“ Doğum nasıl gerçekleşir ?” diye merak ediyorsanız aklınızdaki soruyu da cevaplıyoruz, içinizi de rahatlatıyoruz. Derin derin nefes alın ve hemen okuyun! 🙂
Hamile olduğunuzu öğrendiniz. İçinizde yepyeni bir yaşamın büyümeye başladığını hissettiniz. Bebeğinizin ilk kalp atışları, ilk tekmeleri ve elbette sizi uyutmayacak kadar büyüdüğü anları tek tek deneyimlediniz. 🙂
Kısaca, bedeniniz muazzam bir değişim geçirdi ve bebeğiniz hayata gözlerini açmaya hazır hale geldi. Artık hamileliğin son aşamasına yaklaştınız; doğum.
Peki, doğum nasıl gerçekleşir ? Öğrendikçe bilinçlenin, bilinçlendikçe rahatlayın diye anlattık. 🙂
38. hafta bittikten sonra anne adayları tetikte olmaya başlar. Aslında normal doğum 40. haftanın bitmesi ile fetusun ve plesantanın dışarı itilmesiyle gerçekleşir ancak çok az doğum tam süresinde gerçekleşir. Birçok doğum bu süreden önce olabilir ya da geç kalınarak suni kasılmalar sayesinde gerçekleştirilebilir.
“ Doğum nasıl başlar ?” diye düşündüğünüzde aklınıza gelecek ilk belirti kasılmalar olur. Ancak her kasılma sizin doğuma 5 kala bir anda olduğunuz anlamına gelmez. Kasılmalar doğumun habercisi olacak şekilde başladığı gibi sadece erken belirtileri olarak sayılan yalancı doğum sancıları da olabilir.
Doğumu beklediğiniz zamanlarda “Braxton Hicks Kasılmaları” adı verilen yalancı doğum sancıları yaşamanız söz konusu olabilir. Düzensiz rahim kasılmaları olan bu sancıları anne adayları ağrı olarak algılar. Bu sancılar düzensiz oldukları gibi dinlenmekle de geçer.
Doğum nasıl başlar sorusunun cevabı olan kasılmalar ise düzenli olarak gelişir. Şiddeti zamanla artar ve aralıkları ise giderek kısalır. 45 – 60 saniye kadar süren bu sancılar rahimde açılmaya da sebep olan sancılardır.
Bebeğin ve annenin korunması için hamilelik boyunca rahim ağzı sümüksü bir yapı ile kapalıdır. Bir tür tıkaç görevi gören bu yapı sayesinde bebeğin de annenin de enfeksiyon kapması engellenmiş olur. Doğumun başladığını gösteren bir belirti de bu yapının kan ile birlikte vücuttan atılmasıdır.
Hiçbir sancının söz konusu olmadığı ancak “ Doğum nasıl başlar ?” sorusuna cevap olabilen bir diğer belirti de suyun gelmesidir. Bu tabirdeki su, aslında bebeğin anne karnında travmalardan ve enfeksiyonlardan koruyan amnion sıvısıdır.
Amnion zarının yırtılması ile boşalan amnion sıvısından 12 saat içinde sancılar başlar. Eğer doğum sancıları bu süre içinde başlamıyorsa bebek ve annenin enfeksiyon kapma riski vardır. Bu sebeple serum ile suni sancı verilerek doğumun gerçekleşmesi sağlanır.
Doğum sürecinin başladığını gösteren belirtilerden sonra doğumun gerçeklemesi için bebek ve bebeğin geçeceği yolun açık olması gerekir. Bu yüzden de normal bir doğumun başlaması için rahim kasılmalarının güçlü bir şekilde gerçekleşebilmesi, bebeğin geçeceği yol olan kemik yapının bebeğin doğumuna uygun olarak şekil alması ve bebeğin de doğuma uygun olarak hareket etmesi gerekir.
Rahim açıldıktan sonra bebeğin dışarı itilmesini rahimdeki kasılmalara bağlı olarak gerçekleşir. Bu itiş gücünün bebeğin doğmasını sağlaması için de bebeğin uygun bir pozisyonda olması gerekir. Son olarak ise bebeğin geçeceği yolun bebek için uygun olması gerekir. Bebeğin çok iri olması ya da yolun dar olması doğumu olumsuz etkileyen sebeplerdir.
Aşama aşama olarak ele almak gerektiğinde ise “ Doğum nasıl yapılır ?” sorusunu 3 aşama ile açıklamak mümkün;
İlk aşamada rahim ağzının açılması için rahim kasılmaları başlar. Rahim ağzı 10 cm’ye kadar açılır. Bu esnada servikal açıklığın artışına bağlı olarak bebek de içeride manevra yaparak açıklığa doğru başının geleceği şekilde hareket eder.
İkinci aşamada ise bebeğin açıklıktan önce başının sonra da tüm bedeninin çıkarılması gerçekleşir. Çok kısa ve kolay olmayabilen bu aşamanın sonucunda bebeğiniz dünyaya gelmiş olur. Yani evet, o ağlayan sizin bebeğiniz. 🙂
Üçüncü aşama ise son aşamadır. Bu aşamada rahimden plesanta ve diğer parçaların tamamen temizlenmesi işlemi gerçekleştirilir. Annenin sağlığı için bu parçaların iyice temizlenmesi şarttır. En ufak bir kalıntı enfeksiyona sebep olabilir.
Bütün bunlardan sonra ise en zevkli kısım geliyor; buruş buruş yüzü ve açılmayan gözleri ile bebeğinizi kucağınıza alıyorsunuz ve tebrikler; artık anne oldunuz. 🙂
Bebeğinizi alıp eve gittikten sonraki ilk 15 gün içinde bizimle bir randevunuz olsun. Sweet Dreams Photography’nin birbirinden tatlış konseptleri ile bebeğinizin fotoğraflarını çekmek için sizi bekliyoruz. 🙂 Doğuma gitmeden önce randevu almak için hemen bize yazın . 🙂