Sosyal girişimcilik yapmak isteyen bir girişimci için yapmak istediği şey girişiminin sadece kar elde edip etmediği değildir; bunun çok daha fazlasını önemser çünkü onun amacı dünyaya katkı sağlayacak projeleriyle fark yaratmaktır.
Sosyal girişimler de kendi aralarında ayrılmaktadır; kâr amacı güden girişimler, kâr amacı gütmeyen ya da hibrit modelleri benimsemiş girişimler olarak farklı modelleri bulunabilir. Bu girişimlerin birçoğu sosyal inovasyon hareketlerinden elde edilen zengin iç görüler, vaka çalışmaları ve modeller üzerine kurulmuştur. Başarılı bir sosyal girişime başlamak ve bunu sürdürebilmek için oluşturacağınız plana kararlılıkla adım adım ilerlemeniz gerekiyor.
Bir sosyal girişim kurucusu olan ve bu konuda danışmanlık da veren C.J Hayden bir röportajında, “Dünyada daha fazla fark yaratmaya çağrıldığınızı hissediyorsanız ve bunu yaparken bir yaşam kazanmak istiyorsanız, yolculuğunuz için net bir yol haritasına ihtiyacınız olacak” demiştir. Öyleyse başarılı bir sosyal girişimci olmak ve fark yaratmak için neler uygulanabilir inceleyelim;
Gerçekleştirmek istediğiniz proje konusunda net değilseniz öncelikli olarak kendinize birtakım sorular sorarak tam olarak kime, nerede ve nasıl hizmet etmek istediğinizi belirleyin. Otantik kimliğinizi, beceri ve yetkinliklerinizi, aldığınız eğitimleri de düşünerek kendinize ‘Ne yapacağım?’ ‘Nasıl yapacağım?’ ‘Kimin için yapacağım?’ ‘Hangi değeri sağlayacağım?’ gibi sorular sorun.
Birçok sosyal girişimci kendi karşılaştıkları sorunu bizzat yaşadıktan sonra bu sorun üzerine bir şeyler yapma güdüsüyle başlamışlardır. Sorunun üzerlerinde yarattığı öfke, hüsran ya da üzüntü gibi duygular karşısında çözüm aradıkları ve bu doğrultuda çözüm bulan girişimler başlattıklarında heyecanlanmışlardır.
Örneğin, kendi annesinin yaşadığı sorunlardan oldukça etkilenen Laurin Hodge, eski mahkûm olan kadınlara yardım etmek için Mission: Launch ‘ı kurdu. Eğitim, hukuki yardım, barınma yardımı ve işle ilgili tavsiyeler sağlayan bu girişim bu konuda sıkıntı yaşayan birçok kadının hayatına dokundu. Thorkil Sonne ise otizmli kişilere yazılım testlerinde eğitim ve iş sağlamak amacıyla Specialisterne ‘i kurdu çünkü bu konuda hassastı zira kendi oğlu da otizmliydi.
Gerçekleştirmek istediğiniz proje ve projeyi ilgilendiren alan konusunda bilgi edinin, piyasadaki oyuncuların kim olduğunu ve nasıl fark yarattıklarını anlamaya çalışın. Rakip veya işbirlikçi diyebileceğiniz kişileri bulmak için Google’dan faydalanın. Burada araştırma yaparken kendinizi potansiyel müşteriniz olarak görüp bu doğrultuda çevrimiçi aramalar yapmak faydalı olacaktır. İş teklifiyle etkileşim kurmak isteyen biri olsaydınız, web’de ne arardınız? Hangi anahtar kelimeleri kullanırdınız? Bir diğer alan araştırması yapabileceğiniz yer ise ticaret birlikleridir. Ülke ve Dünya çapındaki Sosyal Girişim Dernek ve İttifaklarına ulaşmak, bu kurumların neler yaptığı, ne tipte sosyal girişimleri yürüttükleri konusunda bilgi edinmenizi sağlayacaktır.
İş modeli, girişiminizin nasıl para kazanacağını gösteren bir yol haritasıdır. Hizmet ya da ürünlerinizin insanlara ne kadar ulaşmasını istediğinizi düşünerek yine iş modelinizle ilgili “Yerel bir biçimde tek kişi olarak hizmet edebileceğim sayıda müşteriye yardım etmekten memnun olacak mıyım yoksa daha büyük bir etki yaratmak amacıyla işe alım mı yapmam gerekecek? gibi soruların cevaplarını düşünebilirsiniz. Ayrıca, size ve işe alacağınız kişilere ödeme yapmak amacıyla ne kadar paraya ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz gerekecek. Hangi iş modeli, ihtiyaç duyduğunuz ve arzu ettiğiniz kazançları sağlayacak? gibi soruların cevaplarını verebilmelisiniz. TOMS Shoes örneğinde olduğu gibi bir grup insanın ödeme yapıp başka bir grup insanın bundan yararlanacağı bir iş modeli mi geliştireceksiniz ya da faiz ödeyen kişilere mikrofinans kredileri vererek onlardan toplanan faizlerin kredilerin geri ödemesinin finanse edildiği ve kar sağlandığı sosyal iş modelini mi uygulayacaksınız? Aralarından seçim yapabileceğiniz birçok iş modelinden iş konseptinize en yakın olanı belirleyip ilerlemeye devam edin.
Bir elin nesi iki elin sesi var deyiminden yola çıkarak uyumlu ortaklıklar kurmak girişiminizin büyümesi ve daha kaliteli hale gelmesi için fırsatlar sunar. Bu ortaklıklara fazla sayıda örnek verebiliriz. Örneğin, Canopy şirketi, eko-ürün girişimine eski ormanlar yerine samandan yapılmış kağıtları tanıtarak başladı ve Random House , Canadian Geographic gibi yayıncıları uygulamalarını “yeşil” hale getirmeye ikna etti. Ya da, Nikhil Arora ve Alejandro Velez tarafından kurulan Back to the Roots , sürdürülebilir gıda uygulamaları için kentsel tarım kitlerini tanıtmak amacıyla dağıtım için Whole Foods, Costco ve Home Depot ile ortaklık kurdu.
Başlamak için ihtiyaç duyduğunuz finansmanı nereden sağlayacaksınız ve bunu elde etmek için ne gerekecek? Bir işletme kredisi mi almayı düşünüyorsunuz ya da kendi kendini finanse etmeye gücünüz yetiyor mu? Kredi için çevrenizden mi destek isteyeceksiniz yoksa melek yatırımcılara ve risk sermayedarlarına mı başvuracaksınız? Eğer bir yatırımcı bulursanız da bu yatırımcıların sizin sosyal misyonunuzu desteklemesi ve misyonunuzun gerisinde durabilmeleri gerekmektedir.
Eylem planı iş planı değildir. Önceden belirlenmiş olan yapılacak işlerinizi ve taahhüt etmeniz gereken eylem öğelerinin ne zaman yapılacaklarını eylem planıyla netleştirmelisiniz. Girişiminizi başlatmak istediğiniz kesin tarihi ve o tarihten itibaren ortaya koyacağınız eylemlerin zaman çizelgesini içermelidir. Kısaca, eylem planına ana hatlarıyla yapılacaklar listeniz, programınız, takviminiz diyebiliriz. Bu planı yıllık, aylık, haftalık, günlük ve hatta saatlik girişimcilik hedeflerinize göre oluşturabilirsiniz.
Kaynaklar:
https://www.uschamber.com/co/good-company/growth-studio/how-to-become-a-social-entrepreneur