Yazar Reyhan İldaş “Senden Başla” kitabıyla 25. İzmir Tüyap Kitap Fuarı Alfa Yayıncılık standında okurlarıyla imza gününde buluştu. Kitabında kendi yaşamından kesitler vererek nasıl dönüştüğünü anlatan yazar, ihtiyacı olan herkese katkıda bulunmayı amaçladığını ifade etti.
“Senden Başla” kitabında yaşamda en umutsuz olunan zamanlarda nasıl umudu yakaladığını anlattığını belirten Reyhan İldaş, “Böylece en dibi görenlere ‘Senden Başla’ bir umut ışığı olsun istedim” dedi. Kitabında mekan temizliği, anne karnı şifası ve obsesyon konularından da bahseden yazar, her zaman yaşamda bulunan sorunların altında mutlaka bir çözümün olduğunu onu görebilmeyi istemenin öneminin altını çiziyor. Aile’nin doğduğumuz kaderi belirlediğine dikkat çeken İldaş, “Biz onu değiştiremeyeceğimizi zannetsek dahi odaklanmış düşünceyle birlikte her oluşan hasarın bizde yol açan hissini olumluya dönüştürebiliriz. Yeter ki isteyin. Sadece ve sadece önce kendinizi dönüştürerek başlayın” diye konuştu.
“BAŞARI BİR YOLCULUKTUR, VARIŞ NOKTASI DEĞİL”
“Başarı sadece bir kereden ibaret değil yaşamınızın birçok alanında olması
gerekendir” diyen Reyhan İldaş açıklamalarına şu sözlerle devam etti;
“İlişkide başarı, okulda başarı, iş hayatında başarı, arkadaşlıklarda başarı, ebeveyn olarak
başarı.. Geçen gün yaptığım bir danışmanlık esnasında danışanım ne kadar başarısız bir insan olduğundan bahsetti. Elli yaşına gelmişti ama hayatta ne bir ev, ne bir araba ne de bir sosyal statü yoktu. Bunun yanında onu en çok yaralayan da başarısız bir aile hayatı olmuştu. Geriye baktığımda benim için evet bunu da başardım diyebileceğim herhangi bir durum yok ortada. Ben şimdi ne yapacağım?
Kendisine şunu ifade ettim. Çok şanslısınız. Bu sözüm karşısında çok şaşırdı sanırım biraz da öfkelendi. Anlamadım dedi? Çok şanslısınız çünkü bunu 80-90 yaşında da fark edebilirdiniz. Belki de ölmek üzereyken. Hayata işte o zaman geç kalmış olurdunuz. İşte bu yüzden çok şanslısınız. Böyle dediğimde yüzünde bir umut ışığı belirdi ama yine de nasıl olacağını bilemediği aşikar ortadaydı.
“BAŞARISIZ OLMAKTAN KORKMAYIN, HİÇ DENEMEMİŞ OLMAKTAN KORKUN”
Yaşamda neden başarısız olduğunuzla ilgili düşündüğünüzde ilk olan şey neydi? Dediğimde hatırladığınız bir anınıza gidersiniz. Bu anı sizin ilk başarı anınızdır. Sizi hayatta başarısız kılan. Bu anıda hissettiğiniz olumsuz duygular sizin daha sonra başarıyla ilgili olan değerlerinizi oluşturmanızı sağlar. Bundan sonra başarısızlıkla başarı elde etmeye çalışırsınız. Bu çok yorucu olduğu gibi aynı zamanda sizi zaman içinde tüketen ve tüm hayatınıza yansımasını sağlayan bir durumdur. Genelde okul yaşamı ve anne-babanın size olan tutumları, beklentileri sizin başarı odağınız olur. Rekabetle gelişen ve değişen dünya da artık bir zaman içinde pes etmeye başlarsınız. Bu umutsuzluk ve vazgeçmişlik daha sonra sizin kemikleşmiş olan hayata bakış açınızı oluşturur ve siz bir zaman sonra kendinizi artık bastırılmış ve sıkışmış olarak hisseder ya bir bağımlılık geliştirir ya da tamamen sıradan vazgeçmişlik hayatında yok olur gidersiniz. Ailede olan bu beklenti ve sürekli başarı odaklı yaşamak bir zaman sonra insanı ruhen yorar ve artık yapmama noktasına getirir.
Çok iyi okullarda okuyan ve otuzlu yaşlarına gelen ama hala hiçbir iş yapmayan gençlerin bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. İş bulamadıklarından değil, çalışmak istemediklerinden dolayı. Çünkü o kadar çok ailelerini mutlu etmeye çalıştılar ki şimdilerde hiçbir şey yapmayarak da kendilerini mutlu ediyorlar.
“YAŞAM DENGEYİ SEVER”
Her zaman her şeyde öncelikle dengeli olmalıyız. İlk baştan itibaren dengeyle hem çalışmalı hem de sosyal ortamlarda olmalıyız. Amerika’da Üniversite seçimlerine başvuran gençlerde öncelik profesyonel bir sporla uğraşmalarıdır. Spor her zaman hem ritim hem disiplin sağlar. Aynı zamanda seratonin hormonu salgılandığından dolayı kişiler spor yaptıklarında kendilerini mutlu hissederler. Bedeninizi öncelikle fark ettiğiniz için hem dengeli bir beslenme hem de dengeli bir yaşam sizin hayatta dengenizi oluşturmanızı sağlar.
Aynı zamanda spor yaptığınızda her zaman kendi performansınızın daha da üzerine çıkarsınız. Pes etmek gibi bir durum asla söz konusu olmaz.
Pes edenler hayattan vazgeçenlerdir.”