[vc_row][vc_column][vc_column_text css=”.vc_custom_1586515555315{margin-bottom: 27px !important;}”] Sınır koymak, çocuğun kendisini emniyette hissederek hareket edebileceği alanı belirleyen yardımcı ve yol gösterici işaretleri çocuğa sunmaktır. Disiplin ve ceza aynı şey değildir. Fiziksel cezalar, utanç ve umutsuzluk duyguları yükleyerek çocuğun kendisine saygısını yitirmesine neden olabilir. Ayrıca çocuğa şiddetin geçerli ve uygun bir davranış olduğu, güç kullanarak istediklerini elde edebileceği kavramı öğretilmiş olacaktır. Çocuklara doğru davranışı öğretirken ceza yerine, nasıl davranıp nasıl davranmayacaklarını ve bunların nedenlerini açıklamak gerekir.
[/vc_column_text][stm_title title_tag=”h2″ sep_enable=”true” title=”Anne – Baba ve Okul Disiplini”][/stm_title][vc_column_text css=”.vc_custom_1604564519533{margin-bottom: 30px !important;}”]Evde uygulanacak disiplin okuldaki davranışların temelini oluşturur. Okul disiplini de ev disiplin kurallarının bir uzantısı olmalıdır. Okuldaki bir disiplin problemi,
aile-çocuk
ve öğretmenle birlikte çözülmelidir. Birlikte bulunan bu çözümler çocuğun kendini istenilen şekilde disipline ederek kurallara uymaya teşvik edecek ve okulda düzgün çalışma alışkanlıkları oluşturmasını sağlayacaktır. Aileler okul kurallarını bilmeli ve desteklemelidirler.[/vc_column_text][stm_title title_tag=”h2″ sep_enable=”true” title=”Neden Sınıra İhtiyaç Vardır?”][/stm_title][vc_column_text css=”.vc_custom_1586515633161{margin-bottom: 30px !important;}”]Çocuklar, kurallarını bilmedikleri bir dünyaya doğarlar. Büyüdükçe kendilerinden beklenenlerin değişmesi ve çeşitlenmesi ise, durumu daha da zora sokmaktadır. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli bir role sahiptir. Çocuklar, dünyayı tanıyıp, kendi başlarına bir şeyler yapmaya, yeni ilişkiler kurmaya başladıklarında değişik tepkilerle karşılaşırlar. Bunlarla başa çıkabilmeleri için ihtiyaçları olan en önemli rehber, net sinyallerdir. Çizilen sınırlar anlaşılır ve tutarlı olduğu sürece, çocuklar için onları anlamak ve uygulamak kolay olacaktır.[/vc_column_text][stm_title title_tag=”h2″ sep_enable=”true” title=”Sınır Koymada Ebeveyn Yanlışları”][/stm_title][vc_column_text css=”.vc_custom_1586515676693{margin-bottom: 30px !important;}”]● Çocuğa hayır diyememek
● Sınırların geniş, gevşek ve belirsiz olması
● Çocuğu aşırı şımartmak
● Çocuklarını kendi ebeveynlerinden farklı yetiştirmek istemek
● Çocuklarına yeterince zaman ayırmamak
● Çocuk yetiştirme konusunda kendilerini geliştirmemek
● Doğru olmayan ebeveyn tutumları sergilemek[/vc_column_text][stm_title title_tag=”h2″ sep_enable=”true” title=”Sınır Nasıl Konmalıdır?”][/stm_title][vc_column_text css=”.vc_custom_1586515710522{margin-bottom: 30px !important;}”]● Sıcak, şeffaf, ilgili ve tutarlı bir anne babanın varlığı, en önemli şartlardan biridir. Çocukların, kabul gördükleri, sevildikleri ortamda kuralları kabul etmeleri kolaylaşır.
● Sınırlar gerektiğinde değişebilir ve esnek olmalıdır.
● Sınırlar bebeklikten itibaren konmalı ve yaş ilerledikçe yeniden düzenlenmelidir
● Sınırlara uymanın önemi çocuklara net ifade edilmelidir.
Amaca yönelik sınırlar konmalıdır. Sınır koyacağım diye her şeye “hayır” dememek gerekir.
● Çizilen sınırlar tutarlı uygulanmalıdır. Sınırların çiğnenebilir olduğunu öğrenen çocuğun her ortamda sınırları zorlaması kaçınılmazdır.
● Olumsuz davranışların nedeni araştırılmalıdır çünkü her davranışın arkasında bir ihtiyaç, amaç veya sorun yatar.
● Çocuğa neyi yapamayacağı açıklanırken buna karşılık neleri yapabileceği de belirtilmelidir.
● Sınırları belirlerken çocukları da işin içine katmak durumu sahiplenmelerini sağlar.
● Çocuklara iyi bir model olmak önemlidir. Anne babanın ortak tutumu, genel duruşu ve davranışları en iyi sınır belirleyicisidir.[/vc_column_text][stm_title title_tag=”h2″ sep_enable=”true” title=”Ebeveyn Tutumları”][/stm_title][vc_column_text css=”.vc_custom_1586515770225{margin-bottom: 30px !important;}”]
A. Otoriter Baskıcı Tutum
Bu tutumu benimseyen anne babalar çocuklarının ilgi ve gereksinimlerini dikkate almazlar.
Kurallar çocuğa sorulmadan konur ve kesinlikle uyulması beklenir. Kurallara uyulmadığında ceza yöntemi uygulanır
Otoriter-baskıcı ana-baba tutumu ile büyüyen çocuklar, küskün, çekingen, içine kapanık, korkak, sosyal ilişkileri zayıf, başkalarının etkisi altında kolayca kalabilen yapıya sahip olurlar. Değersizlik duygusu yaşar ve kendine saygı duymazlar.
B. İzin Verici Tutum
İzin verici tutumda çocuğun her türlü davranışı hoşgörü ile karşılanır ve kabul edilir. Çocuğun uyku uyuma, yemek yeme, TV seyretme düzeni yoktur. Kurallara uyulmadığında yaptırım yoktur.
İzin verici tutum ile büyüyen çocuklar, kendilerini denetlemekte zorluk yaşarlar. Toplumsal kuralları öğrenmekte güçlük çekerler. Vurucu, kırıcı ve saldırgan davranışlar sergilerler. Doyumsuzdurlar ve paylaşmayı bilmezler.
C. Koruyucu Tutum
Koruyucu tutumda ana-baba çocuğa gereğinden fazla özen gösterirler ve onu denetim altında tutarlar. Bu durum daha çok anne ile çocuk arasında yaşanır.
Gereksinimlerini karşılayacak yaşa gelmesine rağmen anne, çocuğun yemeğini yedirir, kıyafetlerini giydirir ve kendi yatağında yatırır. Anne bu davranışları ile çocuğa olan sevgisini dile getirdiğini zanneder.
Koruyucu tutum ile büyüyen çocuklar, kendi başına hareket etmekte ve karar vermekte zorlanır. Sosyal ilişkileri zayıftır. Sorunları ile baş edemezler.
D. Tutarsız Tutum
Dengesiz ve kararsız tutumda ya anne ve babanın görüş ayrılığı vardır ya da anne ve baba kendi içinde bir takım değişkenlikler gösterir. Çocuğun bir davranışı anne tarafından cezalandırılırken, baba tarafından normal karşılanabilir.
Dengesiz ve kararsız tutum ile büyüyen çocuklar, davranışlarının hangisinin uygun, hangisinin uygun olmayan davranış olduğunu bilemezler. Güçlerinin sınırlarını bilmezler ve doğru karar veremezler.
E. İlgisiz Tutum
İlgisiz tutumda hem denetim hem de duyarlılık düşüktür. Anne ve baba çocuğa yeteri kadar zaman ayırmaz, bunun için bir çaba da sarf etmez. Çünkü çocuk yapacakları işler için bir engeldir ve uzak tutulması gerekir.
İlgisiz tutum ile büyüyen çocuklar, davranışlarının sonunda ne olabileceğini düşünmeden hareket ederler. Okula karşı ilgisizdirler ve zamanının çoğunu boşa harcarlar. Engellenmeye karşı dirençleri düşük olduğundan saldırgan davranışlar sergileyebilirler.
F. Demokratik Tutum
Demokratik tutumda denetim ve duyarlılık birbiri ile denge içinde işler. Uyulması gereken kurallar çocuklarla birlikte belirlenir; belirlenen kuralların çocukların gelişim düzeylerine ve yaş özelliklerine uygun olmasına özen gösterilir.
Çocuklara kurallara uyması için yardım edilir. Kurallara uyulmadığı zamanlarda fiziksel ve duygusal şiddet içermeyen yaptırımlar uygulanır.
Kesin sınırlar yerine çocuğa seçme şansı tanıyan seçenekler sunulur. İlişkiler karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü temeline dayanır.
Demokratik tutum ile büyüyen çocukların, özgüvenli, sorumluluk sahibi, yaratıcı, başarılı, özgüvenli, oto kontrol sahibi, benlik algısı yüksek, vicdan mekanizması gelişmiş olduğu görülmektedir.
Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi otoriter, izin verici, koruyucu, tutarsız, ilgisiz ana-baba tutumları kişiliğin gelişimi için uygun yetiştirme yöntemleri değildir. En uygun olanı demokratik yöntemdir![/vc_column_text][vc_row_inner css=”.vc_custom_1473173012608{margin-bottom: 14px !important;}”][vc_column_inner width=”2/12″][/vc_column_inner][vc_column_inner width=”8/12″][/vc_column_inner][vc_column_inner width=”2/12″][/vc_column_inner][/vc_row_inner][vc_row_inner][vc_column_inner width=”5/12″][stm_blockquote]
Atabek Koleji Rehberlik Servisi
[/stm_blockquote][/vc_column_inner][vc_column_inner width=”7/12″][/vc_column_inner][/vc_row_inner][/vc_column][/vc_row]