Sinem Pelin Civelek ile Dijital Dünyada Zarafete Yer Yok Mu?

Başımızı döndüren süratte gelişen teknolojiler,
hayatımızın her anına giren cep
telefonları ve bilgisayarlar, iletişimin yeni
araçları sosyal medya uygulamaları insan
ve toplum davranışlarını belki tarih
sahnesinin şahit olmadığı kadar hızlı değiştirirken,
zarafet ve nezaket gibi değerlerin
önemini; popüler tabirle söylersek
güncellememiz gerektiğini fark edemedik.
Oysa, bizler eğer bir evin camında
sarı çiçek varsa benim evimde hasta var,
ey satıcılar veya sokaktan geçenler sakın
yüksek sesle bağırıp rahatsız etmeyesiniz
diyecek kadar güzel adetleri olan bir toplumun
torunlarıydık. Ne güzel söylemişti
Mevlana: “Sükut, incelik, edep, zarafet
insanı her gittiği yerde sultan yapar.”
Zarafet, genel algının aksine sadece biçimsel
görgü kurallarından ibaret değildir.
Aksine insanın başta kendisinden başlayarak
diğer insanlara ve tüm canlılara verdiği
değerin bir yansımasıdır. Çatal bıçağın nasıl
kullanılacağı, nerede ne giyileceğinin ötesinde
çok daha derin bir anlama sahiptir.
Tanımadığınız biri kapıdan geçtikten sonra,
kapının size çarpmaması için kapıyı tutsa,
asansörde karşılaştığınız komşunuz sıcak
ve samimi bir gülümsemeyle günaydın
dese, bir kafede buluştuğunuz arkadaşınız
sürekli telefonunda sosyal medya uygulamaları
ile meşgul olmak yerine tüm dikkatiyle
sizi dinlese veya arkadaşınız, telefonun
numaranızı öğrenmek isteyen bir kişiye
sizin izninizi alarak bu bilgiyi verse nasıl
hissedersiniz? Çoğumuzun cevabı kendisine
değer verildiği ve iyi hissettirdiği yönünde
olacaktır. İşte bu, kendisi küçük ancak
üzerimizdeki etkisi büyük zarafetin gücüdür.
Modern Zamanların Zarafet ve Görgü
Kurallarından Bazıları:
• “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” Bu iki sihirli
kelimeye hayatınızda daha çok yer vererek,
zarafet yolculuğunuzda nice kapıları
açabilirsiniz. Özellikle de size en yakın olanlara
daha sık söyleyerek.
• Selam vermenin ve almanın, iyi günler,
iyi akşamlar gibi kelimelerin gücünü kullanın.
Birisi size selam verdiğinde selamı en
güzel şekilde almaya özen gösterin. Selam
verildiğinde o an önemli bir işle meşgul olsanız
bile karşılık vermeyi ihmal etmeyin.
• Yeni tanıştığımız bir kişiye kesinlikle
“sen” diye hitap etmeyin. Aile üyeleri, yakın
arkadaş ve yakın akraba olmadıkça kişilere
“sen” diye hitap etmek görgü ve nezaket
açısından uygun değildir. İsmini bilmediğiniz
birisine seslenmek zorunda kaldığınız
zaman da kibarca “bakabilir misiniz,
beyefendi, hanımefendi” gibi ifadelerle
seslenmeniz şüphesiz saygıya en uygunu
olacaktır.
• Kişilere isimleriyle hitap etmek, bilmiyorsak
öğrenmek. Hatırlamakta zorluk çekiyorsak,
tekrar sormaktan çekinmemek.
• Dakik olmak ve randevu, toplantı, ders
gibi önceden başlangıç ve bitiş saati belirlenmiş
aktivitelerde zamanlamaya özen
göstermek.

• Bir toplantıda, arkadaş ve aile buluşmasında,
yemek esnasında cep telefonunuzu
kenara bırakmak. Mümkün olduğunca sizinle
konuşan kişiyle göz teması kurmak.
Birisiyle konuşurken, yüzüne bakarak, göz
teması kurarak konuşmak çok önemlidir.
Konuşmaların saygı sınırları içinde olması
da çok önemlidir. Güzel ve anlamlı konuşmanın
yolu zarafetten geçer. Küfürlü
konuşmalar ve argo kullanımlar kesinlikle
kabul edilemez. Tıpkı konuşurken olduğu
gibi dinlerken de mutlaka muhatap
ile direkt bağlantı kurmak gereklidir. Karşınızda
size yönelik olarak birisi konuşurken
gözlerinizi etrafta gezdirmek, ilgili kişiye değil
de etrafa bakmak, ilgilenmemek veya ilgisiz
görünmeye çalışmak büyük görgüsüzlük
ve kabalıktır. Konuşan kişiyi, kendisine
bakarak dinlemek, sözünü kesmemek, söyleyeceğiniz
bir şey o an aklınıza gelse bile
konuşmak için mutlaka sözünün bitmesini
beklemek en zarif ve etkin iletişim yoludur.
Dinlerken, karşı tarafı anladığınızı hissettirmeniz
çok önemlidir. Aksi halde konuşmacı
kendisini yalnız hissedebilir. Anladığınızı,
eğer aynı şekilde düşünüyorsanız karşı tarafın
fikirlerini paylaştığınızı bakışınızla, mimiklerinizle
belli edebilirsiniz. Tüm bu belirtilenler
çevrimiçi toplantı ve buluşmamalarda
da geçerlidir.
• Her ortama uygun giyinmek saygın bir
kişisel imajın ve zarafetin, buna çevrimiçi
toplantılar ve evden çalışma esnasında katıldığınız
aktiviteler de dahil, olmazsa olmazıdır.
Yine kişisel bakım ve hijyen kuralları,
kişinin kendisine ve çevresindekilere saygı
kapsamında olduğu için asla modası geçmeyecek
kurallardır. Toplum içerisinde tırnaklarınızı
kesmek, saçınızı taramak, dişlerinizi
temizlemek gibi kişisel bakım rutinlerinden
uzak durmak ve kameranın kapalı
olduğu durumlarda dahi bu konuda risk almaktan
kaçınmak gerekir.
• Fotoğraf albümlerinizdeki kişileri kendilerine
sormadan sosyal medya hesabınızda
yayınlamak ya da etiketlemekten kaçınmak.
• İş hayatında, eğer telefon görüşmesiyle
çözülebilecek bir konu varsa, çevrimiçi aramada
ısrar etmemek. Özellikle sabah erken
saatlerde ve gecenin ilerleyen saatlerinde
yapılması gereken iş görüşmelerinde kamera
kapalı görüşme usulünü tercih etmek.
• Online toplantılarda konuşmacı veya aktif
katılımcı olmadıkça mikrofonu sessize almak.
Bir katılımcının mikrofonu açık kaldıysa,
uyarının toplantıyı yöneten kişi tarafından
yapılmasını beklemek.
• Gelen her e-postayı, video veya paylaşımı
oluşturduğunuz bir arkadaş listesine,
grubuna hiçbir filtre kullanmadan iletmekten,
bu davranışı da sosyalleşme zannetmekten
kaçınmak.
• Arkadaşlarınıza sosyal medya sayfanızı,
bloğunuzu, grubunuzu, internet sitenizi
mutlaka beğenmeleri için açık veya üstü
kapalı ısrar etmekten kaçınmak.
• Takma bir adın arkasına gizlenip sosyal
paylaşım platformlarında kavgacı, tehdit
edici, aşağılayıcı tavır ve tutumlardan
uzak durmak.
• Toplumsal ortamlarda telefon görüşmelerini
olabildiğince başkalarının rahatsız etmeden
yapmak hatta acil olmayan görüşmeleri
daha sonraya ertelemek. Sinema,
konser, tiyatro gibi aktivitelerde telefonun
sesini kapatmak.
• Birisi size sesli mesaj bırakmak için zaman
ayırırsa, onu geri aramak için zaman
ayırmak.
• Eleştiriyi doğru yerde ve zamanda yapmak.
Öfke duymadan, kişiselleştirmeden
ve samimiyetle yapılan eleştirinin yapıcı gücünden
yararlanmak nezakete en uygun
olandır.
• İğneleyici, şaka gibi görünen ama rahatsız
edici e-posta, yorum ve mesajlara tepki
vermeden önce bir süre bekleyip, ilk anın
geriliminin dozajı düştükten sonra sağ duyulu
cevap vermek.
• Huysuz bir satış elemanı, trafikte kötü
bir sürücü gibi günlük hayatta karşılaştığınız
olumsuz durumlarda hoşgörülü ve iyimser
olarak görgü kurallarından taviz vermeyerek,
nezaketten uzak döngüyü devam ettirmekten
kaçınmak. Kişi az önce kötü bir
sağlık haberi mi aldı? Bir yakını mı vefat
etti? Gibi Bilhassa o anda karşınızdaki kişinin
içinde bulunduğu durumla ilgili fikriniz
olmadığında, sizin nazik tavrınız bir uyandırma
zili ve hatta merhem etkisi yapabilir.
Tabii kişinin görgü ve edep kurallarındaki
eksikliği de söz konusu olabilir. Olumsuz
insanlar çevrelerine sürekli negatif bir
elektrik yayarlar. Mutlu olmak mı haklı olmak
mı? Bu ince çizgide her zaman yerinde
ve ölçülü bir şikâyet mekanizmasını işletme
hakkınız vardır.
Her ne kadar son dönemde maskeler arkasında
kalsa da gülümsemek. Ciddiyet ve
suratsızlık arasında büyük bir fark vardır.
Sıcak ve içten gelen bir tebessümü maskeler
bile gizleyemez çünkü insan önce gözleriyle
güler.