Sanatın Değişmez İlham Kaynağı: Zeytin Ağacı

¨Zeytin ağacının vazgeçtiği yerde Akdeniz biter¨

Georges Duhamel

Zeytin ağacının bilinen tarihi, milattan önce 12000 yıl öncesine uzanır. Ancak zeytin ağacının insanlık tarihi ile eş olduğu görüşü yaygındır. Nitekim Nuh tufanı sonrası ile ilgili anlatıda da zeytin dalı yer bulur. Güvercin ve zeytin dalının barış sembolü olduğunu görmüşsünüzdür. İşte bu sembol Nuh tufanı ile ilgilidir.

Eski Ahit’e göre Hz. Nuh tufanın bitip bitmediğini anlamak için bir güvercin uçurur. Güvercin ağzında yeni koparılmış zeytin ağacı dalı ile geri döner. Böylece dünyadan suların çekildiği, tufanın bittiği anlaşılır. İnsanlık tarihi kadar eski olması zeytin ağacını birçok sanat eseri için de ilham kaynağı haline getirir. Sanat eserlerinde zeytin ağacı barış, doğurganlık ve zaferin sembolü olarak kullanılmıştır. Mozaik, heykel, resim ve edebiyat gibi birçok sanat alanında kendine eşsiz bir yer bulan zeytin ağacının ilham verdiği sanatkarlara yakından bakmaya ne dersiniz?

Vincent van Gogh

Kaynak

Zeytin ağacı konulu tablolar denildiği zaman Hollandalı ressam Vincent van Gogh’u anmamak olmaz. Van Gogh zeytin ağaçlarının farklı mevsimlerdeki görünümlerini konu edinen 15 tablo resmetti. Zeytin ağacı tabloları ile hayat, hasat ve ölüm döngüsünü anlattı. Zeytin hasadı konulu tabloları ile de insanın tabiat ile uyumunu ele aldı.

Nazım Hikmet Ran

Zeytin ağacı, dayanıklılığı ve uzun ömrü nedeniyle ölmez ağaç diye de anılır. Hatta bir çocuk şarkısında* zeytin ağacı şöyle tarif edilir:¨Ölmez ağaç desem anlar mısın ya sen? / Binlerce yıl yaşar bilir misin ya sen?¨ Ölmez ağaç, şair Nazım Hikmet’in Yaşamaya Dair isimli şiirinin mısralarında da yüceltilmiş bir sembol olarak yer bulur:

¨Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,

hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

yaşamak, yani ağır bastığından¨

*Şubadap

Claude Monet

Kaynak

Claude Monet denildiği zaman genellikle ilk olarak akla Nilüferler tabloları gelir. Monet, zeytin ağacını da nilüferler kadar etkileyici bir şekilde resmetmiştir.  Empresyonist sanatçı ¨Morena Bahçesindeki Zeytin Ağacı¨ tablosu ile doğanın insanda oluşturduğu hisleri yansıtmıştır.

Necati Cumalı

Kendiliğinden yetişen zeytine delice zeytin dendiğini duymuş olabilirsiniz. Delice zeytin aşılanır ve verimli bir zeytin ağacına döner. Elbette zeytini aşılamak hatta taze fidan dikmek de yetmez. Zeytin, tohumdan hasada kadar pek çok bakım ister. Zeytin zararlılarına karşı korumalı, sulamasını, gübreleme ve budamasını tam da mevsiminde yapmak gerekir. Yani aslında zeytinyağı, bir hayli emek harcanarak sofralarımıza gelir. Necati Cumalı da Yağmurlarla Topraklar adlı romanında bu meşakkatli zeytin ağacı yetiştirme sürecini dile getirir:

¨Çatalkaya eteklerinde yabanı açarak beş yüz zeytin yetiştirmişti Hasan Gür. Zeytinliğe tapu çıkarmak için dava açmıştı. 26 Aralık günü keşfine gidilecekti zeytinliğin. Bir çiçek bahçesi kadar iyi işlenmiş, taştan topaçtan ayıklanmıştı ağaçların altındaki toprak. Bütün ağaçlar on beş yaşında görünüyordu. Boz yeşil kırışıksız gövdeleri, kısa dayanıklı yaprakları ile gülüyordu bütün zeytinlik. Maşallah zeytinliğe, dedi, çok iyi yetiştirmişsin. Kına gibi her yanı. (…) Az uğraşmamışsın! Kolay değil bu deli yabanı bu duruma getirmek, adam etmek… (…) Sen belki bilmezsin, dedi. Yetişkin bir aslanı, kaplanı uslandırıp adam etmek neyse, burada zeytinlik yetiştirmek de o! Yürek ister, sebat ister bu iş…”

Ölmez ağacın ilham verdiği sanatçıları birkaç örnekle size sunduk. Sanat tarihinde zeytin denildiği zaman adı anılacak pek çok eser var. Şimdi sıra bu kadim ağacın meyve suyu yani zeytinyağını tatmakta. Dalından koparılıp sadece fiziksel işlemlerden geçirilen Komili Zeytinyağı ile bu tarihi lezzetten yemeklerinizde faydalanabilirsiniz.