Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma

Türk Ceza Kanunu 5.Bölümde “Kamu Barışına Karşı Suçlar” kategorisinde 220. maddesinde düzenlenen “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” suçu 8 fıkradan oluşmaktadır;

(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.

(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.

(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.

(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.

(6) (Değişik: 2/7/2012 –6352/85 md.)Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.(Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.

(7) (Değişik: 2/7/2012 –6352/85 md.)Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.

(8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapiscezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

TCK m.220’de düzenlenen “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” suçunu, TCK m.314’te yer alan “Silahlı Örgüt Kuruculuğu, Yöneticiliği veya Üyeliği” suçu ile karıştırmamak gerekir. TCK m.314’te düzenlenen silahlı örgüt suçu, siyasi bir amacı olan ve sadece silahlı olan örgütün kurucu, yönetici veya üyesi olmayı cezalandırmaktadır. Halbuki, TCK md.220’de yer alan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda, örgütün siyasi bir hedefi yoktur. Bu örgüt, tamamen çıkar sağlamak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca, TCK m.220 kapsamında yer alan örgüt silahlı olabileceği gibi silahsız da olabilir.

Türkiye ceza mevzuatında halihazırda üç çeşit örgütlü suç düzenlemesi mevcuttur:

Yazı İçeriği

Suç Örgütü Kurma veya Yönetme Suçu ve Cezası ( T.C.K. MADDE 221/1 )

Suç Örgüt kurma suçu, Türk Ceza Kanununda hiyerarşik bir şekilde belirtilmiştir. İlk önce suç örgütü kurma veya yönetme suçu cezası belirlenmiştir. Suç örgütü kurma veya yönetme suçu, tek bir kişi tarafından işlenebileceği gibi birden fazla kişi tarafından da işlenebilir. Örgüt kurucusu suç işleme amacı etrafında kişileri bir araya getirerek adeta öncülük yapmaktadır.

Örgüt yöneticiliği suçu , örgütün hiyerarşisi içinde üst pozisyonda yer alıp örgüt üyelerine emir-talimat veren, örgüt üyelerini yönlendiren ve idare eden kişinin işlediği suçtur. Örgüt içinde işbölümünü sağlar, adeta bir koordinatör gibi örgütün işleyişi açısından merkezi bir konumdadır. Örgüt yöneticisi, suç örgütü şemasının en başında yer alan bütün kararları alan kişidir. Suç örgütünü yöneten veya kuran kişi aynı ceza hükümleriyle karşı karşıya kalacaktır. hem yönetici hemde suç örgütünü kuran kişi yine tek bir ceza alacaktır.

Suç örgütü kurma veya yönetme suçunun cezası ; (TCK 220/1):

Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Üyeliği Suçu ve Cezası

Buna göre suç işlemek amacıyla örgüt üyeliği,  suç örgütü içinde kendi hiyerarşisine bağlı iş bölümünde görev aldığı suçları yerine getiren kişidir.  Örgüt üyeliği, örgütün hedeflediği suçların fiilen işlenmesine katılabileceği gibi suçun işlenmesini kolaylaştıran hareketler yapabilir. Örgütün hiyerarşisi içinde en alt kademede yer aldığından emir ve talimat alarak yerine getirir. Ancak, örgüt üyesi, örgütün talimatı olmadan da kendiliğinden örgütün amacı doğrultusunda faaliyette bulunabilir. Ancak belirtmek gerekir ki örneğin suç örgütü telefonla polis gibi arayıp insanların ziynet eşyalarını, altınlarını alan bir suç örgütüyse bu suç örgütüne üye olan kişi trafikte tartıştığı kişiyi yaralamasında işlenecek “kasten yaralama” suçunun örgütün faaliyeti çerçevesinde sorumlu tutmakta doğru olmayacağı görüşündeyiz.

Örgüt üyeliği suçunun tespiti için şu kriterler değerlendirilir:

T.C.K 220/2 ‘ye Göre Örgüt üyeliği suçunun cezası ;

Örgüte yardım etme suçu serbest hareketli bir suç olup şu fillerle işlenebilir:

TCK 220’deki adi suç örgütüne yardım etme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:

TCK 314’teki silahlı örgüte yardım etme suçunun cezası şu şekilde belirlenir:

Örgüt Propagandası Yapma Suçu ( TCK 220/8 ve TMK 7/2)

Propaganda suçu, adi suç örgütleri açısından TCK m.220/8’de, siyasi amaç güden örgütler için propaganda suçu Terörle Mücadele Kanunu m.7/2’de düzenlenmiştir.

Suç işlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçunda Etkin Pişmanlık ( TCK 221  )

Etkin pişmanlık, failin işlediği fiil nedeniyle pişman olması ve suçun sebep olduğu zararı gidermesi halinde fail hakkında ceza indirimi yapılmasını sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur.

Madde 221-

(1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmayabaşlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçunişlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.

(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.

Yargıtay Kararları

6. Ceza Dairesi         2018/3639 E.  ,  2019/2516 K.

Suç Örgütüne Yardım

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüte üye olmamakla birlikte yardım eden sıfatıyla katkıda bulunan sanık …’ın, anılan örgüte üye olandan daha ziyade bir katkı ve/veya katılımına ilişkin kesin, inandırıcı delillerin denetime olanak sağlayacak şekilde karar yerinde gösterilmeden ‘sanığın örgüte sağladığı katkının önem ve değeri dikkate alınarak hakkında TCK’nin 220/7. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına’ şeklinde genel geçişli ifadelere yer verilerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


5. Ceza Dairesi         2019/2606 E.  ,  2019/3954 K.

Olumsuz Yetki Uyuşmazlığı

Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesiyle Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılı suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2018 gün ve 2018/318 E. 2018/521 K. sayılı YETKİSİZLİK kararının KALDIRILMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


5. Ceza Dairesi         2017/3302 E.  ,  2019/3961 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma , yönetme, üye olma ve yardım etme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davası açıldığı, 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerine göre İçişleri Bakanlığı ile Fethiye Turizm Altyapı Hizmetleri Birliği Başkanlığının bu suçun zarar göreni oldukları, bu sıfatlarının gereği olarak CMK’nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip oldukları davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmeleri için dava ve duruşmalardan haberdar edilmeleri gerektiği, diğer yandan aynı Kanunun 260/1. maddesine göre kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada İçişleri Bakanlığı ile Fethiye Turizm Altyapı Hizmetleri Birliği Başkanlığının duruşmadan haberdar edildiklerine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığının anlaşılması karşısında; evvela davanın ve hükmün İçişleri Bakanlığı ile ilgili Birliğe bildirildiğini gösteren bilgi ve belgeler var ise dosya içine konulmasından, aksi halde anılan tebligat noksanlıklarının giderilerek tebellüğ belgelerinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlenmesinden ayrıca Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2011/714 sırasında kayıtlı suça konu görüşme ve kamera kayıtlarını içeren CD ve DVD’lerin de temin edilerek dosya arasına alınmasından sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE, 04/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


17. Ceza Dairesi         2019/1884 E.  ,  2019/4432 K.

Zamanaşımı Dava Düşmesi

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma , suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet, hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I) Sanıklar …, …, …, … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçlarından , sanıklar …, …, …, Gazi Üçtepe, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan , sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde katılan …’a yönelik resmi belgede sahtecilik suçundan , sanıklar …, …, … ve … hakkında müşteki …’ye yönelik hırsızlık suçundan , sanıklar …, …, … ve … hakkında örgüt faaliyetleri çerçevesinde resmi belgede sahtecilik ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından , sanık … hakkında sahte resmi belgeyi bilerek kullanmak suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik müşteki … vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet, hırsızlık suçlarından açılan kamu davalarında müşteki …’nün katılma hakkı bulunmadığı, bu nedenle müşteki vekilinin hükümleri temyize hakkının olmadığı anlaşıldığından, müşteki … vekilinin temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II)Sanıklar … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık ve sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık … hakkında beraat eden sanık …’in iki aracının ruhsatları üzerinde resmi belgede sahtecilik suçu işlendiği bu belgelerin tarihlerinin 13.10.2006 ve 30.10.2006 olduğu ancak iddianamede suç tarihinin 10.12.2009 yazıldığı bu nedenle gerçek suç tarihlerinin 13.10.2006 ve 30.10.2006 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b ve 204. maddelerindeki suçların gerektirdiği cezaların türleri ve üst sınırlarına göre, aynı Yasa’nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin, suç tarihleri olan 21.01.2007, 13.10.2006 ve 30.10.2006 tarihlerinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin ve sanık …’ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III)Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
UYAP-MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneğinde sanık …’in hükümden sonra 24.08.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, gerekli araştırmanın yapılarak sanığın ölmüş olduğunun tespiti halinde, 5237 sayılı TCK’nun 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılmış kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve üyelik suçu ; ceza yaptırımının ağırlığı nedeniyle mutlaka bir ceza avukatı vasıtasıyla savunma yapılmasını gerektiren suçlardandır.