların kullanılabileceğini, üniversitelerin proje bazlı olarak Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile çalışabileceğini ve kendisinin isteyenlere yardımcı olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Osman Yaşar kimdir?
Osman Yaşar 1958 yılında Hakkari Yüksekova- Gever’de hayata gözlerini açtı. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi (HÜ) fizik mühendisliği bölümünde tamamladı. Yaşar, bir süre Hacettepe ve İnönü üniversitelerinde çalıştı.
Osman Yaşar, 1986’da ABD’ye giderek Wisconsin’de üniversite eğitimine devam etti. Burada 1986-1989 döneminde iki master ve bir doktora programını tamamladı. Master programlarından biri olan bilgisayar üzerine yoğunlaşan Yaşar, ilk olarak yazdığı programların benzerlerine oranla 1000 kata varan hızlarda çalışmasıyla dikkat çekti. 90’lı yıllar başlamadan önce süper bilgisayarlar üzerine ABD’de tanınan uzmanlar arasına girdi. Intel tarafından ‘‘Süper Bilgisayar Grubu’’na başkan seçildi. Akademik çalışmalarını da sürdüren Yaşar, daha sonra New York’a (NY) giderek, The State University Of New York’un (SUNY) Brockport kampüsünde yeni bir program başlattı. 2000 yılına kadar süper bilgisayarlar üzerine birçok araştırma yapan Yaşar, 2000’den itibaren ABD’de eğitim sistemi üzerine çalışmalar yaptı.
Prof. Dr. Osman Yaşar, 1993’te Türkiye’ye dönerek bir süper bilgisayar merkezi açılması için hükümete plan önerdi. Planın İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde uygulanması için harekete geçildi, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) öneriyi benimsedi. Ancak, maddi sebeplerden dolayı proje durdu.
Süper bilgisayar projesi için Türkiye’de 1998’de ikinci bir adım daha atıldı. Prof. Yaşar’ın Wisconsin Üniversitesi’nden öğrencisi Hasan Dağ’ın İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) öğretim üyesi olarak göreve başlamasıyla, aynı yıl İTÜ’nün sağladığı imkanlarla bir süper bilgisayar merkezi kuruldu.
Saniyede 100 milyar işlemden daha fazlasını yapabilen bilgisayarları ‘‘süper bilgisayar’’ olarak kabul ediliyor. Yapım maliyetine bağlı olarak saniyedeki işlem miktarı trilyon adede kadar çıkabilen süper bilgisayarların sağladığı en önemli avantaj; sonuca ulaşması çok uzun zaman alabilecek işleri kısa sürede tamamlayabilmek.
Teorik fizik, fizik mühendisliği ve bilgisayar üzerine master ve doktora yapan Prof. Yaşar, ABD’de kısa bir süre Wisconsin Üniversitesi’nde çalıştı. Daha sonra General Electric ve Ford gibi üreticilerin sorunlarını çözdü. Prof. Dr. Yaşar, SUNY’de görev aldı. Yaşar SUNY’de “Computational Science and Engineering” lisans programını açtı ve bölüm başkanı oldu.
Prof. Dr. Yaşar, ABD eski Başkanı Bush’un “orta ve yüksek öğrenimde matematiği, bilimi sevdirme projesi”ni yürüten komitede de görev yaptı.
Prof. Yaşar, halen SUNY’de öğretim üyesi olarak çalışmaya devam ediyor.