Bildiğiniz üzere devletin en köklü kurumlarından biri olan PTT’de Taşeron çalışma sistemi ve bundan kaynaklı sorunlar yıllardır devam etmektedir. Öyle ki PTT’de devlet işçisi statüsünde çalışanların sayısı emekliye ayrılanlarla birlikte her geçen yıl azalmakta ve devlet memuru ve sözleşmeli personel alımı bir süredir yapılmazken PTT bünyesinde taşeron çalışan işçilerin sayısı 17 bini bulmuştur. Yani neredeyse PTT’nin bütün iş yükünün tamamını Taşeron işçiler üstlenmektedir.
Sayıları her gün artan taşeron işçilerin yaşadıkları sorunlar da günden güne büyümektedir. İş tanımı olarak yukarıda bahsi geçen statüdeki çalışanlardan hiçbir farkı olmayan taşeron işçiler, aynı çatı altında aynı işi yaptıkları diğer mesai arkadaşlarının neredeyse yarısı kadar bir ücretle çalıştırılmaktadır. İş yükü bazında baktığımızda da kurumun diğer çalışanlarına göre 4-5 kat ağır çalışma şartları altında ezilmektedir. İş güvencesi açısından her an işveren tarafından keyfi olarak feshedilebilir olan sözleşmeler nedeniyle her gün işten atılır mıyım korkusu altında, yaşadıkları her türlü haksızlığa razı gelmek zorunda bırakılmaktadır. Taşeron işçiler kurumun bütün işini özveriyle yapmalarına rağmen kurumdaki müdür, yönetici ve sorumlar kişiler tarafından hor görülmekte adeta kurumun üvey evlatları muamelesi görmektedir. Ağır işyükü nedeniyle her yıl yüzlerce taşeron işçi meslek hastalığına yakalanmakta veya uğradıkları hakaret, baskı ve mobingler nedeniyle istifa etmek zorunda kalmaktadır.
Yıllardır birçok eksiklikleri içinde barındırmakla birlikte birçok kamu kurumunda çalışan taşeron işçilere kadro hakkı verilirken PTT taşeronları kapsam dışı bırakılmaktadır. Taşeron sistemin getirdiği ve yukarıda milyonda birini aktarabildiğimiz sorunlara kökten bir çözüm sağlanmadığını gören işçiler en azından yaralarına bir merhem olur mu umuduyla en temel hakları olan sendikalaşma haklarını kullanıp örgütlenmiş ve taşeron şirketlerin yer aldığı iki işkolunda kendi bağımsız sendikalarını kurmuşlardır. Tüm yönetimi PTT’de çalışan taşeron işçilerden oluşan taşımacılık işkolunda faaliyet göstermek üzere 4 Mart 2019 tarihinde PTT Kargo-Sen iletişim işkolunda faaliyet göstermek üzere de 3 Nisan 2019 tarihinde PTT-Sen kurulmuştur.
İşçiler bağımsız sendikaları PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen çatısı altında birleşip sorunların çare üretmek üzere çalışmalara başladıklarından bu yana da çalışma yaşamlarındaki yaşadıkları sorunlara bir de sendikal baskılar eklenmiştir. Bir kamu kurumunda yaşanılması mümkün olmayacak kadar çeşitli baskı ve mobinglerle adeta sendikal haklara savaş açılmıştır. Tüm bunlara rağmen binlerce işçi kendileri ile aynı sorunları yaşayan taşeron işçilerin öncülük ettiği sendikalarda örgütlenmeyi sürdürmüştür. Nihayetinde bakanlıkça belirtilen yasal çoğunluğu sağlayan sendikalarımızın yetkilerine, Park Konak A.Ş ve Saf ve Avrasya Adi Ortaklığı şirketlerince tamamen usulsüzce itiraz edilmiş işçilerin sendikalaşma iradeleri uzayan hukuki prosedürlerle kırılmaya çalışılmıştır. Birçok il ve dağıtım merkezlerinde sendikamıza üye işçiler zorla istifa ettirilmiş temsilcilerimiz sudan sebeplerle ya sürgün edilmiş ya da işten çıkartılmıştır. Bunun da fayda etmemesi üzerine PTT Kargo-Sen’in dört, PTT-Sen’in altı yöneticisi işten çıkartılmış kalan yöneticiler de zorla ücretsiz izne çıkarılmıştır. Nereden bakılırsa bakılsın T.C Anayasası tarafından koruma altına alınmış ve engellenmesi suç sayılmış olan işçilerin sendikalaşma hakları ayaklar altına alınmıştır.
Yaşanan bu sendikal kıyım karşısında sendikamızın avukatları ve uzmanları tarafından yaratılan tüm müzakere zeminlerinin tıkanmasıyla birlikte PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen yönetimi işyeri temsilcileri ile yaptığı istişareler sonucu fiili direniş kararı almıştır. İstanbul İzmir ve Bursa olmak üzere üç şehirde birden PTT Baş Müdürlükleri önünde 9 Aralık Çarşamba günü saat 11:00’da haftaiçi her gün sürecek şekilde oturma eylemlerimizi başlatıyoruz.
Bu noktada binlerce PTT Taşeron işçisinin temsili PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen sendikaları olarak yaşanan bu hukuksuzluk karşısında tüm siyasi parti milletvekillerini, sendikaları, STK’ları ve demokratik kitle örgütlerini PTT Taşeron işçilerinin ve onların sendikalarının yanında yer almaya çağırıyoruz.