Tahliye taahhütnamesi, Türk Borçlar Kanununu 352. Maddesi uyarınca “Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir” şeklinde tanımlanan hukuki kurumdur.
Tahliye taahhüdü, ilgili maddede belirtildiği üzere kiracının kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlenmesi şeklinde oluşturulur. İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere birtakım şartlara tabiidir. Şartlar kısaca şöylece sıralanabilir:
Kiraya veren ve kiralayan taraflar arasında yazılı tahliye taahhüdü var ise kiralayan bu belgeye dayanarak, icra takibi yoluyla tahliyeyi takip ederek veya Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmak suretiyle kira akdini sona erdirebilir.
Tahliye taahhüdünün geçerli sayılacağı bazı haller:
Tahliye taahhüdünün geçerli sayılamayacağı bazı haller:
Geçersiz olduğu düşünülen ilgili taahhütnameye yönelik geçerli gerekçeleri sunmak kaydıyla her zaman itiraz edilebilir. Kiralayan taraf geçersizliğin tespiti için tespit davası açma yoluna gidebilir, kiralayan durumunu her türlü delille ispat edebilir; böylece tahliye taahhütnamesinin geçersizliğini öne sürebilir. Tahliye taahhütnamesinin geçerliliğine itiraz, yaygın olarak taahhütname üzerindeki tarihin sonradan doldurulması durumunda, taahhütnamenin kira sözleşmesi ile eş zamanlı olarak imzalanması durumunda veya kiralayanın imzasının sahteliği durumunda ortaya çıkar.
Kiraya konu edilen taşınmazın teslim edildiği tarihten sonraki bir tarihte yazılı olarak düzenlenmiş olması gerekmektedir. Tahliye taahhütnamesi üzerinde yer alan tarihten başlayarak bir ay içinde icraya gidilebilir veya yine bir ay içerisinde dava yoluna başvurmak koşuluyla kiracının tahliye edilmesi istenebilir.
Yazılı tahliye taahhüdü noter aracılığıyla resmi şekilde düzenlenebileceği gibi kiraya veren ve kiralayan arasında adi şekilde de akdedilebilir. Ancak adi şekilde akdedilen tahliye taahhütnamesi itiraza konu olabilecekken noter aracılığıyla akdedilen tahliye taahhütnamesine itiraz edilmesi oldukça güç koşullarda gerçekleşebilecektir.
Yukarıda daha öncesinde de belirtildiği üzere kiralayan tarafından imzalanan taahhütname sonrasında akdedilen yeni kira sözleşmesiyle birlikte, yeni sözleşmeden daha eski tarihli olan tahliye taahhütnamesi geçersiz olacaktır. Yeni kira sözleşmesinin akdedilmesinden sonra eski tarihli tahliye taahhütnamesine dayanan kiraya verenin tahliye talebi de geçersiz sayılacaktır.
İlgili tahliye taahhüdü kiracıyı tek başına derhal çıkarmaya yeterli olmayacaktır. Tahliye taahhüdü Türk Borçlar Kanunu 352. Maddesi uyarınca iki ayrı şekilde ilgili makamlara tebliğ edilmesi suretiyle geçerlilik kazanacak ve kiraya veren bu yollardan birini kullanmak kaydıyla tahliye talebinde bulunabilecektir. Kanunda belirtildiği üzere bu yollardan ilki, tahliye davasının açılmasıdır. Bu imkanın kullanılması, ilgili kiralananın beyan edilen tarihten başlayarak bir aylık süre içinde tahliyesinin talep edilmesi üzerine mahkeme yoluna başvurulmasıyla gerçekleşecektir. İkinci imkan ise, kiraya verenin icra dairesi kanalıyla tahliye emrinde bulunmasıdır.
Son olarak, yürürlükte olan tahliye taahhütnamesinin iptal edilebilmesi için tarafların bu hususta uyuşması gerekmektedir. Uyuşma adına yapılan anlaşmanın yazılı şekle tabii olması beklenmez ancak ispat kolaylığı bakımından yazılı olması uygulamada kolaylık sağlayacaktır.
Öğr. Stj. Mustafa Emir GÜNDOĞDU
22.03.2023