6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanun’da düzenlenen silah ticareti ve silah kaçakçılığı suçunun detaylarına değineceğiz.
Kanunun 12. Maddesine göre;
Silah Kaçakçılığı Suçu : Ateşli silahları başka bir ülkeden Türkiye’ye sokulması veya sokulmasına teşebbüs edilmesi, aracılık etme yoluyla gerçekleştirilen kaçakçılık suçudur.
Mermi Kaçakçılığı Suçu : Ateşli silahlara ait mermileri veya başka mühimmatların ülkeye yasadışı yollarla sokulması veya sokulmasına teşebbüs edilmesi, aracılık edilmesiyle oluşan kaçakçılık suçudur.
Silah Ticareti Suçu : Ülkeye yasadışı yollarla sokulmuş olan 6136 sayılı kanununa göre ateşli silah sayılan tüm silah ve mermilerin satışını gerçekleştiren, aracılık eden ve satış amacıyla bulundurulması ile oluşan bir suç tipidir.
Silah Nakletme Suçu : Ülkeye yasadışı yollarla sokulan ateşli silahlar ve mermilerin bir yerden başka bir yere naklini yapmak, yollamak ile işlenebilecek bir suç tipidir.
Silah İmalatı Suçu : 201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında ülkede silah üretimi yapmak, mermi üretimi yapmak veya mühimmat imalatı yapma suçu ile oluşan bir suç tipidir.
Silah kaçakçılığı veya ticareti suçunun temel cezasını ilk önce belirtmekde fayda var :
Ateşli silahlarla bunlara ait mermileri ülkeye sokar veya sokmaya kalkışır veya bunların ülkeye sokulmasına aracılık eder veya bunları 29/6/2004 tarihli ve 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında ülkede yapar veya bu suretle ülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan ateşli silahları veya mermileri bir yerden diğer bir yere taşır veya yollar veya taşımaya bilerek aracılık eder, satar veya satmaya aracılık ederse veya bu amaçla bulundurursa 5 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır. Madde 12/1
Silah Kaçakçılığı veya Ticareti Suçunda Görevli Mahkeme “ Ağır Ceza Mahkemeleri “dir.
8. Ceza Dairesi 2018/7438 E. , 2019/5336 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : MahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin 10.12.2013 tarihli önceki ilamı ile “Sanık …’ın üzerine atılı iki veya daha fazla kişi ile birlikte silah ticareti suçunu işlediğine ilişkin, savunmasının aksine, içeriği maddi delillerle desteklenmeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinin belirtilerek, 08.07.2011 günü evinde yapılan arama sonucu elde edilen araç…gereç ve malzemelerin silah imal etmeye yeterli olup olmadığı hususu Adli Tıp Kurumundan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği belirtilerek” bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, ele geçen araç…gereç ve malzemelerin silah imal etmeye yeterli olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun 12/1. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı yasanın 12/2. maddesi gereğince hüküm kurulmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
8. Ceza Dairesi 2018/10156 E. , 2019/3332 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : MahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Silah temin etmek isteyen sanık …’in yönlendirmesi ile aynı zamanda yeğeni olan sanık …’ın diğer sanık … ile birlikte Muş’a gittikleri, burada …’den suça konu silahı satın aldıkları ve geri döndükleri sırada ihbar üzerine kolluk güçlerince durdurulmak istendikleri ve takip üzerine durduruldukları araçta suça konu silahın ele geçtiği somut olayda, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece sanık …’in silah ticaretine ve yaymaya yönelik kastı olduğuna dair kanıt bulunmadığı, kişisel gereksinime dayalı bir adet ruhsatsız, nitelikli silahı satmaktan ibaret eyleminin 6136 sayılı Yasanın 13/2. madde ve fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve sanıklardan Burhan ve Süleyman’ın eylemlerinin suçun işlenmesine iştirak niteliğinde olduğunun gözetilmemesi, yine sanıklar Muzaffer ve Burhan hakkında TCK.nun 38. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, açıklanan gerekçeye göre, sanık … müdafiinin sübuta, sanık … ve müdafiisinin mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, ceza miktarına, sanık … müdafiinin suç kastı ve suç unsurlarının yokluğuna ilişkin ve sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİ, ancak;
1- Sanıklar … ve … hakkında hüküm kurulduktan sonra 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle toplam hapis cezalarının 4 yıl 2 ay hapis cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezaların 4 yıl 2 ay olarak belirlenmesi,
2 – Sanık … hakkındaki bozma öncesi ilk hükümdeki cezasının 4 yıl 2 ay hapis olup, bozma sonrası yapılan yargılamada tayin olunan 2 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 5.540 TL adli para cezasının verildiği ve bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyizi nedeniyle 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasının kazanılmış hak oluşturduğu ancak 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle toplam hapis cezalarının 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 2 yıl 9 ay 10 gün olarak belirlenmesi,
Yasaya aykırı olduğundan, hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASI, ancak bu hususlar yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, sanıklar …ve … hakkındaki hükümlere sonuç cezanın belirlendiği bölümden sonra gelmek üzere hükümlerden sanıklar hakkındaki CMK.nun 326 maddesindeki adli para cezalarının uygulanmamasına ilişkin ibareler çıkarılak “1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların cezalarının 4 yıl 2 ay hapis cezası üzerinden infazına” ibaresinin eklenmesi, sanık … hakkındaki hükümde sonuç cezanın belirlendiği bölümden sonra gelmek üzere hükümden sanık hakkındaki CMK.nun 326 maddedeki adli para cezasının uygulanmamasına ilişkin ibare çıkarılarak yerine “1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın cezasının 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası üzerinden infazına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA 07.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
8. Ceza Dairesi 2018/8130 E. , 2019/3019 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : MahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık … müdafiinin suçun sabit olmadığına, sanık … müdafiinin ise suçun sabit olmadığına, ertelemeye, paraya çevirmeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 04.03.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCESanık … hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece silah ticareti suçundan 6136 sayılı Kanunun 12/2, TCK.nun 52/1…2 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin hükmün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
Sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü, Doğubeyazıt Sulh Ceza Mahkemesinin 27.09.2012 tarih ve 2012/1836 D. İş sayılı iletişimin tesbiti kararları doğrultusunda yapılan telefon görüşmelerindeki konuşmalara ve sözcüklere yükletilen anlam ve kollukça yapılan ancak somut bir delille desteklenmeyen yorum ve hukuki olmayan değerlendirmelere dayanılarak kurulmuştur.
Dosyada mevcut bilgi, belge, beyan, tutanak ve raporların değerlendirilmesi sonunda;
Doğubeyazıt Sulh Ceza Mahkemesinin 27.09.2012 tarihli iletişimin tesbiti kararı doğrultusunda şüphelilerin silah ticareti yaptığı bilgisine ulaşılması üzerine kollukça 06.11.2012 tarihinde yapılan operasyonda sanıklar … ve … beş (5) adet silahla yakalanmışlardır.
06.11.2012 tarihinde beş (5) adet silahla yakalanan ve sanık … ile birlikte hareket ettiği iddia olunan sanık … hakkında yerel mahkemece silah ticareti suçundan 6136 sayılı Kanunun 12/2 maddesi uyarınca kurulan hüküm Dairemizin 22.10.2013 tarih ve 2013/15442 (E), 2013/25221 (K) sayılı kararı ile sanığın silah ticareti yaptığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ancak, ele geçen silah sayısı itibarıyle fiilin 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesindeki suçu oluşturacağından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Dosyamızın sanığı … hakkındaki iddia ve kabulde, fiilleri 6136 sayılı Yasanın 13/2. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilen ve kendilerinde silah ele geçirilen … ile …’le birlikte hareket ederek (TCK.37) silah ticareti yapmaktan ibarettir.
Sanık …’dan ele geçirilen silah bulunmamaktadır.
Mahkumiyet kararı iletişimin tesbiti tutanaklarındaki telefon görüşmelerinde geçen bazı sözcüklere kollukça yüklenen anlam ve hukuki dayanağı olmayan kişisel değerlendirmelere mahkemece itibar edilmesi sonucu kurulmuştur.
Diğer yandan gerekçeli kararda (sayfa 9) sanığın, hakkında beraat kararı verilen ve kesinleşen … ile yapılan görüşmeler delil olarak gösterilmiştir. (Tape 32, 33, 34)
Suçun kanıtı olarak gösterilen ilitişimin tesbitine ilişkin görüşmelerin bir sanık yönünden BERAAT, diğer sanık yönünden MAHKUMİYET delili olarak kabulü çelişki oluşunun yanısıra hukuka olan güveninde sarsılmasına yol açmaktadır.
Bir diğer hususta, beş (5) adet silahla yakalanan sanıklar … ve …’in fiillerinin silah ticareti değil, 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesi kapsamında kaldığının Dairece kabul edilmiş olması karşısında kendisinde silah ele geçmeyen fakat adı geçen sanıklarla birlikte hareket ettiği iddia olunan sanığın fiilinin 6136 sayılı Kanunun 12/2. maddesi uyarınca silah ticareti olarak kabulü TCK.nun 3 maddesinde tanımı yapılan Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesinede aykırılık oluşturacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kendisinde silah ele geçirilmeyen ve iletişimin tesbiti tutanaklarındaki görüşme içerikleri de sanıklar …, …, … hakkında silah ticaretine ilişkin delil olarak sayılmayan sanık
… Silah ticareti yaptığına dair her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 04.03.2019
8. Ceza Dairesi 2017/19807 E. , 2019/2756 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar …, …, … ve … haklarında 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından, sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından, sanıklar … ve … haklarında ise suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan hükümlere hasren yapılan temyiz incelemesinde;
I-Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan, sanıklar …, …, …, … ve … haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan,sanık … hakkında ise 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet Savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede;
Mahkemece, kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan Cumhuriyet savcısının,atılı suçların sabit olduğuna yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar …, …, … ve … haklarında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık …’ın ve diğer sanıklar müdafiilerinin temyizlerine yönelik yapılan incelemede ise;
Sanıkların eylemlerini birden fazla kişiyle gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında 6136 sayılı Kanunun 12/2. maddesi gereğince cezalandırılmaları yerine aynı kanunun 12/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları suretiyle eksik cezalar tayini ve tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanıklar … ile … haklarında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
a-Sanıklar …,… ve … haklarında kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Sanık …’den 15.04.2012 tarihinde bir adet tabanca ele geçmesi nedeniyle hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1 maddesi gereğince iddianame tanzim edildiği,sanık …’in İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/779 E-2013/401 K numaralı dosyasında yargılamasının yapılarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği anlaşılmakla,sanığın belirtilen tarihdeki eyleminin bir bütün halinde silah ticareti suçu kapsamında kalacağı,mükerrer cezalandırmanın önlenmesi açısından sanık …’in söz konusu eyleminden dolayı haklarında belirtilen asliye ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kanun yararına bozma yoluyla kaldırılması mümkün görülmüş olup yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve taktirine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK.nun 62. maddesi gereğince indirim uygulanırken indirimin sanıklar hakkında hapis cezası yanında doğrudan tayin olunan 500 gün adli para cezası üzerinden yapılması yerine, uygulamada hata yapılarak doğrudan tayin olunan 500 gün adli para cezalarının TCK.nun 52/2.maddesi gereğince 10.000 TL ye çevrilip bu meblağ üzerinden TCK.nun 62.maddesi gereğince indirim uygulanması suretiyle fazla cezalar tayini,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmeleri mümkün bulunduğundan;hükmün C-1 bendinden “..karşılığı 20 TL üzerinden 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin çıkarılarak yerine “…adli para cezası ile cezalandırılmalarına” ibaresinin eklenmesi, C-2 bendinden “8.333 TL’şer adli para cezası ile cezalandırılmalarına”ibaresinin çıkarılarak yerine “…ve 416’şar gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına, 416’şar gün adli para cezalarının da TCK.nun 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20 TL den 8320 TL adli para cezasına çevrilmesine” ibaresinin yazılması, suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b-Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede ise;
1-Sanık …’dan 05.03.2012 tarihinde bir adet tabanca ele geçmesi nedeniyle hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1 maddesi gereğince iddianame tanzim edilerek sanığın İstanbul 41.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/348 E-878 K numaralı dosyasında yargılamasının yapıldığı hakkında 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına hükmedildiği bu kararın temyizi üzerine dairemizin 03.07.2013 tarihli ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, sanığın belirtilen tarihteki eyleminin bir bütün halinde silah ticareti suçu kapsamında kalacağı gözetilmeden sanık hakkında verilen cezadan sanığın İstanbul 41.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/348 E-878 K numaralı dosyasından aldığı cezanın mahsup edilmemesi,
2- TCK.nun 62. maddesi gereğince indirim uygulanırken indirimin sanık hakkında hapis cezası yanında doğrudan tayin olunan 500 gün adli para cezası üzerinden yapılması yerine, uygulamada hata yapılarak doğrudan tayin olunan 500 gün adli para cezasının TCK.nun 52/2. maddesi gereğince 10.000 TL ye çevrilip bu meblağ üzerinden TCK.nun 62. maddesi gereğince indirim uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
6. Ceza Dairesi 2018/2577 E. , 2019/194 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Yağma, Silah ticareti
HÜKÜM : İstinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine… 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2017 gün, 2015/303 Esas ve 2017/174 sayılı kararı ile; sanıklar …, ve … hakkında, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma/yönetme ve üye olma”, “ Silah ticareti ”, “Nitelikli yağma”, “2863 sayılı Kanuna muhalefet”, “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “ 6136 sayılı Kanuna muhalefet”, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Tehdit”, “Şantaj”, “Suçtan kaynaklanan malvarlığını aklama” suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık … Karakurt hakkında, “Tefecilik” suçundan kurulan beraat hükmüne karşı, katılan … vekili ile sanıklar savunmanları ve bir kısım sanıklar tarafından CMK 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 23.01.2018 gün, 2017/2629 Esas ve 2018/86 sayılı karar ile;
1-) Sanık … Duran hakkında kurulan örgüte üye olma, sanık … hakkında silahlı örgüt adına suç işleme, sanık … hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde silah ticareti suçundan, sanıklar … ve … hakkında örgüt faaliyeti dışında iki veya daha çok kişinin silah ticareti suçundan, sanıklar …, ve … hakkında mağdur … ‘e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’ye yönelik yağmaya teşebbüs suçundan, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında mağdur …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik yağma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik şantaj suçundan, sanıklar …, …,… ve … hakkında mağdur …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’e karşı hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit suçundan, sanıklar… ve … hakkında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet Etme suçundan, sanıklar… ve … hakkında tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan, sanıklar …,… ve … hakkında suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan kurulan mahkumiyet kararları ile ilgili delillerin duruşma açılarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılıp, istinaf başvurularının kabulü ile CMK’nin 280/1-e maddesi uyarınca “Davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanılmasına, dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasına”,
2-) Sanık …’in silahlı suç örgütü kurma ve yönetme eylemi ile sanıklar …, ve …’nun ise kurulan örgüte üye olma suçundan, sanıklar … ve … hakkında silah ticareti suçundan, sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırı bıçak bulundurma suçundan, sanıklar …, hakkında mağdur … ‘e yönelik yağma suçundan, sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’ye yönelik yağma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’ye yönelik tehdit suçundan, sanıklar …, … ve… hakkında mağdur …’e yönelik yağma suçundan, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik şantaj suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında mağdur … ‘a yönelik yağma suçundan, sanık … hakkında mağdur … ‘a yönelik tehdit suçundan, sanıklar … ve …hakkında mağdur … …’e yönelik yağma suçundan, sanıklar .. hakkında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet suçundan, sanıklar …, . ve … hakkında tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; “Sanıklar …, ve … hakkında silahlı örgüt kurma, örgüt faaliyeti çerçevesinde yağma, silah ticareti , 2863 sayılı Yasaya muhalefet, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçlarından mahkumiyetlerine dair karar verilmiş olup, atılı suçları örgüt faaliyeti çerçevesinde işleyen sanıklar hakkında TCK’nin 58/9. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de; örgüt mensubu sanıklar hakkında mahkûmiyetlerinin kanuni sonucu olarak bu durumun infaz aşamasında dikkate alınmasının mümkün olduğu” kabul edilip eleştirmek suretiyle CMK 280/1-a maddesi uyarınca “İstinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine”,
3-) Sanık … hakkında tefecilik suçundan verilen beraat kararı yönünden de, katılan … vekilinin “istinaf başvurusunun esastan reddine”,
Sanık … hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde silah ticareti , sanıklar … ve … hakkında örgüt faaliyeti dışında iki veya daha çok kişinin birlikte silah ticareti , sanıklar … ve … hakkında mağdur …’e karşı nitelikli yağma suçlarından verilen kararlar yönünden TEMYİZ yolu açık olmak üzere; diğer suçlardan verilen kararlar yönünden KESİN olmak üzere karar verildiği,
06.04.2015 tarihli eylem nedeniyle, örgüt faaliyeti çerçevesinde silah ticareti , örgüt faaliyeti dışında iki veya daha çok kişinin birlikte silah ticareti suçu ile, mağdur …’e karşı nitelikli yağma suçu yönünden verilen karar, sanık … savunmanı tarafından duruşmalı, sanıklar …, … ve … savunmanları tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle;
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz dilekçelerinde, sanık … savunmanı Av. … tarafından temyiz dilekçesinde ve duruşmada hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK’nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü;
I-) Sanıklar … ve … hakkında, mağdur …’e karşı yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının, sanık … yönünden duruşmalı, sanık … hakkında duruşmasız olarak yapılan incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suçların sübut, kabul, oluş, soruşturma sonuçlarına uygun şekilde tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı nitelikte takdir kılınmış, savunma inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıkların hukuken geçerli delillere göre hükümlülüklerine dair karar yerinde olup, istinaf isteminin esastan reddine dair kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, sanıklar … savunmanının temyiz dilekçesinde, sanık … savunmanının temyiz dilekçesinde ve duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmalarının REDDİNE, usule, yasaya ve hukuka uygun bulunan … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 23.01.2018 gün, 2017/2629 Esas ve 2018/86 Karar sayılı esastan red kararına yönelik, sanıklar savunmanlarının açtıkları temyiz davasının CMK’nin 302/1. maddesi uyarınca esastan reddi ile, sanık … yönünden de duruşmalı incelemesi yapılan hükmün ONANMASINA,
II-) Sanıklar …, … ve … hakkında silah ticareti suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2017 gün, 2017/303 Esas ve 2017/174 sayılı kararının gerekçe kısmında, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan şekilde “OLAY 2” başlığı altında; “Sanık …’in suç örgütü yöneticisi olması ve işlenen suçtan sorumlu olması nedeniyle zincirleme şekilde silah ticareti suçundan cezalandırılmasına” sözcüklerine yer verilip, tefhimle infaza esas kısa kararın ve gerekçeli kararın hüküm kısmının 9 numaralı bendinde, TCK’nin 43. maddesi ile ilgili bir uygulamaya yer verilmediği dikkate alındığında;
İlk derece Mahkemesinin, gerekçe kısmında “Sanık …’in suç örgütü yöneticisi olması ve işlenen suçtan sorumlu olması nedeniyle zincirleme şekilde silah ticareti suçundan cezalandırılmasına” şeklindeki yazım, maddi hata olup, yerinde düzeltilmesi olanaklı görüldüğünden, anılan husus bozma nedeni yapılmamış,
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, sanıklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödememesi halinde bu cezanın hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 23.01.2018 gün ve 2017/2629 Esas, 2018/86 Karar sayılı hükmün, açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5271 sayılı CMK’nin 303/1-h maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.06.2017 gün, 2017/303 Esas ve 2017/174 sayılı kararının hüküm fıkrasından sanık hakkında “Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA ilişkin oy birliğiyle alınan karar, 23/01/2019 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’ın katıldığı oturumda, sanık … savunmanı Av. …’in yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
8. Ceza Dairesi 2017/21874 E. , 2019/919 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : MahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Oluşa, iletişim tespit tutanaklarına, sanıkların savunmalarına, suça konu silahlar ile mermilerin ele geçiş biçimine ve tüm dosya kapsamına göre; 31.1.2015 tarihli birinci eylemde sanık …’nın … adlı şahsa sattığı 95 adet uzun namlulu tüfeklere ait mermileri şahsa teslim edecekken yakalanması; 15.2.2015 tarihli ikinci eylemde ise sanık …’in sanık …’ya satmak üzere il dışından getirdiği iki adet tabancanın … tarafından başkalarına satılmak üzere teslim alınacağı sırada sanıkların birlikte yakalanmaları, sonrasında sanık …’in evinde yapılan aramada da bir adet tabanca ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin ayrı ayrı bireysel silah ticaretini oluşturduğu, sanıkların kendi nam ve hesaplarına hareket ettikleri, kâr paylaşımında bulunmadıkları anlaşılmakla; sanıkların 6136 sayılı Yasanın 12/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalandırılmaları suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK.nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
8. Ceza Dairesi 2018/7206 E. , 2018/14379 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : MahkumiyetGereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık … hakkında hükmolunan hapis cezasının süresine göre sanık müdafinin vaki duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Dosya üzerinden yapılan incelemede;
I- Sanıklar …, … ve … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık … müdafinin delil yetersizliğine, sanık … müdafinin eylemin ruhsatsız silah bulundurma olarak nitelendirilmesi gerektiğine yönelik; sanık … müdafinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar … ve … yönünden kurulan hükümlerin oybirliğiyle, sanık … yönünden kurulan hükmün oyçokluğuyla ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Sanığın 6136 sayılı Yasanın 12/1…2. madde ve fıkraları uyarınca silah ticareti yaptığı iddiası ile açılan davada; oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın silah ticareti yaptığına dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı, kişisel gereksinime dayalı bireysel satış niteliğinde olduğu saptanan eylemin 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilerek değişen suç vasfı nedeniyle sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca
cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, iddianamede sanık hakkında tek sevk maddesi olarak 6136 sayılı Yasanın 12/1…2. madde ve fıkralarının gösterildiği gözetilmeden eylemler bölünerek 6136 sayılı Yasanın 12/1…2. madde ve fıkralarından dolayı beraatine, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık … ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık … hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece 6136 sayılı Kanunun 12/2, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca altı yıl sekiz ay hapis ve 16,600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hükmün onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
… İl Emniyet Müdürlüğünün bazı şahısların silah kaçakçılığı yaptığı yönündeki bilgileri üzerine sanıklar …, …, …, … ve … hakkında iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine başvurulduğu ve soruşturma kapsamında 09.04.2014 tarihinde sanıklara ait iş yeri ve konutlarında yapılan arama işlemi sonunca;
– Sanık …’un evinde 6136 sayılı Yasa kapsamına girmeyen av tüfeği ve fişeği,
– Sanık …’un evinde yapılan aramada 6.35 mm çapında tabanca ve 12 adet mermi ile 14 adet 9 mm çapında mermi,
– Sanık …’ya ait evde bir adet 9 mm çapında Kırıkkale marka tabanca,
– Sanık …’ın evinde yapılan aramda 4 adet 6136 sayılı Yasa kapsamında tabanca, bir adet kurusıkı tabanca ve mermiler ele geçirilmiştir.
Sanık …’un iletişimin tespiti kapsamında haklarında beraat kararı verilen … ve … ve sanıklardan … ile 28.10.2013, 30.11.2013, 27.12.2013, sanıklardan … ile 03.12.2013 tarihli telefon görüşmeleri bulunmaktadır.
Telefon görüşme içeriklerinin genel olarak, oto boya, jant, lastik ve oto ticareti ile ilgili olduğu görülmektedir.
Sanık tüm aşamalarda, özel bir şirkette finans işinde çalıştığını ancak geçimini sağlamak ve kazanç amacıyla zaman zaman değişik işler yaptığını bu kapsamda oto, oto lastik, jant vb. eşyaları alıp sattığını savunmuştur.
Sanığın telefon görüşme içeriklerindeki sözcük ve ifadelerin silah olarak değerlendirilmesi hukuken olanaklı değildir.
Burada dikkat çekici olan arama işlemleri 09.04.2014 tarihinde yapılmış, sanık … ile …’da bir adet tabanca, sanık …’ta beş adet tabanca ele geçmiştir.
Sanık …’ın telefon görüşmeleri diğer sanıklardaki tabancaların ele geçirilmesinden 3…4 ay öncesine aittir.
3…4 ay önce yapılan telefon görüşmelerini çok sonra ele geçen tabancalar ile ilişkilendirmek de mümkün değildir.
Başka bir anlatımla, sanığın telefon görüşmelerini görüşmeden 3…4 ay sonra sanıklar …, … ve …’ta ele geçen silahlarla ilgili konuşma olup olmadığı hususunda dosyada hiçbir kanıt yoktur.
Esasen mahkeme de bu hususta bir değerlendirme yapmamış, CMK.nun 230/1…b maddesi uyarınca mahkumiyete esas alınan deliller gösterilmemiş, suçu oluşturan olaylar mevcut delillerle ilişkilendirilmemiştir.
Telefon görüşmelerinde söz geçen silah ve mermilerin hangileri olduğu kararda belirtilmemiştir.
Bu durumda Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile 8. Ceza Dairesinin istikrar kazanan içtihatlarına göre, telefon görüşmelerinde bahsi geçen silahların ele geçmemesi ve nitelikleri itibarıyla 6136 sayılı Yasa kapsamında ve ateşe elverişli olup olmadıklarının saptanmaması ve telefon görüşmelerini somut delillerle desteklenmemesi karşısında belirti niteliğindeki iletişimin kayıtları yeterli delil sayılamayacağından beraat kararı verilmelidir.
Ayrıca Ceza Genel Kurulunun 14.07.2009 tarih ve 2009/8…72 esas, 2009/198 karar, 04.11.2014 tarih ve 2013/1…283 esas, 2014/489 sayılı kararı ile bir çok kararında “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan ‘in dubio pro reo’ yani ‘kuşkudan sanık yararlanır’ kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanılmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu da budur. denilmek suretiyle tam aydınlatılamamış ve gerçekleşme şekli şüpheli olayların sanık aleyhine yorumlanması mümkün olmadığı ifade edilmiştir.” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
Somut olayda, sanık …‘un evinde veya iş yerinde silah ele geçmemesi diğer sanıklar …, … ve …’ın ev ve iş yerlerinde 09.04.2014 tarihinde arama yapılması ve silahların ele geçmesi göz önüne alındığında 3…4 ay önce yapılan ve içerikleri itibarıyla silahla ilgili olduğuna dair kuşku bulunan telefon görüşmeleri dışında sanığın atılı silah ticareti suçunun işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Bu itibarla, sanık … hakkındaki mahkumiyet hükmünün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.13.12.2018