Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin, Soçi’de bir araya geldi. Devlet Başkanlığı Rezidansı’nda basına kapalı gerçekleşen görüşme, 1 saat 30 dakika sürdü.
SOÇİ’ DEN “ORTAK İŞBİRLİĞİ” VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin, Soçi’de bir araya geldi. Devlet Başkanlığı Rezidansı’nda basına kapalı gerçekleşen görüşme, 1 saat 30 dakika sürdü. İki liderin baş başa görüşmesinden sonra çalışma yemeği ve heyetler arası görüşmeye geçildi. İki lider heyetler arası görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında açıklama yapan konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Domates dışında her konuda mutabık kalındı” dedi. Sözü ilk olarak Putin aldı. Türkiye ile ilişkilerin normalleşme sürecinin tamamlandığını söyleyen Putin, “Ortak işbirliğine dönüyoruz” dedi. İki ülke arasındaki ticaretin düşüşünü durdurduklarını da söyleyen Putin, özetle şu ifadeleri kullandı: “Önümüzdeki dönemde yeni hedeflerin belirlenmesi için iyi bir fırsat oldu. Türkiye Rusya için önemli ve perspektifli bir ortak oldu. Yakın geçmişte ilişkilerimiz bir dayanıklılık sınavından geçmişti. Artık ortak işbirliğine dönüyoruz. İlişkilerimizin normalleşme süreci tamamlanmıştır. İşbirliğimizin daha da güçlendirilmesine ortak bakıyoruz. Ticaretin güçlendirilmesi ve ticarette milli paraların kullanılması kararı aldık. Ticaretimizdeki düşüşü durdurabildik ve sene itibariyle artış kaydedilmiştir. Her iki taraftan 110 milyar dolarlık bir anlaşma söz konusu. Bir milyar dolar tutarında ortak yatırım çalışmalarının tamamlanması konusunda anlaştık. Rusya Türkiye’ye doğalgaz, kömür ve petrol ihracatı yapmaktadır. Türk Akımı projesini görüştük. Bu proje kapsamında Karadeniz’den biri Türkiye üzerinden diğeri direkt Avrupa’ya olmak üzere iki hat taşınacaktır. Dolayısıyla Rus turistlerin Türkiye’de güvenliğinin sağlanması önemli durumdadır. Küresel ve bölgesel konuları görüştüğümüzde uluslararası terörizmle önem verdik. Bu konuda istihbari ve askeri işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda anlaştık. Özellikle Suriye sorununu görüştük. Biz Sayın Erdoğan’la Suriye’de çözümün siyasi olduğu konusunda hemfikiriz. İki taraf arasında çatışmayı durdurabildik. Bugün Astana’da dördüncü kez görüşme yapılacaktır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nin zirvesine ilişkin hazırlıkları görüştük. Zirve 22 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacaktır. Türk dostlarımıza verimli ve yapıcı konuşmaları için teşekkür ediyorum.” Putin’den sonra sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan aldı. Son iki ay içerisinde Rusya’ya ikinci ziyaretini gerçekleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: “Siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. 2016 Ağustos’tan bu yana 5. kez bir araya geldik. Her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor. Bugün başta ekonomik ve ticari konular olmak üzere istişarelerimizi yaptık. Ticari ve ekonomik engellerimizin kaldırılması için yoğun çaba sarf ediliyor. Sayın Putin ile bugünkü görüşmede Suriye krizi başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı. İki ülke için Suriye 6 yıldır kanayan bir yara. Çocukların kadınların yaşlıların kimyasal silahlarla katledilmesine nasıl gözlerimizi kapatabiliriz? Üç milyon insan şu anda bizim topraklarımızda yaşam mücadelesi veriyor. Kimyasal saldırıların sorumluların cezalandırılması konusunda anlaştık. Ülke olarak Suriye hakkında konuşmaya devam edeceğiz. Dostum Putin de bu drama son vermeyi samimi bir şekilde arzu ediyor. Türkiye-Rusya-İran garantörlüğünde uygulanan ateşkes, diğer adıyla çatışmasızlık önemli bir fırsat oluşturmuştur. Bu altın fırsat heba edilmemeli. Ateşkesin tahkim edilmesi hedefine ulaşmaya çalışıyoruz. Ateşkesi bozmaya yönelik her saldırı garantör ülkelerin emeklerini de baltalıyor. Bizim için temel öncelik akan kanın durması ve toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Suriye’deki tüm terör örgütleriyle mücadeleyi dünyanın huzuru bakımından gerekli görüyoruz. Biz terör örgütleri hakkında ayrım yapmadık. YPG, PYD, DEAŞ bizim nazarımızda aynıdır. Bunlar kandan beslenen vampirlerdir. Güney sınırlarımızda düşman bir yapıya izin vermeyiz. Moskova’da yapılan eylemlerle İstanbul, Brüksel, Paris’te yapılan eylemler arasında fark yoktur. Terör örgütleri insanlığın ortak düşmanıdır. Karadeniz’de Rus askerlerini taşıyan kaza nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm imkânlarımızı seferber ettik. Putin’e nazik daveti için şükranlarımı sunuyorum.” Açıklamaların ardından soru-cevap kısmına geçildi. İki lidere, “Suriye krizinin çözümü konusunda güvenli bölgeler oluşturulması gündeme geldi mi?” şeklinde bir soru yöneltildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan soruya, “Başından itibaren güvenli bölge ifadesini kullandık, kullanmaya da devam edeceğiz. İdlib’de ciddi sıkıntılar oluyor. Oradaki bir yeşil hatla bir çatışmasızlık bölgesi ilan edildi. Temenni ederim ki bu bölge korunmaya devam eder. Astana’daki önemli konulardan bir tanesi çatışmasızlığın karara bağlanması. Bu, Suriye’de önemli bir adım atılmasına da vesile olur” şeklinde oldu. ABD Başkanı Trump’ın da çatışmasızlık bölgelerini desteklediğini belirten Putin ise şu ifadeleri kullandı: “Suriye krizi ancak ve ancak siyasi yollarla çözülebilir. Fakat bu siyasi sürecin gelişmesi için, ateşkesin ilan edilmesi ve çatışmaların durdurulması gerekiyor. Rusya, Türkiye ve İran çatışmaların durdurulmasını sağlayan ülkelerdir. Biz hep bu rejimin nasıl daha sağlam hale getirilebileceği üzerine düşünüyoruz. Seçeneklerden biri çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması. Bunu zaten ABD Devlet Başkanı’nın açıklamalarından birinde de bu ifade kullanıldı. Sayın Trump ile görüştük ve anladığım kadarıyla Amerikan yönetimi de bunu destekliyor. Rus tarafı Şam ve Tahran’la bir ön görüşme yaptı. Hepimizin ortak görüşmesi belirli mekanizmaların oluşturulması yönündedir. Çatışma taraflarının nihai kararı vermeleri gerekiyor çünkü kendi ülkelerinin kaderlerini onlar tayin edecek. Biz de Türkiye İran ve Rusya yani garantörler olarak bu mekanizmaların geliştirilmesi ve verimli hale gelmesi için uğraşacağız.” Putin iki ülke arası ticaretteki kısıtlamalara yönelik soruya ise şu yanıtı verdi: “Kısıtlamaların kalkacağını bugün ilan edebiliriz. Bu yaptırımlara tabi olan tek ürün değil. Tüm kısıtlamaların kaldırılması konusunda mutabakata vardık. Bugün bunu ilan edebiliriz. Kısıtlamalar ve yaptırımlar konusunu her yönden ele aldık. Bunlar ekonomiyi zedeler ve üreticiyi olumsuz etkiler. Domates yaptırımlara tabi olan tek ürün değil. Daha başka birçok konuyla ilgili yaptırımlar uygulanıyordu. Biz de bunların kaldırılacağı konusunda mutabakata vardık. Türk dostlarımızdan şunu anlamalarını rica ettik: Malum trajik olaylardan sonra hayat durmadı gelişmeye devam etti. Örneğin domates üretimiyle ilgili bunu ifade edebiliriz. Bizim üreticilerimiz büyük miktarlarda kredi aldılar. Bir üretim süreci söz konusu burada dolayısıyla bununla ilgili kısıtlamalar devam edecek. Vizelerde de devam edecek. Bunun da bizim emniyet güçleri arasındaki koordinenin yoğun olmasına bağlıdır. Şöyle bir şey mümkün bazı uzmanların hem görevleri itibariyle hem de ticaret yapanlar için vize rejimi liberalleşebilir. Domatese gelince kendi pazarımızı Türk domatesine sonsuza kadar kapatmayacağız. Fakat bahsettiğim yatırım sonuçlanınca bu konu da liberalleşecek.” Domates dışında her konuda mutabık kalındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Şu anda bir geçiş süreci var. Bu arada ara formüller bulmak suretiyle süreci belirli bir zemine oturtacağız. Domates konusundaki soru işaretleri konusunda mutabık kalındı. Normalleşme sürecinin ötesine geçiyoruz” diye konuştu. Putin’in, “İşgücünde vize kısıtlamalarının kaldırılmasının zamanı geldi mi?” sorusuna yanıtı ise şöyle oldu: “Uygulanan kısıtlamalar pilot trajedisinin ardından ortaya çıkmıştır. Biz üzüntü duyuyoruz görüyoruz ki Türkiye de üzüntü duyuyor. Bu olaydan sonra kısıtlamaları uyguladık. Bizim üreticilerimiz kredi almıştır, bu masrafları karşılamak suretiyle bankalara bunu ödemek zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanı haklı olarak söyledi ki Türk domatesleri daha ucuz. Biz de Rus tüketicileri daha ucuz domates alsınlar istiyoruz. Ancak ülkemizde tarım sektörünün gelişmesini de istiyoruz. Bu yatırım süreci bittikten sonra olumlu adımlar atacağız. Diğer taraftan da mevsimsel sebeplerden dolayı kendi iç ihtiyacımızı karşılayamayacağız. Dolayısıyla bazı mevsimlerde Türk ortaklarımız diğer yabancı ülkelerle aynı rekabetçi koşullar altında faaliyet gösterecek. Terör konusunda istihbarat işbirliğimizi güçlendireceğiz. Bazı Türk vatandaşları sık sık Rusya’ya geliyor. Biz bu konularda adım atmaya hazırız.” Terör örgütleriyle mücadelenin “çatışmasız bölgeler”in dışında olduğunun altını çizen Putin, “Terör unsurlarına gelince bu çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulmasına rağmen, El Nusra, DAEŞ gibi örgütlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. BM’nin terör örgütleri listesi var ve bu listeye giren herkesle savaşmaya devam edeceğiz. Çatışmasız bölge fikri son derece hassas konuların Türkiye ve İran’da görüşülmesi konusunda ortaya geldi. Varılan anlaşmaların denetlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Putin, çatışmasızlık bölgelerinin uçuşa kapalı olacağı bilgisini de verdi. İki lider, baş başa görüşme öncesi de kısa birer selamlama konuşması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine “Özellikle değerli dostumuzun bu davetine Karadeniz’in bir yanından bir yanına gelmek suretiyle bu buluşmayı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum” diyerek başladı. Rusya Federasyonu ile Türkiye arasındaki gerek ikili ilişkileri gerekse bölgesel sorunları etraflıca ele alma imkânı bulacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzerimizde önemli sorumlulukların olduğu bir dönemi yaşıyoruz. İnanıyorum ki Rusya ve Türkiye’nin burada atacağı adım, bölgenin kaderini değiştirecektir” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Türkiye-Rusya ilişkilerinin özel bir karaktere sahip olduğunu belirterek, “Davetimizi kırmayıp Soçi’ye geldiğiniz için teşekkür ederiz. İlişkilerimiz tam olarak anlaştığımız şekilde gelişmeye devam ediyor. Çalışma ortamında bir araya geldiğimiz bu görüşmede, ikili konular ve Suriye başta olmak üzere güncel konuları değerlendirme imkânı yakalamaktan memnunum. Sayın Cumhurbaşkanı sizinle görüşme trafiğimiz, Türk-Rus ilişkilerinin tam normalleşme sürecini tamamladıktan sonra çok özel bir karaktere sahip olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. Rusya’ya hoş geldiniz” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sonuçlarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik eden Putin, “Türkiye’deki iç siyasi durumun daha ileri gitmesi, Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesini olumlu etkileyecektir. Çünkü sizinle beraber alacağımız kararların büyük bölümü stratejik öneme sahip olduğundan parlamentolarımızın onayını gerektiriyor” dedi. Görüşme ilk meyvesini verdi. Rusya Başbakan Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç, Nisan ayında başlatılan Rusya’dan Türkiye’ye gerçekleştirilen charter seferleri ile ilgili yasağın geri çekilmesine karar verdiklerini açıkladı. Rusya’nın resmi havacılık kurumu olan Rosaviatsiya tarafından geçtiğimiz Nisan ayının başlarında hava yolu şirketlerine yollanan uyarı yazısında Rusya’dan Türkiye’ye gerçekleştirilen charter seferlerinin durdurulması bildirilmişti. Rusya Başbakan Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç bugün yaptığı açıklamada bu uyarı yazısının geri çekileceğini söyledi. Arkadiy Dvorkoviç konuya dair yaptığı açıklamada Rosaviatsiya tarafından hava yolu şirketlerine daha önce yapılan uyarının geri çekilmesine karar verildiğini, Türkiye’de durumun artık normale döndüğünü, risklerin adım adım azaldığını gördüklerini, uyarının geri çekilerek yasağın kalkacağını, fakat charter seferlerinin Türkiye – Rusya ilişkilerinin genel fonuna uygun olması gerektiğini ve Rusya olarak iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde olumlu şeyler görmek istediklerini söyledi. Bu kararda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’ in yaptığı ve iki ülke arasında yaşanan sorunların ele alındığı toplantının etkisi olduğu ve görüşmenin ilk meyvesini verdiği şeklinde değerlendiriliyor. İki lider arasında gerçekleşen görüşmede domates haricindeki diğer ürünler ile ilgili engellerin kaldırılacağına dair de bir sonuç çıkmıştı. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmeden sonra yaptığı açıklamada Türk işadamlarının Rusya’ya gelmelerini kolaylaştırmak için uygulanan vize engellerinde de iyileştirilmelere gidileceğini, iş adamlarının Rusya’daki görev ve ortaklıklarının sürdürülmesi için gerekli işlemlerin yapılacağını söylemişti. Rusya Başbakan Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç tarafından yapılan açıklamada da Rusya’nın resmi havacılık kurumu olan Rosaviatsiya’nın hava yolu şirketlerine yolladığı Türkiye’ye yapılacak olan charter seferlerinin durdurulmasına ilişkin uyarının geri alınacağı belirtilmiştir. Rusya’da yapılan yeni bir anket sonucuna göre, Türkiye ile ilişkilere bakış Ruslar nezdinde hızlı “normalleşme” gösterdiğini ortaya koydu. Devlete ait araştırma şirketi Rusya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin anketini İzvestiya gazetesi ‘Rusyalılar yeniden Türkiye’yi sevmeye başladılar’ başlığı ile duyurdu. Habere göre genel olarak Türkiye ile ilgili duygu ve düşünceleri “negatif” olanlar “pozitif” olanlardan hala fazla olmasına rağmen, olumlu bakış yavaş yavaş eski günlere dönme eğiliminde. İkili ilişkilerin gergin ve düşmanlık seviyesinde olduğunu düşünenlerin oranı son bir yılda yüzde 70’den yüzde 28’e geriledi. Geçen yıl ilişkileri doğrudan “düşmanca” niteleyenler yüzde 23 iken bu yıl bu oran yüzde 4’e kadar düştü. İlişkilerin geldiği noktayı “gergin” kelimesi ile tanımlayanlar yüzde 47’den yüzde 24’e indi. Türkiye’ye bakıştaki bu “hızlı iyileşme” henüz Rusya halkının gözünde “dostluk” nitelemeleri için erken gözüküyor. İlişkileri “iyi komşuluk” olarak niteleyenler yüzde 8, “dostluk” olarak görenler yüzde 6, “oldukça sıcak” diye kabul edenler yüzde 5. Rusya halkının yüzde 49’u, mevcut zorluklara rağmen iki ülke ilişkilerinin ve işbirliğinin geliştirilmesinden yana olduğunu ifade ediyor. Ankara ile iyi ilişkilere karşı olanların oranı gün geçtikçe geriliyor.